SiyasetErdoğan alkol yasakları hakkında konuştu

Erdoğan alkol yasakları hakkında konuştu

24.05.2013 - 12:00 | Son Güncellenme:

Biz Türkiye'de alkolü yasaklamıyoruz anayasanın 58. maddesinin gereğini yapıyoruz. "Biz gece gündüz kafaları kıyak bir nesil istemiyoruz"

Erdoğan alkol yasakları hakkında konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, alkolü yasaklamadıklarını vurgulayarak, anayasanın 58. maddesinin gereğini yerine getirdiklerini belirtti. Erdoğan, bir devletin insanını kötü alışkanlıklardan koruması gerektiğine dikkat çekerken, “Yani biz bunu teşvik mi edelim. Affedersiniz gece gündüz içen, gece gündüz kafa kıyak dolaşan böyle bir nesil istemiyoruz, uyanık olacak, diri olacak, bilgi ile mücehhez olacak böyle bir nesil istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, katıldığı AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Suriye’deki özgürlük, halk hareketini eleştirerek, bunları terör olarak nitelendirerek, sığınmacılara karşı kışkırtmalar yaparak, kurda merhamet ettiğini, zalim Esad’a her fırsatta destek çıktığını” savundu.

Suriye meselesinde CHP’nin tavrının asla tarafsızlık olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “CHP aleni şekilde, utanmadan sıkılmadan, gayri meşru rejimin yanında yer almış, zalim bir diktatörün tarafını tutmuştur. Tarih boyunca nasıl her zaman diktatörlerin, zalimlerin yanında yer aldıysa CHP bu gün de diktatörlerin, zalimlerin yanında yer almış aynı fotoğraf karesine girmiştir” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

-“ORDUYU GÖREVE ÇAĞIRDILAR OLMADI”-

CHP'nin AK Parti ile sandıkta rekabet edemeyeceğini savunan Erdoğan, “Çünkü bunların milletle en küçük bir irtibatları yoktur. Milletle irtibatı olmayanlar Silivri ile, DHKP-C ile, İşçi Parti ile bunlar da yetmezmiş gibi zalim Esad ve onun kanlı çeteleriyle irtibat kurarlar. Orduyu göreve çağırdılar olmadı, hukukun arkasına dolandılar olmadı, yalan, iftira, itham yine olmadı şu anda terör örgütlerinden, terör eylemlerinden, eli kanlı zalimlerden, onların istihbarat örgütlerinden medet umar hale geldiler. İşte Reyhanlı’daki acı hadiseyi nasıl kaşıdıklarına lütfen dikkat edin; suçu örtmek, suçluları kollamak, hadiseyi çarpıtmak için ilk andan itibaren ellerinden geleni yaptılar. Halen de yapıyorlar. Hem kendileri hem yandaşları Reyhanlı hadisesi üzerinden kışkırtma oluşturmak, bu yolla Esad ve yandaşlarına imkan sağlamak için canla başla mücadele ediyor. Reyhanlılı, Hataylı kardeşlerimin, 76 milyon aziz milletimin, CHP’nin bu son derece oyunu karşısında sağduyulu olmalarını özellikle rica ediyorum. Çaresizlik ve zavallılık içindeki CHP Genel Başkanı son çare olarak Kışkırtma dalına tutundu. Bütün bu kışkırtmalara karşı, bu ayrımcı, ayrıştırıcı siyasete karşı milletimin uyanık olmasını rica ediyorum. Güvelik güçlerimiz, istihbarat birimlerimiz son derece dikkatli, kararlı ve koordineli şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Reyhanlı’da maalesef saldırı engellenememiştir. Bunun da soruşturması zaten Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından yapılıyor. Ancak güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimizin çalışmaları sayesinde onlarca eylem gerçekleşmeden etkisiz hale getirilmiştir. Reyhanlı saldırısı yapanlar ve bu tertibin içinde yer alanlar tek tek tespit edilmiş, yakalanmış ve yargıya teslim edilmiştir. Güvenlik ve istihbarat birimlerimizi zaafa uğratacak hiçbir sorumsuzluğa izin vermeyiz. Sosyal medya üzerinden sürdürülen psikolojik operasyonlara karşı da son derece dikkatliyiz” dedi.

Haberin Devamı

-“REYHANLI’DAKİ KARDEŞLERİM DE KENDİLERİNİ ŞÖYLE BİR MASAYA YATIRMALIDIR”-

Vatandaşlara “Muhalefetin gerilim politikalarına asla prim vermeyin. Muhalefetin özellikle de mezhep temelli kışkırtmalarına asla ve asla prim vermeyin. Şu anda bir dinsel milliyetçilikle, siyasi milliyetçilikle karşı karşıyayız. Bu oyuna ne Hatay’da yaşayan kardeşlerim ne de ülkemin değişik yerlerinde yaşayan kardeşlerim asla gelmemelidir” diye seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

“Şunu da buradan söylemek zorundayım; 300 bin şu anda ülkemizde mülteci var. bunların yaklaşık 220 bini çadır ve konteynır kentlerde. 80 bini değişik illerimize şu anda yerleşmiş vaziyette. Biz muhacir bir neslin torunlarıyız. Ama aynı zamanda biz ensar bir neslin torunlarıyız. Unutmayın, şu anda Esad’ın zulmünden kaçan muhacirlere benim Reyhanlı’daki kardeşlerim, ensar görevini görmeliler. Onlar da aynen o zaman olduğu gibi evlerini açmalıdır ve onları kendileri için bir suç unsuru olarak görmemelidir ve bu oyunun arkasında çok ciddi tehlikenin yattığını bilmelidirler. Şu anda oradaki Suriye’den gelmiş kardeşlerimiz eğer evlerinde korku içinde yaşıyorlarsa, oradaki evlerinden dışarı çıkamıyorlarsa, burada başta şahsım olmak üzere Reyhanlı’daki kardeşlerim de kendilerini şöyle bir masaya yatırmalıdırlar. Reyhanlı’daki kardeşlerim kucaklarını açmalı ve bu provokatif eylemlere, bu spekülasyonlara asla prim vermelidir. Son seçimlerde Reyhanlı’da yüzde 72 oy almış bir partiyiz. Özellikle AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerime birinci derece sesleniyorum. Siz bu hassasiyetin orada öncüleri olmalısınız. Yarın Reyhanlı’ya inşallah arkadaşlarımla birlikte gideceğim. Başsağlığı ve geçmiş olsun temennilerimizi bire bir, yüz yüze ileteceğiz. Devlet olarak elimiz zaten sürekli orada oldu. Reyhanlı ve Hatay’da inşallah Türkiye’nin birliği, dirliği, kardeşliği adına en güzel fotoğrafı, mesajları vereceğiz.”

Haberin Devamı

-“YAV SEN NE KADAR ZAVALLISIN”-

Başbakan Erdoğan, ABD ziyaretine ilişkin de açıklamalarda bulundu. ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşmeye ilişkin CHP’nin eleştirine yanıt veren Erdoğan, “Anamuhalefet partisinin genel başkanı gerçekten siyasetin cahilidir. Diyor ki; 'yanında Dışişleri Bakanı müsteşarı yok.' Yav sen ne kadar zavallısın. Biz üçe üç bir toplantı yapıyoruz. Benim yanımda Dışişleri Bakanım ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarım var. Bürokratsa bürokrat var. Siyasetçiyse Dışişler Bakanı yanımda. Yav sen ne biçim siyaset yapıyorsun, sen nasıl siyasetçi olacaksın, sen ne cahilsin. Dışişleri Bakanın kendisi var. Öbür tarafta, konumuz bölgesel sorunlar, ve istihbarat teşkilatlarımızın temsilcileri var, bürokratsa bürokrat var. Şu genel müdürlükten bir siyasete terfi et. Hala orada kaldın. Ama terfi edemeyecek görünen bu.”

-“O RAKAM KALABALIĞIYLA İŞİ GEÇİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR”-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de sert bir şekilde eleştiren Başbakan Erdoğan, “MHP Genel Başkanının mahcubiyet içinde susması gerekirken, IMF borçları ve dış borçlar konularında pişkince tavırları dikkatimden kaçmadı. Bugün MHP’yi marjinal solun arkasına takan MHP Genel Başkanı, 1999-2002 arasında da CHP’nin yavrusu DSP’nin kuyruğuna takılmış, Türkiye’ye çok ama çok ağır bedeller ödetmişti” dedi.

Başbakan Erdoğan, 2003 yılından itibaren IMF’e olan borcu kademe kademe ödediklerini ifade ederek, “Türkiye’nin IMF’ye borcunu ödemesi karşısında Bahçeli’nin sevinmesi, gururlanması, ülkesi ve milletiyle iftihar etmesi gerekirken, her zaman yaptığı gibi, kendine göre biliyorsunuz onun bir rakam kalabalığı var, o rakam kalabalığıyla işi geçiştirmeye çalışıyor. Sayın Bahçeli, ekonomi 40’ın sağına soluna hayali sıfırlar eklemeye benzemez. Onunla iktidar da olunmaz onu da bilesin. Bu iş bilgi gerektirir, bu iş hayat tecrübesi gerektirir, damdan düşmeyi gerektirir. Sadece böyle kitabın kapakları arasına bakmakla da bu iş olmaz ve önce dürüst olacaksın, bükemediğin bileği öpeceksin” şeklinde konuştu.

-“SEÇİME DOĞRU İLERLİYORUZ”-

Her zamankinden önemli bir sürecin yaşandığını dile getiren Erdoğan, “Ve seçime doğru ilerliyoruz” dedi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Demokrasimiz açısından son derece önemli bir seçime yaklaşıyoruz, statüko partilerinin sandık dışında umutlarının artık tamamen tükeneceği, değişmek zorunda kalacakları, eski siyasetin tamamen tasfiye olacağı bir seçime gidiyoruz. Her bir arkadaşımın bu ciddiyetle, bu dikkatle ve hassasiyetle süreçlere sahip çıkmasını bekliyorum.

Şu anda bir çözüm sürecinin içindeyiz. Ortak paydaları terör sorununu çözmek olan 63 kişilik bir Akil İnsanlar Heyeti Türkiye’yi sağ olsun, neredeyse 45 gündür dolaşıyorlar ve 2 aylık bir süre bu işte tanındı. 2 ayı tamamladıktan sonra kendilerinden nihai raporlarını alacağız ve ona göre de biz de hükümet olarak yol haritamızı açıklayacağız. Bazı yerlerde ciddi hakaretlerle karşı karşıya kaldılar ama buna rağmen sabırlar bu süreci devam ettirdiler, devam ettiriyorlar. Şu anda zaten 14 civarında il kaldı. Bütün iller dolaşıldı. Bu illerde bittikten sonra biz kendileriyle bir araya geleceğiz. Fakat süreç bitmiyor. Teşkilat olarak, biz bu sürecin arazide yaşayanları olarak, tümüyle bu heyet bu süreci kucaklayıcı olarak devam ettireceğiz. Bu işi bizim bitirmemiz lazım ve bu işi bitireceğiz. Biz buna inandık. Bedeli ne olursa olsun bu işi bitireceğiz dedik. Öyleyle tüm illerimizde tüm teşkilatlarımız hep birlikte, el ele, omuz omuza bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bütün kanaat önderlerini devreye sokmak suretiyle bulunduğumuz illerde, ilçelerde bu çalışmaları yaygınlaştıracağız. Ümitsiz olmak yok. Biz hep umutla bu işi yaptık bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceğiz.”

-“ALKOLÜ YASAKLAMIYORUZ”-

Dün gece sabah saat 7’ye kadar süren alkolle ilgili bir yasal düzenleme yaptıklarını anımsatan Erdoğan, “Bu yasal düzenleme ile ilgili MHP’nin desteği vardı. CHP’nin de kösteği vardı. Neler söylüyorlar neler; ‘İşte siz Türkiye’de alkolü yasaklıyorsunuz.’ Biz Türkiye’de alkolü yasaklamıyoruz. Anayasa’nın 58’inci maddesinin gereğini yapıyoruz. Bunu yaparken de diyoruz ki camilere, eğitim-öğretim kurumlarına 100 metre mesafede olması gerekir. Bunun reklamını, tanıtımını, yazılı, görsel, sosyal, her türlü medyada reklamını yasaklıyoruz. Yapılan iş bu. Niye bir devlet gençliğini, insanını, tabii ki kötü alışkanlıklardan koruyacak. Yani biz bunu teşvik mi edelim. Bu yapılan iş, ilk defa Türkiye’de yapılmıyor. Bu dünyanın neresine giderseniz Amerika’da da Batı’da da bütün bu uygulamalar var. İçebileceğiniz yerler her şey bunlar da belli. Bütün bunlar çok açık net ortadayken, hele hele bir tanesi kalkmış çok enteresan; ‘Bunlar Tekirdağ’ın ismini de unutturmak istiyorlar.’ Böyle yanlış bir yaklaşım olur mu. Bu tür milletvekillerinden CHP’yi Allah korusun. Nereden bulmuşlar bunları böyle. Özel sipariş versen bulamazsın. Bunlar TBMM kürsüsünü işgal ediyorlar. Demokrasi bu değil. 326 milletvekiline benim milletim git de orada böyle bir ufak gruba ezil diye yetki vermedi. Git benim haklarımı orada koru, savun diye yetki verdi. Bunun gereği yapılır. Biz bu noktada anayasanın 58. maddesinin gereğini yerine getirdik. Ve bunun gereğini yapacağız, yapmaya da mecburuz. Affedersiniz ufacık çocukların gece gündüz içen, gece gündüz kafa kıyak dolaşan böyle bir nesil istemiyoruz, uyanık olacak, diri olacak, bilgi ile mücehhez olacak böyle bir nesil istiyoruz. Bunun adımlarını atıyoruz.

Malatya milletvekillerinden bir tanesi ayran getirin diyor. Ayrana çok hasretsen benim özel misafirim ol ben sana ayran ikram ederim. Ama unutma ki anan da ninen de hepsi o ayranlarla yetiştiler. Onların milli içkisi ayran” diye konuştu.