01.12.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Çankaya Köşkü’nden gerçekleştirilen TRT ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan özetle şunları söyledi:
YIL SONU BÜYÜME ASGARİ YÜZDE 10: Küresel salgın döneminde Türkiye özellikle bu 3 çeyrekte de farklı bir ayrışım ortaya koydu. Yıl sonu itibarıyla da pozitif ayrışmayı devam ettireceği inancındayım. Bunu sadece biz değil OECD de söylüyor. Beklentileri de aşarak böyle bir konuma gelmiş olması özellikle aç kurtlar gibi bekleyenleri de şaşırttı. Biz şaşırmadık. İkinci ve üçüncü çeyrekte aldığımız sinyallerle beklentimiz 10’u bulacağız. Şüphemiz yok.
İKİ DESTEK PAKETİ HAZIRLADIK: İki önemli destek paketi hazırladık. Biri ilave istihdama destek paketidir. Diğeri de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketidir. 19 yıldır nasıl sanayicisinden esnafına ve dar gelirlisine kadar milletimizin her kesiminin yanında durduysak bu dönemde de yalnız bırakmayacağız. Biz bu milletle iktidar olduk ve AK Parti milletin partisidir dedik ve öyle yürüdük. Küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik 50 kişinin altında çalışanı olan firmalara her yeni istihdam için 100 bin liraya kadar Kredi Garanti Fonu kefaretiyle krediye erişim imkanı sağlıyoruz. Böylece yeni istihdam yapacak işletmelere faizsiz kredi imkanı sağlayacağız. 11 bin firmamızın toplam tutarı 11 milyar lirayı bulan bu krediden faydalanmasının önünü açarak 50 bin istihdama imkan sağlayacağız. Özellikle 58 ilimiz ile ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak işletmelere bir müjdemiz var. Bu girişimcilerimizin Hazine destekli Kredi Garanti Fonu kefareti ile 7 puana kadar faiz desteği ile yatırım yapmalarının önünü açıyoruz. Toplam tutarı 10 milyar lirayı bulan bu krediden diğer illerimiz de faydalanabilecektir.
FAİZ ZENGİNİ DAHA ZENGİN YAPAR: Zengini zengin yapan model, faizciliktir. Faiz zengini daha zengin yapar fakiri de daha fakir yapar. Türkiye ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için hamle yaptıysa döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıya maruz kalmıştır. Bir defa bu kur faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız. Bu spekülasyonu evvela biz engelleyebiliriz. Yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerekir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin varlıklarını küresel sermayeye yönlendiriyor. Kur, faiz, enflasyon sarmalına böyle sokulduk. Biz kur faiz sarmalında yaşamayacağız. Yatırımı ve üretimi engellemelerine de müsaade etmeyeceğiz. Biz bu sarmaldan çıkacağız. Bu sarmaldan çıkmamızı istemeyenler kur oyunları ile bizi yeniden bu oyuna çekmeye çalışıyorlar. Bu kez bunu başaramayacaklar.
ELİMİZİN TERSİYLE İTİYORUZ: Biz yeni ekonomi modeli ile yüksek faiz ile sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz. Kamu bankalarına sürekli bunu diyorum. Düşük faiz ile siz özel sektör bankaları ile yarışa girmeyeceksiniz, düşük faizle yatırımcıları teşvik edeceksiniz ardından istihdamı artıracaksınız. İstihdamla birlikte üretimi artıracaksınız üretimle birlikte küresel sermaye ile ihracatta yarışa gireceksiniz.
FAİZİ ARTIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL: İhracatta çok iyi durumdayız. 215-220 milyar dolarlara çıktık. Yıl sonuna kadar bu 220’nin üzerine çıkacak. Faiz artırmanın çözüm olmadığını gördük. Bize dayatılan yüksek faiz politikası yeni bir olay değil. Yerli üretimi yok eden üretim maliyetlerini artırarak enflasyonu kalıcı hale getiren bir politikadır. Sonu olmayan bir sarmaldır. Biz şimdi bu sarmala son veriyoruz. Bugün geldiğimiz noktada ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90’lara ulaştı. Turizmde de sürekli bir toparlanmanın içerisindeyiz. Antalya hiç olmadığı kadar Rus turist çekiyor. Rusya ile dayanışmamız bu şekilde turist akını da sağlıyor. Cari fazlası vermeye başladık. İnşallah önemizdeki sene yıllık bazda da cari fazlaya geçeceğimiz anlaşılıyor.
MGK’DA GÖRÜŞMEYECEĞİZ DE NEREDE GÖRÜŞECEĞİZ: Ekonomik güvenlik, ulusal güvenliğin bir parçasıdır. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Makro göstergelerimiz ve son dönemdeki ekonomik performansımız gayet iyi durumdadır. Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin ekonomik temeli olmadığı da açıktır. Düşünün ana muhalefetin başındaki kişi bundan ciddi manada rahatsız oluyor. Milli Güvenlik Kurulu(MGK) bu noktada bu konuların görüşüldüğü yer olamazmış. Hakikaten bu kişi daha siyaseti anlamış değil, siyaseti bilmiyor. SSK’yı batıran o zihniyet o kafa hala aynı yerde. Bunları MGK’da görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz? Şunu bir defa bilmesi lazım Türkiye, eski Türkiye değildir. Algı operasyonlarıyla manipülasyonlarla bizi zayıflatmak artık mümkün değildir. Gereğini yapacak güçte ve kararlılıkta olduğumuzu MGK’da da teyit etmiş olduk. Türkiye finans piyasaları üzerinden ekonomik tehditlere papuç bırakmaz. Reel ekonomimiz bu tehditleri tamamen boşa çıkaracak güç ve kabiliyettedir.
ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ: ABD’de enflasyon son 31 yılın, Almanya’da son 28 yılın zirvesine çıktı. Türkiye’nin bu küresel fiyat artışlarından etkilenmemesi mümkün değil. Ancak biz kamu maliyesindeki imkanlarımızı da kullanarak enerji başta olmak üzere maliyet artışlarını vatandaşlarımıza yansıtmamak için gerekenleri yapıyoruz. Küresel kaynaklı bir enflasyon artışı söz konusu. Yıl sonu itibarıyla fırsatçıları da def ederek olumlu neticeler alacağız. Enerjide doğal gazda Avrupa ile mukayese edilemeyecek kadar fiyatlarımız ucuz. Hanelere doğalgazı dörtte bir elektrikte yarı fiyatına veriyoruz. Biz vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz.
GAYRİ MİLLİ İFADESİ AYMAZLIK: Ülkenin vatandaşlarına AK Parti’ye oy verdiler Erdoğan’ı desteklediler diye kullanılan oylarda gayri milli ifadesini kullanmak aymazlıktır, gafilliktir. Bu ülkenin yüzde 52’sine gayri milli diyeceksin sonra helalleşmeye çıkacaksın. Bu durum bile Bay Kemal’in ne kadar samimiyetsiz olduğunun göstergesidir.
SEÇİM ÖNCESİ İYİLEŞME: Ana muhalefetin başındaki zat ne diyordu, indirin 1’e biz destekleriz. Benim şu anda tek başıma böyle bir karar alma yetkim var mı, yok. Gidip Merkez Bankası’nı ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamalar da belli. Merkez Bankası’nı yıpratacak açıklamalar da yaptı. Zaten yanındaki sözcü olan zat da iyi bir faizcidir. Kendisi zaten bu işlerden anlamaz. Biz inşallah seçim öncesine kadar ciddi manada bu faizin düştüğünü, kuru tetikleyen faizin düşüşü nedeniyle kurda da iyileşme göreceğiz. Buna enflasyon da dahil. Böyle bir süreç olacak fakat muhalefetin faiz indirimine ilişkin açıklamaları bizim doğru yolda olduğumuzun teyididir.
DİNİMİZDE YERİ YOK: Stokçuluğun cezai müeyidesinin artması lazım. Stokçuluk dinimizde yeri olmayan bir konudur. Stokçuluk bir nevi hırsızlıktır. Fahiş fiyatlarla mücadele noktasında ilgili Bakanlarımıza dedik ki bu adımları atacaksınız sadece denetleme yetmez yasal düzenleme yapıp fahiş fiyat artışı yapanların üzerine gidip malı piyasadan çekenleri yakaladığımızda onlara gerekli müeyideleri uygulayalım. Bu sadece soğan, patates olayı değil sanayide de buna benzer stokçuluk yapanlar var.
BAE İLE TARİHİ ADIM: Abu Dabi yönetimi ile attığımız adım tarihi bir adım. 11 milyar dolarlık ön anlaşma yapıldı. İnşallah şubat ayı gibi benim bir iade-i ziyaretim olacak. Dargın küskün olduğumuz zaman ondan kendilerine sermaye çıkarmaya çalışıyor, adımları beraber attığımızda da bunlar niye barıştılar deyip oradan kendilerine sermaye çıkarmaya çalışıyor. Çatlasanız da patlasanız da biz hepsiyle münasebetlerimizi çok daha iyi konuma getireceğiz. Körfez ülkeleriyle aramızda çok büyük bir işbirliği potansiyelimiz mevcut. İnşallah Suud ile olan münasebetleri daha iyi bir duruma getirme çabasında olacağız.
‘Asgari ücrette babayiğitlik yakışır’
Asgari ücret devlet işçi ve işverenden oluşan üçlü bir yapı, komisyon tarafından belirleniyor. Bizler de bu işin müzakerelerini yaptık. Asgari ücret konusunda 2022’den itibaren önemli kazanımlar elde edildi. Asgari ücret 184 lira iken 2 bin 825 liraya biz çıkardık. Asgari ücret 2002’den bu yana nominal olarak 15,3 kat arttı, reel oranı da yüzde 131 olarak gerçekleşti. Asgari ücretin reel değerinin artması işçilerimizin satın alma gücünün arttığının da göstergesidir. Asgari ücrette 2002 yılında 14. sırada olan ülkemiz 2021’de 10. sıraya yükseldi. İşçilerimizin satın alma gücünü yükseltmeye devam edeceğiz. Babayiğitlik bivze yakışır evvelallah biz de bunu inşallah ilgili Bakanım gerekse heyeti gerekse yine çalışma arkadaşlarım geniş istişareler yapmak suretiyle çok fazla uzatmadan kararımızı vereceğiz. İnşallah bu asgari ücret çalışmasında da işçilerimizi fiyat artışlarından koruyacağız. Emekliler her zaman için bizim önceliklerimiz arasında yer aldı. Bundan sonra da aynı şekilde olacaktır. Onlara bütçe imkanları zorlanarak önemli iyileştirmeler yapıldı yapılmaya da devam edecek.
Erdoğan Katar’a gidecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6-7 Aralık tarihlerinde Katar’a ziyaret gerçekleştirecek. Erdoğan, ziyareti kapsamında Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 7. Toplantısı’na katılacak. 6-7 Aralık tarihlerindeki ziyarette Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile bir araya gelecek. İki lider Yüksek Stratejik Komite 7. Toplantısı’na birlikte başkanlık edecek. Görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda daha ileri seviyelere taşınması, özellikle ekonomi, ticaret, yatırım, enerji ve savunma alanlarında ortak çıkarların geliştirilmesi konularının ele alınması bekleniyor. Afganistan’daki son durumun da görüşüleceği belirtilirken, ayrıca Katar’da 21 Kasım-18 Aralık 2022 tarihlerinde düzenlenecek FIFA Dünya Kupası’nın güvenliği ele alınacak.