29.11.2022 - 12:21 | Son Güncellenme:
Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle; Türkiye'nin tehdit değerlendirmesi, istihbaratın sağladığı bilgiler... Bu operasyonlar her an yapılabilir. Daha önce nasıl yapıldıysa yine yapılır. Başladıktan sonra herkes bunu bilir. Bunun için çok ciddi bir hazırlık olduğunun altını çizmek isterim. Belirlenmiş hedeflerin daha nitelikli bir şekilde etkisiz hale getirilmesi bir hazırlıktır. Bir olur, iki olur daha kapsamlı olur.
Türkiye kendi güvenlik kaygılarını gidermek için kimseden izin almaz ama gerekli paylaşımları yapar. ABD ile Rusya ile İran ile yeri geldiğinde Irak ile konuşur. Gündeme geliyor, 'ABD rahatsız.' Bundan rahatsız olabilirler. Ama bizim atacağımız adımı hiçbir şekilde etkilemez.
Biz hiçbir zaman doğrudan ABD ve Rus askerlerini hedef almadık. Aldığımız terör hedefleri noktasında ABD veya Rus askerleri varsa öncelikle orada ne yapıyorlar? Bizim doğrudan başka ülkenin askerini hedef almamız söz konusu değil. Hedefimiz terör unsurları.
Bazen şöyle düşünülüyor. "PYD/YPG unsurları sadece Amerika ile iş tutuyor orada." Hayır... PYD/YPG öyle bir örgüt ki işine geldiğinde Rusya, işine geldiğinde rejim ile işine geldiğinde ABD ile işine geldiğinde başka ülkelerle iş tutar. Biz bunu Amerikalılara da anlatıyoruz, Ruslara da anlatıyoruz.
Mesela Tel Rıfat bölgesine baktığınız zaman burası ağırlıklı olarak Rusya'nın, rejimin kontrolünde olan bir bölge. Haseke bölgesine baktığınız zaman burada da PYD'nin unsurları var ama burada daha çok rejimle antant kaldıkları bir durum var. Kamışlı-Haseke bölgesinde mesela rejimin yönettiği ekonomik bir yapı var. Petrol çıkarıyorlar, rafineriler var, elektrik üretiyorlar. Başka başka unsurlar var ellerinde. Bunların çoğunuda rejimle koordineli bir şekilde yapıyorlar. Dolayısıyla PYD sadece Amerika ile iş tutuyor, Rusya rejime karşı bir durumda... Böyle birşey de söz konusu değil.
"ABD ASKERLERİ 30 KM'LİK BÖLGEYE GELSİN TEKLİFİ" İDDİASINA YALANLAMA
ABD'den böyle bir teklif gelmedi. Ama 2019 anlaşması zaten bu unsurları 30 km. güneye çekilmesi şartına bağlamış idi. Bu şarta uymadıkları zamanlarda da oranlarda da biz mukabelede bulunduk. Veya yaptığımız operasyonları da bu çerçevede yaptık. Bunu konuştuğumuz zaman da ABD'liler de Ruslar da 'Doğru haklısınız. Çünkü anlaşmaya uymayan burada PYD/YPG tarafıdır' diye her seferinde de bizim pozisyonumuzu teyit ettiler. Şu anda da benzer bir durum var. Biz aynı şeyi söylüyoruz. 'Bakın 30 km sınırın aşağısında durun. Türkiye'ye nüfuz etmeye çalışmayın. Bunları yaptığınız zaman biz derhal buna karışılık veririz.'
İstiklal Caddesi'ndeki saldırı tabi bu süreci başka bir istikamette akmasına sebep olan başka terör saldırısıydı. Ardından Karkamış'ta attıkları füzeyle ne oldu? Olay başka yere gitti. Şu ana kadar bizim PKK ile mücadelemiz Suriye ve Irak sahasında devam ederken örgüt bunu getirip İstanbul'un göbeğine ondan sonra Antep'e taşımaya çalıştı. Bunun karşılıksız kalması söz konusu olabilir mi? Elbette olamaz. O yüzden buna karşılık verildi, verilmeye de devam edilecek.
BU KRİTİk SÜREÇTE ABD NE KADAR GÜVENİLİR YA DA GÜVENİLMEZ?
Amerikan yönetimi içerisinde Obama döneminden beri PYD/YPG politikasını formüle eden ve uygulayan kesim ağırlıklı olarak CENTCOM oldu. Yani Suriye merkezli olmak üzere Amerikan üsleri... ORaya gelen generaller, askerler vs. hepsinin değerlendirmesi ve Washington'a rapor ettikleri görüş, tavsiye ettikleri bakış açısı veya politika hep PKK/PYD unsurlarının desteklenmesi şeklinde oldu. Bu Trump döneminde de devam etti. Biden döneminde de devam ediyor.
Biz bunun yanlış olduğunu zaten defalarca ifade ettik. Açıkçası biz Washington'daki üst düzey yetkililerle, ben bu tartışmayı kendileriyle defalarca yaptım, kendi mevkidaşlarımla. Sizin burada oyun planınız nedir, ne yapacaksınız? Bugün o zaman için söylüyorum, DEAŞ'la mücadele vardı. Trump iki defa çıktı; 'DEAŞ'la mücadele sona ermiştir. DEAŞ hilafeti yerle bir edilmiştir. DEAŞ tehdidi ortadan kaldırılmıştır' diye bütün dünyaya deklare etti. Ve sonra dedi ki; 'Ben Suriye'den çıkacağım.'
Sistem bir şekilde allem etti, kallem etti buna müsaade etmedi. Ve sayın Trump'a bu perspektifi sağlayan da Cumhurbaşkanımızdı. Çünkü Cumhurbaşkanımız ısrarla diyordu ki; 'Biz DEAŞ tehdidine karşı mücadele için bir başka terör örgütüne ihtiyacımız yok. Sizin de yok.'
Yarın eninde sonunda bunlar size karşı büyük bir tehdide dönüşürler. Usame Bin Ladin ABD basınında nasıl lanse ediliyordu? İşte "Rus komünizmine karşı cesur askerler, özgürlükçüler" El Kaide nasıl Amerika'nın başına bela oldu yıllar yıllar sonra, sadece ABD'nin değil herkesin başına bela oldu.
ESAD İLE GÖRÜŞME OLUR MU?
Suriye ile istihbarat düzeyinde temeslarımız hep devam ediyor. İstihbarat örgütlerinin görevidir bu. Hem Mısır'da hem Irak'ta ve diğer alanlarda bu durum zaten kontrol ediliyor. PKK hedeflerinin vurulması, rejim güçlerinin nereye kadar ilerleyeceği gibi konularda istihbarat örgütleri hareket ediyor. Başkan Erdoğan bu konuyu net ifade etti. 'Siyasi meselelerde çok uzun kırgınlıklar olmaz.' Türkiye'nin çıkarları çerçevesinde bir görüşmenin farklı düzeylerde temasın zamanı geldiğinde olur.
MISIR İLE NORMALLEŞME ADIMLARI
Bunun 1.5-2 yıl geriye giden bir süreci var. Mısır ile Türkiye'nin belli konulardaki çıkarları ve beklentileri daha yakın hale geldi. Mısır, Türkiye'siz bir Doğu Akdeniz olmayacağını da gördü. İkili ilişkiler bağlamında da ilişkilerimiz ortada. 3-4 ay içinde bazı konularda somut adımları görebiliriz. Bütün olanlar adım adım bizi birbirimize yaklaştırdı. Mısır yönetimi de Türkiye karşıtı söylemlerin ortamların içinde olmamaya özen gösterdi. Biz 1.5 ay önce de Dünya Kupası'ndaki gibi bir temasın olabileceğini kendi aramızda değerlendirmiştik.
BÜYÜKEKLÇİ ATAMALARI
Özel temsilciliğin gerek bir durum olup olmadığına emin değilim. Dışişleri bakanlıklarımız, yetkililerimiz sürekli olarak iletişim halindeler. Bu büyük ihtimalle devam eder. Diğer konularda da karşılıklı dosyaları alıp konuşmaya başladığımız da bunu net bir şekilde görmeye başlayacağımız zaten. Bu da tıkanıklığın da önünü açabilecek bir gelişme.
YUNANİSTAN İLE EGE'DE GERİLİM
Bizim Yunanistan ile askeri bir angajmana girmek gibi bir planımız yok. biz hep bir adım önde olduk ve bir adım önde olamaya devam edeceğiz.