Darbecilik suçlaması ağrıma gidiyor

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un, kendisini Silivri Cezaevi’nde ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Hep Ak Parti iktidarı döneminde yükseldim. Suç işlediysem siyasi iktidar da bu suçta sorumluluk sahibi olmalıdır” dediği öğrenildi.
Kılıçdaroğlu, dün beraberinde Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ile birlikte Silivri Cezaevi’ne gitti. Kılıçdaroğlu, Başbuğ ile yaklaşık 1 buçuk saat görüştü.
Alınan bilgiye göre, Başbuğ, CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri kendisini tutukluluğu boyunca yalnız bırakmadığı için teşekkür etti. Görüşe takım elbiseyle çıktığı belirtilen Başbuğ, Kılıçdaroğlu’na “Irak’taki ziyaretiniz nasıldı?” diye sordu; Kılıçdaroğlu, temaslarını anlattı.

‘Suriye konusunda kaygılıyım’
Başbuğ’un Suriye’ye yönelik müdahale olasılığıyla ilgili “Süreci büyük bir kaygıyla izliyorum. Sürecin nasıl ilerleyeceğini kestiremiyorum” dediği belirtildi.
Kılıçdaroğlu’nun, “Suçlu olduğunuza inanmıyoruz. Geçmiş olsun” demesi üzerine Başbuğ’un Ergenekon davası ve kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin, “Suçlanmak, terör örgütü lideri olmakla suçlanmak çok ağrıma gidiyor. Hatta darbecilikle suçlanmak terör örgütü üyeliğiyle suçlanmaktan daha fazla ağrıma gidiyor. Darbecilikle itham edilmemiz çok haksız” dediği öğrenildi.

‘İktidar da sorumlu’
Başbuğ’un sözlerine “Bu iktidar döneminde orgeneral oldum, Genelkurmay 2. Başkanlığı’na getirildim. 2006 yılında beni Kara Kuvvetleri Komutanı yaptılar. 2008 yılında Genelkurmay Başkanlığı’na getirildim. 2 yıl bu görevi üstlendim. Ak Parti iktidarında siyasilerle yakın çalıştım. Yasaların bana verdiği görevleri yerine getirdim, yasadışına hiçbir zaman çıkmadım” diye devam ettiği belirtildi.
Başbuğ’un, “Yaptığım konuşmaların suç olduğu ifade ediliyor ancak bu konuşmalardan iktidar yetkilileri de haberdardı. Konuşmalarım nedeniyle suç işlediysem bu konuşmalardan haberdar olan siyasi iktidar da bu suçta sorumluluk sahibi olmalıdır” dediği belirtildi.

‘Vicdanım rahat’
Ak Parti iktidarına yönelik kara propaganda yaptığı iddia edilen internet sitelerine ilişkin ise Başbuğ’un, “İnternet Andıcı ile Ergenekon’u birleştirdiler. İfade edilen 42 ayrı siteye, ağustos ayında göreve gelmemin ardından tek bir haber konulmadı. 6 ay sonra şubat ayında bu sitelerin tamamı kapatıldı” dediği kaydedildi.
“En ufak bir suçum yok. Vicdanen çok rahatım” diyen Başbuğ’un, “Türk halkının yüzde 70’inin de suçsuz olduğuma inandığını biliyorum. Bunu bilmek, beni rahatlatıyor. Ama verilen kararın ötesinde bu yargılama sadece bana değil, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yapılmış ağır bir hakarettir. Bunu kabul etmem, bunun kabul edilmesi mümkün değildir” dediği belirtildi.
Kitaplarını hediye etti
Başbuğ’un Kılıçdaroğlu’na daha önce yazdığı kitapların yanı sıra Silivri Cezaevi’ndeyken kaleme aldığı iki ayrı kitabın taslaklarını da sunduğu öğrenildi.

‘Suçlu olduğuna biz inanmıyoruz’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasında müebbet hapisle cezalandırılan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’u ziyaretinin ardından çıkışta cezaevi önünde basın mensuplarına açıklama yaptı.
Zafer Haftası dolayısıyla Başbuğ’u ziyaret ederek bayramını kutladığını belirten Kılıçdaroğlu, Başbuğ’un moralinin ve sağlığının iyi olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, Başbuğ’un kendisine “Adaletin karşısında boynumuz kıldan ince” dediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bu işin bir siyasi sorumlusu yok mu? Sen bu kişiyi Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na getirirken, Genelkurmay Başkanı yaparken haberin yok muydu? Gerçekten kabul edeceğimiz bir suçlama değil. Herkesin vicdanını yeniden sorgulaması lazım. Bu olayın çözülmesi lazım. İnsanların boş yere hapiste tutulmaları bizi de sokaktaki insanı da rahatsız ediyor.
Cumhuriyet tarihimizi bırakın hiçbir demokraside kişiyi alacaksınız Kara Kuvvetleri Komutanı, Genelkurmay Başkanı yapacaksınız, beraber çalışacaksınız, başarıyla emekli olacak, kendisini kutlayacaksınız, sonra da ‘Terör örgütünün üyesidir’ diyeceksiniz. Bunun akılla mantıkla kabul edilir bir yönü var mı? Biz buraya kamu vicdanını tatmin etmek için geldik. Onun suçlu olduğuna inanmıyoruz. O ülkesini, bayrağını, insanını seven bir asker. Demokrasiye inanmış bir asker. Demokrasiye inanan bir insanı siz darbeci diye tanımlayabilir misiniz?”