Siyaset'Kabile devletinden daha da gerideyiz'

'Kabile devletinden daha da gerideyiz'

21.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Erken seçim çıkışını yineleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Biz kabile devletinden daha da gerideyiz, adam bunun farkında değil. Erken seçim benim talebim değil, çiftçinin, emeklinin, sanayicinin, hapishanelerde haksızca yatanların talebidir” dedi

Kabile devletinden daha da gerideyiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti grup toplantısındaki konuşmasına önceki gün yaşamını yitiren gazeteci yazar Bekir Coşkun’u anarak başladı. KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar’ı tebrik eden Kılıçdaroğlu, MHP’nin “Askıda Ekmek Kampanyası”na ilişkin ise şöyle dedi:

“Bizim fakirliğimizi, bu iktidarın 18 yıl sonunda bizi getirdiği rezilliği bundan daha iyi dünyaya anlatamazsınız. O nedenle Sayın Bahçeli’ye yürekten teşekkür ediyorum. Kuru soğana mahkum ettiniz. 83 milyon, bir avuç tefeciye hizmet eder hale geldik.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın erken seçime yönelik, “Bunlar kabile devletlerinin yaptığı işlerdir” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Biz kabile devletinden daha da gerideyiz, adam bunun farkında değil. Gelenek, görenek, anayasa, adalet kaldı mı? Hayır. Keşke kabile devleti konumunda olsaydık, hiç değilse oturur tartışırdık. 18 yıldır söylüyor, geldiğimiz noktada söylediklerinin tamamının yalan olduğu çıktı ortaya. Sen erken seçim yaptın. Demek o dönem kabile devletiydi, şimdi daha kötü. Demokrasiye inananların talebidir erken seçim. ‘Milli irade’ diyorsun. Mili iradeye gitsene, hakemliğine başvursana. Korkuyorlar. Korksunlar. Halk gelecek, adaleti getireceğiz bu ülkeye.”

AYM’nin Berberoğlu kararına direnen Mahkeme Başkanı Akın Gürlek’in ileride Yargıtay üyeliğine getirilebileceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

‘Yeni Zekeriya Öz’

“’Bütün kirli işleri bana gönderin, bütün haksız dosyaları bana gönderin, hiç meraklanmayın, sadece bana bir göz kırp, ben gereğini yaparım’ diyor. Bundan adalet falan beklenmez. ‘Beni bağlayan tek otorite saraydır’ diyor. ‘Benim bir kıblem vardır, o da saraydır’ diyor. ‘Saraydan gelen talimatı yaparım’ diyor. AYM demiş ki yeniden seçime girdi, yeniden dokunulmazlık kazandı. Ama Gürlek, ‘dokunulmazlık TBMM, Anayasa ben bunlara inanmam ve ben bunları takmam’ diyor. Kendi milletvekilinin hakkını ve hukukunu savunamayan bir kişi asla TBMM Başkanlığı yapamaz. Bu parlamento çok başkan gördü ama bu kadar aciz bir başkanı hiç görmedi. Yine bu Akın Gürlek yani yeni Zekeriya Öz’ümüz diyor ki ‘Hakimler Savcılar Kurulu da bana dokunamaz. Benim bütün kanunsuzluklarıma Hakimler Savcılar Kurulu gözlerini kapatır. Eğer gelirlerse üyeler, elimi uzatırım, hepsi sırayla elimi öperler, bana da acaba saraydan bir torpil bulabilir misin?’ diye. Bu kadar ağır bir ifadeyi bu hukuksuzluğa karşı kullanmak benim görevimdir.”

Kılıçdaroğlu, “Suudi Arabistan’ın Türk mallarına ambargo uyguladığı” yönündeki söylemleri anımsatarak, “Korkudan bir şey söyleyemiyorlar. Bunlar İstanbul’un ortasında, konsoloslukta adamı doğradılar, ceset dahil hepsini aldılar, uçaklarına bindiler ve gittiler. Cezayı kim çekiyor? Bu ülkenin sanayicisi, üreticisinin ne günahı var” diye sordu.

Fotoğraf: Milliyet

Yazarlar