SiyasetErdoğan: Kırgın, kızgın değiliz

Erdoğan: Kırgın, kızgın değiliz

17.03.2008 - 18:12 | Son Güncellenme:

.

Erdoğan: Kırgın, kızgın değiliz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokraside,

Haberin Devamı

asla "zedelenmeye" tahammül olmadığını belirterek, "Çünkü demokrasi

ile ekonomi at başıdır. Demokrasi zedelenirse ekonomi her zaman

zedelenir. Onun için zorlamalarla bir yere varmak mümkün değil" dedi.

Başbakan Erdoğan ve resmi bir ziyaret için Türkiye’de bulunan Estonya

Başbakanı Andrus Ansip, yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın

toplantısı düzenlediler.

Erdoğan, bir gazetecinin, "Siz bundan sonra nasıl bir yol haritası

planlıyorsunuz? Parti kapatmayı zorlaştıran bir anayasa değişikliği

paketi gündemde mi?" sorusunu yanıtlarken, "Şu anda tabii ki bu işin

başındayız. Arkadaşlarımızla değerlendirmeler yapılıyor" dedi.

Kendilerinin taraf durumunda olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle

konuştu:

"Taraf olmamız hasebiyle de konuşacağımız yerler bellidir. Bunu tabii

Haberin Devamı

her yerde, her zaman rahatlıkla konuşmak doğru olmaz. Olay, hukuki bir

süreçtir. Bu hukuki süreç içinde atılması gereken adımlar nelerse bunlar

atılacaktır. Bu bakımdan görevlendirdiğim arkadaşlarım var,

çalışmalarını yapıyorlar ve bizzat katılacağım, katılmakta olduğum var.

Süreci devam ettireceğiz.

Burada tek söyleyeceğim şudur; Demokrasi, özgürlükler özellikle

demokratik laik, sosyal bir hukuk devlet içinde, 5 yıl içinde nasıl bir

yer bulmuştur, nasıl bir uygulama alanı bulmuştur? Bu zaten, halkımın

büyük çoğunluğu gayet güzel bir şekilde izlemiş ve memnun kalmıştır ki,

5 yıl önce yüzde 34.4 ile iş başına getirdiği AK Parti iktidarını, 22

Temmuz’da, bu memnuniyeti sebebiyle demokratik, laik, sosyal bir hukuk

devletini iyi işlettiği, çalıştırdığı içindir ki, bu defa da oyları

yüzde 47’ye çıkarmak suretiyle ’yola devam’ demiştir. Biz bunun

sorumluluğu ve mesuliyeti içinde bu süreci işletiyoruz ve şu andaki

atılan adıma, bu girişime yönelik de çalışmalarımızı aynı şekilde

sürdürüyoruz.

Benim, vatandaşımından, halkımdan isteğim, arzum şudur; herhangi bir

sıkıntıya gerilime gerek yoktur. Teenni ile bu sürecin takip edilmesinde

büyük fayda vardır. Bizler, iktidar olarak milletvekili arkadaşlarımla

da bugün görüştüm, el ele omuz omuza, halkımızla bütünleşerek, bu güne

Haberin Devamı

kadar nasıl bu bütünleşmeyi sağladıysak aynı kararlılıkla bu yolculuğa

devam edeceğiz. Bizim yolumuz bir hizmet yoludur. Bu hizmet yolunda

halkımızla hep bütünleştik.

Bu hafta sonunda da bunu Güneydoğu Anadolu’nun 4 ilinde yaşamış olmanın,

görmüş olmanın bahtiyarlığı içindeyiz."

"İSTİKRAR VAR, GÜVEN VAR"

Bir gazetecinin, "Siyasi hayatınızda pek çok badire geçirdiniz, siyasi

yasaklıydınız, bugün Başbakan oldunuz. Gelinen noktada da yüzde 47 oy

aldınız? Şimdi partinizle ilgili kapatılma süreci başladı. Ruh halinizi

merak ediyorum. Bunu da atlatırız mı diyorsunuz? Hafta sonu meydanları

adres gösterdiniz, bu çerçevede yerel seçimlerin öne alınması ve bunun

güven tazelemek için genel seçimlerle birleştirilmesi gibi bir takım

seçeneklerden bahsediliyor. Gündeminizde böyle bir konu da var mı?"

sorusunu da Erdoğan, şöyle yanıtladı:

"Bunlar, çok çok saçma şeyler, olacak işler değil. Yani Türkiye’yi ilk

defa, AK Parti iktidarı, zaten bu tür yanlışlardan kurtardı. Hep

anlatırdım, yani 59 hükümet kurduk’ derdim, 59 hükümetin ortalama hizmet

Haberin Devamı

süresini aldığınızda 16 ay gibi bir zaman görürsünüz. Niye? Zaman olmuş,

bir yılda bir buçuk yılda seçimi gedilmiş. Yani hiçbir zaman tespit

edilmiş, ilan edilmiş zaman içinde seçim yapılmamış. Böyle olunca

istikrar olur mu? Böyle olunca bir ülke dışarıya güven verir mi? Vermez.

Ama biz ilk defa zamanında seçim yapmayı hedefledik. Ve muhalefetin çok

çok fazla arzu etmesi karşısında artık iş öyle bir noktaya gelindi ki,

dikkat ederseniz yine erken seçim değil, seçimleri birkaç ay öne almak

suretiyle, ’madem bu kadar arzu ediyor’... Ki, cumhurbaşkanlığı olayı

olmamış olsa, biz yine işi zamanında yapardık, ’peki’ dedik ve seçimi

yaptık.

Fakat şu anda henüz 5-6 ay gibi bir süre seçimin üzerinden geçmiş,

önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimi yapacağız. Ondan sonra da

zaten referandum ile birlikte başka bir süreç var. Normal zaman ne ise

milletvekili seçimleri için, o süre dolduğunda da normal seçimleri

yapacağız. Türkiye artık buna alışmalı. Ülkemizi buna alıştırmalıyız, bu

Haberin Devamı

süreci böyle çalıştırmalıyız ki istikrar ve güven olsun. Şu anda

ülkemizde istikrar var, güven var. Bunu asla bozdurtmayız."

"BARİYER KONULMASINA MÜSAADE EDEMEYİZ"

Erdoğan, cuma akşamında bu yana dikkat edilirse, bugün piyasalarda düşüş

yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:

"Tabii değerli meslektaşımın gelmesinden sonra ne oldu bilemiyorum ama

bir ara 38 bin civarına düşmüştü (Borsa) son rakam nedir bilemiyorum.

Şimdi 42 bin 500’den bu rakamlara düşüş... Tamam ABD’de bazı gelişmeler,

bazı olaylar oldu. Ama burada da 38 bine iniş... Bunların üzerinde hep

birlikte düşünmemiz lazım.

Demokraside, asla şöyle bir zedelenmeye tahammül yoktur. Çünkü demokrasi

ile ekonomi at başıdır. Demokrasi zedelenirse ekonomi her zaman

zedelenir. Onun için zorlamalarla bir yere varmak mümkün değil.

Biz hiçbir zaman kızgın, kırgın böyle bir şey içinde değiliz. Çünkü

devletin başında olanlar asla böyle bir hakkı kendilerinde bulamazlar.

Onun için biz kimseye kırgın olmadan, kırgın olmadan emin adımlarla

yolumuza devam edeceğiz, çalışmalarımıza devam edeceğiz. Çünkü biz şuna

inanıyoruz; halka hizmet, hakka hizmettir. Bu anlayışla yola devam

edeceğiz.

Çünkü ülkemizin buna çok ihtiyacı var, yakaladığımız bir ivme var,

performans var. Ve inşallah bizim hep, ’10 bin, 10 bin, 10 bin’

dediğimiz kişi başına milli geliri oraya bir defa ulaştıracağız. Ondan

sonra da gümbür gümbür Türkiye’yi, o arzuladığımız muasır medeniyetler

seviyesinin üstüne taşıyacağız.

Biz 100. yılda farklı bir cumhuriyet özlemi içindeyiz. Çok daha güçlü,

ilimde sanatta çok daha farklı bir konuma gelmiş bir Türkiye’nin özlemi

içindeyiz. bunun şu anda alt yapılarını oluşturuyoruz. Okullarımızda,

sağlık tesislerimizde, altyapısında, yollarıyla, tarımda enerjide, çok

daha farklı bir Türkiye’nin özlemi içindeyiz. Sanayide, teknolojide

böyle bir Türkiye’nin özlemi içindeyiz. Onun içinde bunun önüne

bariyerler konulmasına müsaade edemeyiz."