24.02.2019 - 15:03 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülnur Aybet, CNN TÜRK Diplomasi muhabiri Sena Alkan'ın sorularını yanıtladı
Sena Alkan: Suriye krizinin Türkiye’ye yansımaları çalışmanızdan ne çıktı? Suriyeliler dönmek istiyor mu?
Gülnur Aybet: Biz projede kamp içinde yaşayan Suriyelilerle ve kamp dışında yaşayan Suriyelilerle derinlemesine mülakatlar yaptık. Kamp içinde de kamp dışında da fakat mülakatlar yaptığımız bütün Suriyeliler şunu söyleyebilirim her mülakatın başında da ben bulundum bir kısmını da ben yaptım hepsi istisnasız ülkemize geri dönmek istiyorum dediler. Ankette de aynı bulgular çıktı. Sanırım burada gördüğümüz kadarıyla aidiyet konusuyla ilgili ülkelerine geri dönme istekleri çok yüksek ve aynı zamanda ailelerin birbirilerine çok düşkün olması ve içe kapanık yaşamaları bulundukları ülkede topluma karışmayan bir yapıda olduklarını gösteriyor. Mesela hali vakti yerinde olanlar çok daha ekonomik güçlük çekenler kampta üç senedir çadırda yaşayanlar sosyo-ekonomik durumu ayrı olan Suriyelilerle görüştüğümüzde de aynı sonuç çıktı. Geri dönmek istiyorlar.
Sena Alkan: Peki batı illerinde Suriyeliler ve genç yaştaki Suriyeliler. Onlar için de dönmek istiyor diyebiliyormuyuz?
Gülnur Aybet: Biz şimdi çalışmamızı batı illerinde yapmadık bunun sebebi kamp yoğunluğu olduğu için kampların olduğu yerdeki Suriyelilere odaklandık. Bizim çalışmamızın örneklemlerinden yola çıkarsak biz daha çok doğu illerimizde kampların olduğu yerlerde yoğunlaştık. Orada da daha küçük çocukları olan genç ailelerde dönme isteği var. Fakat diyelim ki çocuk liseyi bitiriyor üniversiteye giriyor orada kendine daha iyi bir gelecek görüyor, o zaman aileden bir kopma isteği de olabilir ama bunu da engelleyecek bir faktörde var onu da göz önünde bulundurmalı. Ama diyelim ki evlenmiş, burada işe girmiş onlar da tabi kalma isteği olacaktır fakat bunların sayılarının da çok olduğunu söyleyemeyiz. Burada tabi kırılgan olan kesimler de var bizim araştırmamızda en kırılgan kesim meslek sahibi fakat bekar ve genç olan erkeklerdi. Bunlar mesela Suriye’de bir biyokimya mühendisi ama kampta üç senedir oturuyor orada gençlere fizik kimya dersi veriyor bu insan 29-30 yaşında geleceği hakkında hiçbir şey göremiyor. Bunlar için yapılacak şey ya istihdam ya da dönmek isteyenlere alan açmak.
Sena Alkan: Türkiye’de artan mülteci karşıtlığı var, yerel halkla da mülakat yaptık diyorsunuz. Neden olarak neyi gösterirsiniz?
Gülnur Aybet: Mesela soruyoruz bu Suriyelilerle ilgili hani görüşünüz nedir? Diyor ki sağlık sistemlerinden benden çok yararlanıyor. Mesela şöyle bir efsane dolaşmaya başlamıştı ‘ikinci evlilikler’ esas sahada verilere baktığımızda bunun doğru olmadığını görüyoruz . Peki siz bu algıyı oluştururken bizzat yaşadığınız olaydan mı kaynaklanıyor? Hayır şöyle falancadan duydum yani hep üçüncü şahıs üzerinden duyumlar üzerine algıların yaygınlaştığını gördük. Şimdi istisna olarak bazı şeyler oluyor mu? Oluyordu ama algıdaki kadar yaygın olmadığını abartıldığını gördük.
Sena Alkan: Güvenli bölge için Cumhurbaşkanı Erdoğan , Suriyeli mültecilerin dönüşü için en pratik çözüm dedi. Güvenli bölge sizce tam anlamıyla geri dönüşü sağlar mı?
Gülnur Aybet: Her şeyden önce orda çatışmanın bitmesi gerekiyor çatışmanın bitmesi içinde bazı operasyonlar yapılmalı. Biz kendimizden yola çıkarsak Fırat kalkanı Zeytin dalıyla orda çatışmanın durmasını Türkiye güvenliğini sağlamak için bunu yaptı ama orada da güvenliği sağladı. Bununla da bitmiyor Türkiye tek başına olarak bu bölgelerde alt yapı kurdu ve bunu yapacak kurumları var. AFAD’dan TİKA’ya tutun bakanların katılım yaptığı bir savaş sonrası yapılanma ve geri döndürme bunu Türkiye yapabilen tek ülkedir. Bu yüzden Türkiye’nin bu konuda deneyimi var.
Sena Alkan: Başka ülkelerinde askerlerinin olabileceği konuşuluyor güvenli bölgede. Türkiye ise bizim kontrolümüzde olmalı diyor. Neden Türkiye uluslararası koalisyonun ya da NATO’nun olduğu güvenli bölgeye sıcak bakmıyor?
Gülnur Aybet: Bizim mutlaka böyle bir güvenli bölge kurulumunda başı çeken ülke olmamız lazım. Çünkü deneyimimiz var. Diğer ülkelerle oluşursa terör örgütünün varlığıyla ilgili somut bir adım atmasından emin değiliz. Terör örgütünün çıkarılması konusunda ne yapacaklar güvencemiz yok. Ama bunu ancak biz temin edebiliriz. Orada tüm etnik gruplardan oluşan insanların güven içinde yaşamasını sağlayabiliriz. bizim bir düşmanlığımız ya da söylenildiği gibi bazı batı medya organları tarafından böyle bir tutumumuz yok