28.11.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:
Ankara - Milliyet
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), bu yılın son toplantısı için dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından yapılan açıklamada Fırat’ın doğusuna operasyon sinyali verilerek Suriye’de herhangi bir emrivakiye göz yumulmayacağı kaydedildi.
MGK, kasım ayı olağan toplantısı, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında, Beştepe’de yapıldı. Toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, MİT Başkanı Hakan Fidan, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, MGK Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun katıldı. 5 saat süren kritik toplantının ardından yayımlanan altı maddelik bildiride şu ifadelere yer verildi:
TERÖRLE MÜCADELE KESİNTİSİZ SÜRECEK: Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren önemli iç ve dış gelişmeler bütün yönleriyle ele alınmış; FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimizi tehdit eden tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında icra edilen operasyonlar ile hudut güvenliği hakkında Kurul’a bilgi arz edilmiştir. Suriye ve Irak’ta yuvalanan terör örgütlerinin varlığından kaynaklanan, Türkiye’nin güney sınırlarına yönelik tehdide karşı vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak maksadıyla mücadelenin kesintisiz ve kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır.
TERÖRLE MÜCADELEYE ZARAR VERİYOR: Bazı ülkelerin, proje terör örgütleri FETÖ/PDY ile PKK/KCK`nın Suriye kolu PYD/YPG`yi terör örgütü olarak görmemesinin, terörizmle küresel ölçekteki mücadeleye büyük zarar verdiği hususu bir kez daha teyit edilmiştir.
İDLİB’DE EK TEDBİRLER ALINACAK: İstanbul`da düzenlenen dörtlü zirve neticesinde mutabık kalınan hususların, Suriye`ye ve bölge barışına katkı sağlayacağı; İdlib’te ağır silahlardan arındırılmış bölge oluşturularak ateşkesin kalıcı hâle getirilmesinin önemi vurgulanmış; bu bağlamda alınması gereken ilave tedbirler üzerinde durulmuştur. Suriye`de kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla, Birleşmiş Milletler gözetiminde çalışacak Anayasa Komitesi`nin bir an önce oluşturularak, çözüm için belirlenen yol haritasının uygulamaya geçirilmesinin önemi üzerinde durulmuş; bunun için, taraflara makul ve süratli davranmaları yönünde çağrıda bulunulmuştur.
EN BÜYÜK TEHDİT FIRAT’IN DOĞUSU: Türkiye`nin, baştan beri Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve siyasi birliğinden yana olduğuna, barışın tesis edilmesi için gayret gösterdiğine işaret edilerek, siyasi çözüme en büyük tehdidin Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasından geldiği belirtilmiştir. Suriye’de herhangi bir emrivakiye göz yumulmayacağı ve meşru müdafaa hakkının kullanılacağı vurgulanarak, PKK/PYD-YPG`nin bölge halkına zulmederek ve göçe zorlayarak değiştirdiği demografik yapıya karşı da duyarsız kalınmayacağı güçlü şekilde ifade edilmiştir.
IRAK’TA OPERASYONLAR SÜRECEK: Irak`ta göreve yeni gelen hükûmetle, güvenlik başta olmak üzere, tüm alanlarda iş birliğinin geliştirilmesi yönündeki irademiz teyit edilmiştir. Ülkemizin millî güvenliği için tehdit oluşturan PKK/KCK terör örgütünün Irak`taki mevcudiyetine karşı Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından icra edilen operasyonların devam edeceğinin altı çizilmiş; PKK/KCK VE DEAŞ dâhil, tüm terör örgütlerine karşı Türkiye`nin Irak halkı ve hükûmetinin yanında olduğu bir kez daha vurgulanmıştır.
DOĞU AKDENİZ’DE AYKIRI GELİŞMELERE MÜSAADE EDİLMEYECEK: Türkiye`nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz`deki hak ve menfaatleri son gelişmeler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bölgedeki tek yanlı ve uluslararası hukuku çiğneme teşebbüsleri ile cepheleşme girişimlerinin bölge ve dünya barışına katkı sağlamayacağı, uluslararası hukuka uygun ve meclis iradesine dayanan kararlılığımızın dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerine aykırı hiçbir gelişmeye müsaade edilmeyeceği teyit edilmiştir.