24.08.2008 - 03:00 | Son Güncellenme:
Ergenekon soruşturmasına dayanak olan Tuncay Güney’in emniyet ifadelerinde Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili ayrıntılı bilgilerde yer aldı.
Güney, iddianamenin ek klasörlerinde yer alan ifadelerinde cemaatin yapısını, faaliyetlerini, ilişki ve bağlantılarını ayrıntılı olarak anlattı.
Cemaat içi çekişmeleri de anlatan Güney, Gülen cemaati içerisinde üç güçlü grubun bulunduğunu ve Mehmet Demircan isimli bir cemaat mensubunun da kendi grubunu kurarak “cemaat içi” darbe planları yaptığını öne sürdü. Güney’in iddiasına göre Demircan’ın yaptığı gizli darbe toplantılarından biri basılınca, Demircan’ın planları da suya düştü ve bütün ekibiyle birlikte Samanyolu televizyonundan ve cemaatten tasfiye edildi.
Cemaat içindeki gruplar
Güney’in iddiasına göre Gülen cemaati içerisinde İlhan İşbilen grubu, Latif Erdoğan grubu ve Abdullah Aymaz-Naci Tosun grubu olmak üzere üç ayrı grup vardı. Zaman zaman güç mücadelesi içerisine de giren bu gruplardan Gülen’e en yakın grup ise Latif Erdoğan grubuydu. Güney’in iddiasına göre Gülen’den sonra cemaatin başına çocukluğundan itibaren Fethullah Gülen’in yanında yetişen Latif Erdoğan geçecekti.
Güney’in anlattıklarına göre cemaat içinde en korkulan grup ise İlhan İşbilen grubuydu. Güney’e göre İşbilen’in de darbe planları vardı ve cemaat içinde herkes İşbilen’den “korkuyor, tırsıyor”du. Güney’in ifadelerine göre Veli Küçük de grup içerisindeki bu çekişmelerde Mehmet Demircan’ın darbe planlarına destek vermişti.
Güney ifadelerinde cemaat içi çekişmeleri ve kendisinin de dahil olduğu Demircan ekibinin tasfiye edilişini şöyle anlattı:
‘Darbe toplantısı basıldı’
“Mehmet Demircan bir gece televizyonun (Samanyolu) en üst katında toplantı yapıyorlardı kendi için...
İlhan İşbilen de toplantıyı bastı. Mehmet Demircan darbeyi yapamamıştı, tasfiye olmuştu. Onu genel müdürlükten aldılar Naci Tosun’u getirdiler.
Bu arada ben de Onun (M.Demircan) en iyi adamlarındanım ya, sabah akşam odasındayız, fikirle teori ile yönetiyoruz. O da genç, fevri çıkışları olan bir insandı ve sonuçta ben susmak zorunda kaldım. Çünkü adım ‘ajan’, ‘Mitçi’, ‘Jitemci’ oldu, ‘askerlerin adamı’ dediler filan...
Ben Mehmet Demircan beye dedim ki, ‘Ben çıkacağım’ biraz da birikmiş param vardı zaten... ‘Başka bir şeyler yapalım’ dedi. ‘Yaparız, burada olmaz’ dedim. Bak yoksa bizi kendileri atacaklardı zaten...
Mehmet Demircan’ın dışarıda ya da cemaat içinde getirdiği bütün insanları Fethullah Hoca tasfiye etti.
Zaten televizyonda o dönem çalışmış olduğum herkesi tasfiye etti, kimse yok Kemal Gülen (Gülen’in yeğeni) ve Haluk Görgün hariç onlar da bacanaklar zaten Fethullah Hoca ile... Tabii ki böyle olunca ben ayrıldım...”
‘Veli Küçük İlhan İşbilen için uyardı’
İfadelerine göre Güney, cemaatten ayrıldıktan sonra yanına gittiği Veli Küçük’e olanları anlattı. Küçük de “İyi ki de Onu (M.Demircan) net bir şekilde destekliyormuş şeklinde görünmemişiz. İlhan İşbilen akıllı adamdır, onunla da iyi geçin, temkinli olalım” dedi. Güney, Küçük’e olayı şöyle anlattı: ‘Komutanım benim. Biliyorsun, Samanyolu’nda Mehmet Demircan bey şey yapamadı’ dedim. ‘Onlar darbe yapacaklardı başaramadı, iyi ki de onu net bir şekilde destekliyormuş şeklinde görünmemişiz. Yoksa biz de şey olacaktık. İlhan İşbilen her zaman akıllı adamdır. Dikkat et, onunla da iyi geçin, temkinli olalım’ dedi. ‘Ama efendim İlhan İşbilen beni dedim şey yapmaz’, ‘Şimdi uzak dur, sonra belki arayı buluruz’ dedi. ‘Sonra belki İlhan İşbilen’in yanına koyabilirim’ dedi.”