23.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MİTHAT YURDAKUL Ankara - ILO bir süredir Türkiye’de gerçekleştirdikleri incelemeler ışığında, Madenlerde İş Güvenliği ve Sağlığı Sözleşmesi’nin Türkiye’deki uygulamasıyla ilgili tespitlerde bulundu.
Felakete ‘ramak kala’
ILO Uzmanlar Komitesi’nin 2018-2022 yılları arasında özellikle madenleri kapsayan çalışmalarına işaret edilen ILO raporunda, mevzuata göre işverenlerin iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili olarak SGK’yı bilgilendirmesi gerektiği, ancak bu hükmün, madenlerde yaralanmalarla sonuçlanmayan afetleri ve tehlikeli olayların bildirimini kapsamadığı belirtildi.
Raporda, “Bu olaylar ‘ramak kala olaylar’ olup, sektörel iş sağlığı ve güvenliği politikaları geliştirmek dahil pek çok önemli alanda bilgi vermektedir” denildi.
Raporda, maden işçilerinin “kaçınılmaz” bir tehlike ortaya çıkmadan da alandan uzaklaşma haklarının kanunen güvence altına alınması gerektiği ifade edildi. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca, makul gerekçelere dayanarak, ciddi tehlike oluşturduğu izlenimi veren koşullar ortaya çıktığında, işçilerin kendilerini tehlikeden kurtarma hakkına sahip olduğu hatırlatıldı.
Teftişlerde düşüş
Türkiye’de 2018 yılında iş sağlığı ve güvenliği alanında 12 bin 649 teftiş yapıldığı, bunların 974’ünün madencilik denetimi olduğu ifade edilen raporda, 2019 yılında ise madencilik alanında sadece 152 denetim yapıldığı, iş sağlığı ve güvenliği teftişlerinin yüzde 75 azaldığı vurgulandı.
2015 tarihli kanun değişikliği ile iş güvenliği denetimlerindeki para cezalarındaki artışa rağmen, 2016-18 döneminde teftiş başına uygulanan idari cezaların sayısının 2014 yılına göre düştüğü ifade edilen raporda, bu düşüşün 2018’den 2019’a kadar daha da arttığına işaret edildi. Teftişlerin sonucunda faaliyeti askıya alınan işletmelerin sayısında da önemli düşüş olduğu vurgulandı.