MHP ve DSP arasında başlayan "kuş kurdu yiyemez", "kurt, kuşun seviyesine yükselemez" tartışması Meclis koridorlarının vazgeçilmez konusu oldu
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin geçen hafta sonu Tokat'ta "Kuş kurdu yiyemez" sözlerine, DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in önceki gün "Kurdun güvercini yakalama olanağı yok. Onun seviyesine yükselemez" ve Başbakan Bülent Ecevit'in "Ak güvercin yırtıcılık, kavga değil, barışın sembolüdür" yanıtı vermeleri siyasette yeni bir tartışma üslubu başlattı.
MHP - DSP arasındaki "kurt - kuş" tartışması dün TBMM kulislerinde de sürdü. Kuliste uçan serçeyi gören DSP'li Güven Karahan, Tarım Bakanı MHP'li Hüsnü Yusuf Gökalp'e gülerek, "Bakın işte kuş uçuyor. Kurt kuşu yakalayamaz" diye seslendi. Gökalp ise okuduğu notlarından başını bile kaldırmadan, "Vallahi kuş filan görmedim. Ben arpayla, buğdayla uğraşıyorum" dedi.
Kulisteki DSP ve MHP'li milletvekillerinin gülüşmelerine neden olan bu atışmanın ardından koalisyon milletvekillerinin tartışmaya ilişkin görüşleri şöyle:
* Hasan Suna (DSP): Bunlar, kavga değil, bu kadar ciddiyetin arasındaki espriler. Halk arasında atışma sanatı vardır. Umarım halkımız bu atışmadan zevk almıştır.
* Ahmet Çakar (MHP): Sembollerimiz olan kurt ile kuşu kıyaslamamız yanlış. Kurt ile kuş konuşamaz, ama biz konuşarak anlaşabiliriz. Rahşan Hanım kurdun kuşa erişemeyeceğini söylüyor, ama biz yanyana yürüyoruz ve bundan çok memnunuz. Kuş bizim üstümüze konmuyor, biz de kuşa pençe atmıyoruz.
* Hasan Metin (DSP): Kurtlar, kuşlar değil, beyinler ve projeler yarışsın. Veteriner hekim olarak, "hayvanlarla uğraşmasınlar, işlerini yapsınlar" diyorum.
* Edip Özgenç (DSP): Ne kurdun kuşu yediği, ne de kuşun kurttan kaçtığı bir durum var ortada.
* Murat Sözmenoğlu (MHP): Güvercin ürkek değil.
* Perihan Yılmaz (DSP): MHP kuşun gazabına uğramamış. Kuş o kadar güzel bir yaratıktır ki, kanadıyla şöyle hafifçe bir dokunuşu bile fena çarpar.
* Burhan Orhan (MHP): Kuşla kurdu niye kıyaslıyoruz ki? İkisinin kulvarı ayrı. Kurt koşacağı, kuş uçacağı ortamı bilir.
* Mustafa Taşar (ANAP): Ben kurdu, kuşu bilmem. Bizim amblemimiz arı. Arı gibi çalışıp ülkeyi mamur hale getiriyoruz.
* Hasan Özyer (ANAP): ANAP'a dua etsinler. Kurtla kuşu bir araya getirdi.
* Hasan Ekinci (DYP): Bu sembol yarışının içinde olmayız. Kurdun, kuşun ve arının bir gün kapışacakları zaten belliydi. At, bunların kavgasına karışmaz.
* Yaşar Okuyan (ANAP): Kuşlar, güvercinler, kurtlar güzeldir, ama arı daha güzeldir. Hepsinin bir fonksiyonu vardır. Ne kurdu, ne arıyı, ne de kuşu birbirine karşı getiremezsiniz.
* Yaşar Dedelek (ANAP): "Bu konuşmaların siyasete yarar getirmeyeceğine, hükümet ortakları arasında da serinliğe yol açacağına inanıyorum. MHP'nin birşey yapmak istediği gerçek ama ne yapmak istediğini siyaseti bilen birisi olarak söylüyorum; savaşı büyük cephelerde aşarak zafere ulaşılmaz. Mağlup olursunuz."
* Salih Kapusuz (FP): "Ne kurdun canı var ne kuşun... MHP'nin neye oynadığını kendilerinin dahi bilmediğini düşünüyorum. Bunlar siyam ikizleri gibi. Birbirlerinden ayrılma şansı yok. Zarar vermek istenirse kurt kuşa kuş da kurda verir"
* Ziya Aktaş (DSP): "Güvercinle kurdun birbirini yiyebilmesi için ortak bir platformda olmaması lazım. Ortak paydaları yok. Tabanına vermek istediği bir mesaj olarak değerlendiriyorum."
* Abdülkadir Aksu (FP): "Bahçeli bize de çok yakışıksız şeyler söyledi. MHP'nin DSP ile münasebetine baktığınızda şunu görürsünüz. Bunlar birbirlerine söylerler, ederler sonra bir noktaya gelirler."
* Hayri Kozakçıoğlu (DYP): "MHP şu an merkez sağa oynuyor. Bu nedenle merkez sağ partileri de halletmeye çalışıyor. Daha önce
seçim zamanında tabanına çok sert mesajler vermişti. 'Biz ürkek parti değiliz, erkek partiyiz biz bu olayı mecliste erkekçe halledeceğiz' demişti. Bu basit bir
oyun!.."
Kutan: Kurtla kuşla alakamız yok
FP Genel Başkanı Recai Kutan, "kurt - kuş" tartışmasını hüzünle, tebessümle ve ibretle izlediklerini belirterek şunları söyledi:
"Aslında menfaatleri itibarıyla birbirine tam yapışık olan üç tane parti. Ancak bir bakıyoruz ki hem hiç birinin hükümetten ayrılmaya niyeti yok. Ama bazı politik menfaatler itibariyle ortakların birbirine sarfetmemesi gereken sözleri sarfediyorlar. Tabi bu noktada kalsa bunları espiri olarak da kabul ederiz. Ancak pek öyle olmayacağı da görünüyor."
Kutan, "Bu hayvanların partinizin amblemi olan hilale ve kalbe bir zararı olur mu?" sorusunu, "Yoo. İlk kuruluşumuzda 'Bizim herkese yetecek sevgimiz var' diyorduk. Bizim kurtla, kuşla, arıyla pek fazla alakamız yok. Bir de vakti zamanında horoz vardı" diye yanıtladı.
Psikiyatrist Prof. Köknel:
İlkel toplumun tartışma biçimi"Esas tartışmanın dünya ve ülke sorunları karşısında kendi ilkelerine, kurallarına, politik yapılarına dayanması gerekir. Bu olmayıp simgesel tartışma yapmaları, daha ilk ve ilkel toplumların tartışma biçimidir. İlkel toplumlarda o toplumların saygınlığını gösteren semboller tartışılır veya bunlar için kavgalar verilirdi. Burada da geriye yönelik bir tartışma ortamı ortaya çıkartıyor. Çok fazlasıyla çağdaş bir şey değil."
Köknel, Bahçeli ile Ecevit'in bu yola başvurmalarının pskilojik nedenini de yüz yüze konuşamamaya ve birbirlerini kırma endişesine dayandırdı.