10.04.2013 - 15:14 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, polisin toplumsal olaylarda güç kullanımı konusunda hassas olması gerektiğini, güç kullanımının akıllıca ve yerinde olmasının profesyonelliğin gereği olduğunu belirterek, “İllegal örgütler toplumsal olayları ve polise karşı direnişi daima kendileri için bir eğitim aracı olarak görürler. Onun için onların oyununa düşmeyecek şekilde güç kullanmak profesyonelliğin de bir gereğidir” dedi.
Polis Teşkilatının 168. kuruluş yıl dönümü nedeniyle ATO Congressium'da düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, polisin görevini kararlılıkla ve fedakarlıkla yaptığını belirterek, “Yine her türlü suçun önlenmesi ve işlenmesini caydırmak başta olmak üzere suç ortaya çıktığında bulmak, ortaya çıkarmak ve failini adalete teslim etmek konusunda Türk polis teşkilatı haklı bir üne sahip olmuştur” dedi.
-TOPLUMSAL OLAYLARA MÜDAHALE UYARISI-
Türk polisinin en karmaşık ve en “sözüm ona” akıllıca suçları ortaya çıkarmaktaki son yıllardaki başarısının herkes için gurur kaynağı olduğu gibi yeni suç işlemesinde vazgeçirici bir rol oynadığını belirtti. Bu açıdan bakıldığına emniyet teşkilatının herkesin güvenini kazandığını ve halk için güvence olduğunu kaydetti. Gül, emniyet teşkilatının birçok birimlerde ihtisaslaştığını ve etkili bir vazife yaptığını belirterek, şunları kaydetti:
“Göreviniz çok hassas, bu hassasiyeti daima göstermeniz gerekmektedir. Özellikle toplumsal olaylarda bu hassasiyet çok daha öne çıkmaktadır. Yeri gelmektedir ki toplumsal olaylarda güç kullanımı söz konusu olduğunda bu gücün akıllıca ve yerinde kullanılması profesyonelliğin gereğidir. Şunu da en iyi sizler bilirsiniz. İllegal örgütler toplumsal olayları ve polise karşı direnişi daima kendileri için bir eğitim aracı olarak görürler. Onun için onların oyununa düşmeyecek şekilde güç kullanmak profesyonelliğin de bir gereğidir. Toplum içinde istismara da fırsat vermemek için özellikle toplumsal olaylardaki güç kullanımının nasıl yapılacağı konusunda bir taraftan illegaliteye izin vermemede kararlılık ve diğer taraftan da profesyonellik alacağınız eğitim ve kapasitenizle ilgili bir meseledir.”
-SİYASİ OTORİTEYE VE BÜROKRASİYE TEŞEKKÜR-
Eğitimin bu bakımda her şeyin başında geldiğini ve devamlı mükemmelleşecek bir konu olduğunu kaydeden Gül, teknolojinin de hayatı değiştirdiği gibi suç şekillerini de grift hale getirdiğini vurguladı. Suçları faillerini ortaya çıkarabilmek için teknolojin en iyi şekilde kullanılmasının da en önemli alanlardan birisi olduğunu belirten Gül, emniyet teşkilatının bu konuda çok yol aldığını ve çok iyi elemanlar yetiştirdiğini, bundan da büyük gurur duyduklarını anlattı. Bu konuda siyasi otoriteyi ve emniyet teşkilatının başındaki bürokratik ve siyasi tüm kadroları tebrik etti.
-KARAKOLLARDA KAMERA ÖZGÜVENİN İŞARETİ-
Ziyaret ettikleri ülkelerde hangi ülkenin ordusunun ve emniyet teşkilatının güçlü olduğunu gördüklerini belirten Gül, TSK ve polis teşkilatıyla daima gurur duyduklarını ifade etti. Gül sözlerini şöyle sürdürdü:
“Polis teşkilatı hukukun üstünlüğü, insan haklarının sağlanması ve demokrasiye bağlılığını göstermesi açısından daima önemli olmuştur. Öyle ki özellikle bir zamanlar çok gündeme gelen insan hakları ihlallerinin bugün minimum durumda olmasından da büyük gurur duyuyoruz. Unutmayalım ki sadece sokaklarımızda ve caddelerimizde MOBESE dediğimiz kameralar yok, artık bütün karakollarda da kameraların olduğunu belki halkımızın çoğu bilmiyor. Bu şeffaflaşmanın, yeri geldiğinde hesap verebilmenin ve neticede bir özgüvenin açık işaretidir. Ancak demokratik ülkeler, hukukun üstünlüğüne inanan ülkeler, ancak suç işleyen kim olursa olsun onun hesap vermesi gerektiğine inanan ülkeler karakollarına kamera koyabilirler. O bakımda da gurur duyuyoruz.”
-YURTDIŞINA ÇIKINCA GURUR DUYUYORUM-
Gül, bir Cumhurbaşkanı olarak yurtdışında yapılan görevlerden de ayrıca gurur duyduğunu, kaydederek, “Bir çok ülkede, BM çatısı altında ve uluslararası polis organizasyonları ve güvenlik birimleri çatısı altında TSK nasıl büyük görevler yapıyorsa, polis teşkilatımız da aynı şekilde görevler yapmaktadır” dedi. Son yıllarda dost ve müttefik ülkelerin emniyet teşkilatlarına verilen eğitimlerden de bahsettiği konuşmasında Türkiye’nin dost ülkelerde yapacağı en önemli yatırımlardan birinin de bu olduğunu belirtti. Polislik mesleğinin doğası gereği zor ve tehlikeli olduğu, masa başı sayısının az olduğunu kaydettiği konuşmasını şehitleri rahmetle anıp, gazilere acil şifalar dileyerek sonlandırdı.