18.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Habertürk'teki Basın Kulübü'nde soruları yanıtlayan Özkan, gayrimenkul, antika araba, silah ve tespih koleksiyonundan oluşan mal varlığını da açıkladı. Özkan özetle şunları söyledi: 3 Kasım 2002 seçimi öncesi üçlü koalisyonda "Başbakan Bülent Ecevit'in sırdaşı" olarak bilinen eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Yüce Divan'daki beraat kararının ardından ilk kez kamuoyunun önüne çıktı ve çalkantılı dönemin perde arkasını anlattı. Özkan, satır aralarında siyasete dönüş mesajı verdi. 13 ay (Yüce Divan süreci) çok acıydı. Ailemin, yeğenlerimin her türlü maddi ilişkileri tetkik edildi. Sonuçta bir tek şey yazıldı: Kendi kazanımları dışında en ufak mal varlığı edinmedi. Sadece kira gelirim, satın aldığım evlerin fiyatının iki misli. Bu hükümetin yoğurt yiyişi hoşuma gitmiyor. Ülke sorunlarına duyarsız kalamayız. Siyasete çok duyarlıyım. Bugün geçmişi konuşmaya geldim, geleceği sonra konuşalım. Siyasete çok duyarlıyım MGK'DA KRİZ: Saat 10.30'da MGK toplantısı. Her zamanki gibi 10.00'da oradaydık. Biz dışarıda bekleriz, Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın özel bir görüşmesi olabilir diye... O gün farklı bir şey oldu. Başbakan içeri girdi. 2 - 3 dakika sonra bize haber verdi. Soğuk bir el sıkışmamız oldu Sezer'le. Bir mana veremedim.Salonda bütün kurul üyeleri, bürokratlar var. Cumhurbaşkanı, 'Gündeme geçmeden konuşacağım bir konu var' dedi. Anayasa kitapçığını açtı, Talat Şalk'la ilgili açıklamaya sert tepki gösterdi. Ecevit, çok üzgün ve kırgın bir sesle, 'Bitti mi efendim?' dedi. 'Hayır bitmedi' deyince ben devreye girdim. Ben, 'Keşke bilseydik, biz de bir Anayasa kitapçığı alırdık, ne yeri, ne zamanı' deyince, Sezer, Anayasa kitapçığını Ecevit'le benim aramıza attı. Film şeridi gibi bir anda geldi kitapçık bize, ben de aynı şekilde iade ettim kendisine. Anayasa kitapçığı nasıl geldiyse öyle gitti. Ben söylediklerimi burada söylemem. Kitapçığı aynen iade ettim Biz Ecevit'le hiç ayrılmadık. Mal varlığıyla ilgili her şeyi bendeydi. Bir baba - evlat ilişkisi içinde olduk. Ecevit her konuda bana danışırdı. Eşiyle görüş ayrılığına rağmen beni korudu. Rahşan Hanım'la 3 yıl hiç görüşmedik. Ecevit açısından güç bir durumdu. Evli olanlar bunu iyi anlar. Büyüğümdür, hiç kavga etmedim. Eşine rağmen korudu Derviş, Ankara'ya Merkez Bankası Başkanı olarak geldi, bakanlık için görüşmelere başladı. Ben ve Bahçeli kesinlikle bakan olmaması yönünde fikir beyan ettik. O arada Ecevit bir telefon görüşmesi yaptı içeride, kiminle görüştü bilmiyorum. 'Bu işi bitir lütfen' dedi. Ben 'emredersiniz' dedim, Bahçeli de beni kırmadı. Derviş'i istemedik Cumhurbaşkanlığı için hem Çiller hem de Kutan üzerimde anlaşabileceklerini ifade etti. Ecevit'e birinci turda seçileceğim söylendi. Ben, 'Siyasete sizinle geldim, sizinle gideceğim' dedim. Kendisi de, 'Ben senden vazgeçemem' dedi. Ecevit'le Başbakanlık'ta kahve içiyorduk. İki grup başkan Vekilimiz geldi, 'Meclis'te Sayın Özkan'ın adaylığı için müthiş bir talep var' dedi. Ecevit, 'Acaba haksızlık mı ediyoruz' diye sordu. O arada Sezer'in adı geldi aklımıza. Bizzat ben aradım, bütün genel başkanları dolaşarak imzalarını aldım. Ben cumhurbaşkanlığını kabul etmemiş biriyim. Hiçbir yerde gözüm yok.SEZER İÇİN PİŞMANIM: Herkes geçmişe baktığında pişman olur, ben de onlardan biriyim. Cumhurbaşkanlığını kabul etmedim Gazeteci Murat Yetkin makamıma geldi. 29 Ekim'de paşaların kendisine, 'Ecevit gitsin, Özkan gelsin' mesajı ilettiklerini söyledi. Bunun doğru olmadığını söyledim. Beraber gittik, Ecevit'e de söyledi. Ecevit, 'Emekli paşalar mı?' diye sordu. Yetkin, 'Hayır efendim' dedi, ama isim vermedi. Ecevit, 'Allah Allah' dedi. Bir gün sonra bu manşetten verildi.İŞADAMLARI BENİ ZORLADI: Türkiye'nin en büyük işadamları beni İstanbul'da yemeğe davet etti. Koç ailesinin Boğaz'daki evinde Ecevit'in resminin bile bir istikrar olduğunu söyledim. Bana getirdikleri teklifi rencide etmemek için Ecevit'e söylemedim. Paşalar başbakan olmamı istedi Rahşan Hanım'a yakın gazeteciler telefon açıp ne zaman istifa edeceğimi sormaya başladı. CNN Türk'te Ecevit, 'Siyasette duygusallığa yer yok' dedi. Halbuki siyasetteki tek bağım duygularımdı. Ecevit, istifasını isteyen Derviş yerine kendisini koruyan benim istifa etmemi istedi. 'Vefa bir semt adıymış' lafını söyledim. Paralarını, tapularını teslim ettim, helalleştik. Hüzünlüydü. İstifamdan sonraki gelişmeler Türkiye'nin kaderini değiştirdi. Ben istifa etmeseydim 3 Kasım seçimi olmazdı. Ben istifa etmesem bu hükümet olmazdı. İstifa etmesem bu hükümet olmazdı Özkan'ın 1999'da verdiği mal beyanı şöyle: Saros'da 232 metrekare arsa.Çeşme'de 563 metrekare konut.Erenköy'de 160 metrekare konut.Suadiye'de 160 metrekare konut.Etiler'de 764 metrekare işyeri.Saros'da 1062 metrekare, Saros'da 936 metrekare ve Saros'da 406 metrekare arsaların dörtte bir hissesi.30 cumhuriyet altını, 5 takı, 10 bilezik, 10 küpe, yüzük.750 bin ABD doları.1991 model BMW otomobil.1950 model Chevrolet otomobil.1961 model Chevrolet otomobil.1963 model Chrysler otomobil.Kızına ait 1997 model BMW otomobil.Colt marka tabanca.S. Wesson marka iki tabanca.Beretta marka tabanca.Browning marka iki tabanca.100 adet tespihten oluşan koleksiyon. Antika araba, tespih, silah