23.02.2019 - 19:43 | Son Güncellenme:
AA
Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İnsanın bütün hallerinin, hayatın bütün yönlerinin siyasetin yakın veya uzak ilgi sahası içinde olduğuna işaret eden Bahçeli, Peyami Safa'nın, siyaseti, "hayatın ta kendisi" olarak gördüğüne ve gösterdiğine dikkati çekti.
Siyasetin yalnızca karar ve kaynak yönetimi değil, aynı zamanda hayatın idare ve idamesi olduğunu vurgulayan Bahçeli, haktan, hakikatten ve halktan yana siyaseti kötülemenin, ahlaklı, hamiyetli ve vicdanlı siyasetçiyi kötü göstermenin, hayat denilen karmaşık süreci "baltalamak, insanı tepeden tırnağa batırmak" anlamına geldiğini, asıl ve yakın tehlikelerden birinin de bu olduğunu belirtti.
Bahçeli, Mevlana'nın "Her sedefte inci bulunmaz" sözünü anımsatarak, her siyaset ekolünde, her siyaset adamında aranan ve arzulanan adanmışlık, fedakarlık, hasbilik, ölçülülük ve millilik farikalarının bulunamayacağını, doğru siyaset kadar siyasetin doğru yapılmasının da bir fazilet ve fikir pırıltısı olduğuna dikkati çekti.
"Tecrübe, sadece başımıza gelen hadiselerin yekunu değildir. Esasen tecrübe, başımıza gelenlerle ne yaptığımız, ne yapacağımız, neyi başaracağımızdır. Tecrübeli siyasetçi demek, pek çok badireyi yenmiş, beka ve birliğe samimiyetle yüreğini koymuş adam gibi adam demektir." ifadelerini kullanan Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Beka, tasarlanmış bir propaganda kavramı, dönemsel ihtiyaçlara cevap veren bir söylem aparatı, içi dolmamış, doldurulmamış bir ifade aracı, gerçeklerin maskelendiği hamaset sığınağı değildir. Aksi iddialar ise tamamıyla hezeyandır. Beka, Şems-i Tebrizi'de misal olarak şöyle anlatılır; 'Kötü huyların yok olup onun yerine Allah'ın vasıflarının ağır basması ve böylece Allah'a yaklaşıp ebedi olunması.'
Beka demek var olmak, diri kalmak, bağımsız yaşamak, ebediyetin ufkuyla buluşup bütünleşmek demektir. Bugün aldığımız patlıcan, biber, patates mesela bir kilogram az, iki kilogram çok olabilir. İşimiz yoksa yarın olur, yoksulsak gün gelir varlığa kavuşuruz. Yani konu az yedim, çok yedim konusu değildir. Bunların hepsi aşılır ama beka giderse dünyamız gider, hayatımız söner."
"Kabukla uğraşan, kalburla elenip gitmeye mahkumdur"
Hacı Bektaş-ı Veli'nin, "İman bir hazine, iblis bir hırsız, akıl ise hazinedardır. Hazinedar giderse hırsız hazineyi çalar." sözlerini aktaran Bahçeli, "Esir bir kalbin imanı olur mu? Kiralık bir aklın inandırıcılığı mümkün mü? İşte kalpte iman, millette beka, devlette akıl, şehide vefa Türk milletinin tarihi vasfı ve vakarıdır. Bekayı bilmeyen milleti bilmez, tehditleri görmez, tarihten anlamaz, ecdadı tanımaz. Bakınız ne diyordu Gazali, 'Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.' Beka özdür, payidar milli ömürdür. Kabukla uğraşan, kalburla elenip gitmeye de mahkumdur." görüşüne yer verdi.
Yusuf Has Hacib'in, "Yola çıkan insan yol üzerinde ev yapmaz. Göç eden insan eşyasını evde bırakmaz. Sen bir konuksun, bu dünya da bir konuk evi." sözlerini hatırlatan Bahçeli, insanın fani, devletin baki, milletin bekasının ise daimi olduğunu vurguladı.
Bahçeli, "Buna hizmet ve riayet boynumuzun borcudur." ifadesine yer verdi.
"Zillette hayır yoktur, zilletle gidilecek yol yoktur"
"Dileğim milli beka hedefine herkesin kilitlenmesi, dürüst ve namuslu her siyaset adamının milli bekaya sahip çıkmasıdır." ifadesini kullanan Bahçeli, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ancak bu sayede varlığını temin ve tescil ettireceğini belirtti.
Bahçeli, "Bu nedenle zillette hayır yoktur, zilletle gidilecek yol yoktur. Unutmayalım ki başını acemi berbere teslim eden pamuğu cebinden eksik etmeyecektir. Tecrübe bekayla önemlidir, Türkiye sevdası her şeyin önündedir." değerlendirmesinde bulundu.
"Keşke hayatın her alanına yansımış olsaydı"
Hazreti Ömer'in "Dört şey asla geri gelmez, söylenen söz, atılan ok, geçmiş hayat, kaçırılmış fırsat." sözlerinin isabetliliğine işaret eden Bahçeli, "Bir olursak, birlikte duruş gösterirsek hiçbir dış tesir, hiçbir müessir mihrak düşüşümüzü sağlayamayacaktır. Sayın Deniz Baykal'ın uzun bir aradan sonra gerçekleştirdiği Milletvekili Yemin Töreni'ne damga vuran beraberlik ruhu keşke hayatın her alanına yansımış olsaydı." görüşünü paylaştı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin isminin, "Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi" olarak değiştirilmesinde gösterilen uyumun, anlayışın, iş birliğinin ve hoşgörünün kalıcı olmasının, yaygınlık kazanmasının, huzursuzluk ve gerginlik tortularını kazıyıp atacağına dikkati çekti.
Daha çok müşfikliğe, daha fazla muhabbet ve mutabakata ihtiyaç olduğunun altını çizen Bahçeli, çatık kaşlarla bir yere gidilemeyeceğini, asık suratlarla, sıkılı yumruklarla, çatışmacı anlayışlarla, kamplaşmış vicdanlarla uzun mesafelerin katedilemeyeceğini bildirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"Büyük ozanımız Yunus, asırlar önce hepimize tavsiye ve öğüt niteliğinde şunları söylemişti; 'Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz.' Göze nur gönülden gelirmiş. Sadırdan satıra, siretten surete sevgi ve saygıyla bütünleşip Türk milletinin asalet ve kudretini bütün dünyaya ispat etmek elimizdedir. Diyor ya Hacı Bektaş-ı Veli, 'Okunacak en büyük kitap insandır.' Bu kitabı gönülden okursak hiç kimse bizi ayıramaz.
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin isminin Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak değiştirilmesinde emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere TBMM'de grubu bulunup da destek veren her partiye, her milletvekiline teşekkür ediyorum.
"Şentop'u eksiksiz destekleyecektir"
Bahçeli, TBMM'nin 29'uncu Başkanı'nın yarın yapılacak özel oturumda seçileceğini belirterek, "Milliyetçi Hareket Partisi tam kadro halinde katılıp AK Parti'nin değerli adayı Tekirdağ Milletvekili Sayın Mustafa Şentop'u eksiksiz destekleyecektir. Şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum." ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Kemal Karpat'ın vefatından duyduğu üzüntüyü de ifade eden Bahçeli, Karpat'a Allah'tan rahmet, ailesine, bilim camiasına ve Türk milletine başsağlığı diledi.