21.01.2018 - 14:27 | Son Güncellenme:
AA
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, geçmişte hayvan haklarına yönelik hazırladıkları kanun tekliflerinin Meclis gündemine gelmediğini hatırlatarak, TBMM Başkanlığına sunmaya hazırlandıkları yeniledikleri teklifin ayrıntılarını AA muhabirine anlattı.
Hayvanlara yönelik suçların önlenmesi ve haklarının korunabilmesi için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunun altını çizen Altıok, bu kapsamdaki girişimlere tüm partilerin destek vermesini istedi.
Türkiye'de son bir yılda 1 milyar 156 milyon 407 bin 473 hayvanın yaşam hakkının gaspı edildiğine işaret eden Altıok, yasal düzenlemelerin yetersizliği ve bilinçlenmedeki eksiklik nedeniyle hayvanlara yönelik suçların cezasız kaldığını söyledi.
Çocuklara; küçük yaşlardan itibaren hayvan sevgisini aşılamanın, onların bu dünyayı paylaştığımız, beraber yaşadığımız canlılar olduğu bilincinin verilmesinin hak ihlallerinin ve kötü muamelenin önüne geçmede çok önemli olacağını belirten Altıok, "Sahipli hayvanlar hala mal kapsamında, sahipsizler ise mal dahi değil. Hayvanlara yönelik her türlü şiddet cezasız kalıyor." ifadesini kullandı.
"HAYVANLAR HİSLİ VARLIKLAR OLARAK TANIMLANMALI"
Yeniledikleri, sivil toplum örgütleriyle değerlendirdikten sonra TBMM Başkanlığına sunmaya hazırlandıkları teklifin 35 madden oluştuğunu aktaran Altıok, düzenlemenin isminin de mevcut yasada olduğu gibi "Hayvanları Koruma Kanunu" değil, "Hayvan Hakları Kanunu" olacağını, bunun konuya daha doğru bir bakış açısını yansıttığını bildirdi.
Teklifte, hayvanların "hisli varlıklar" olarak tanımlandığının da değinen Altıok, canlıları onları mal olarak görmenin yanlış bir yaklaşım olduğunu aktardı.
Altıok, sahipsiz hayvanları öldürmenin Kabahatler Kanunu çerçevesinde değerlendirildiğini hatırlattı. "Mevcut yasaya göre bir hayvanı öldürmenin, tecavüz etmenin cezası, kapalı alanda sigara içmeyle, gürültü yapmayla eşdeğer." diyen Altıok, hazırladıkları düzenlemeyle caydırıcı cezalar getirilmesini hedeflediklerini bildirdi.
Altıok, şöyle devam etti:
"Hayvanlara karşı işlenen her türlü suçun; Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmasını önereceğiz. 2004 yılında yürürlüğe sokulan Hayvanları Koruma Kanunu, toplumda hayvanlara karşı uygulanan şiddet olayları nedeniyle kamu vicdanını rahatlatacak, caydırıcı olabilecek cezalar vermekten uzak. Birçok ülkede hayvanlara işkence, kötü muamele yapılması kabahatler kanunu kapsamında değil, ceza kanunu kapsamında ele alınmakta ve caydırıcı cezalar var. Türkiye hala bu durumu kabahatler kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Ortaya çıkan boşluk da sadece idari para cezalarını artırmakla telafi edilmeye çalışılıyor. Bunun hayvanları korumaya yetmediği çok açık ortada."
Cezanın caydırıcılıktaki önemine dikkati çeken Altıok, hazırladıkları metinde hayvanlara karşı işlenen suçlarda 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve ağır para cezaları getirildiğine vurgu yaptı.
"SAVCILIK KENDİLİĞİNDEN HAREKETE GEÇEBİLMELİ"
Altıok, hayvanlara yönelik suçların şikayetiyle ilgili de düzenleme öngördüklerini belirterek, "Yasanın en büyük eksikliklerinden biri de, işlenen kabahatin resen savcılık tarafından takip edilmemesidir. Yani şikayet olsun ya da olmasın savcılık kendiliğinden harekete geçebilmeli. Biz de teklifimizde bunu öngörüyoruz." ifadesini kullandı.
Altıok, hayvanların haklarını savunmanın da insanların görevi olduğunu vurguladı.
Yasal düzenlemenin bu kapsamda hazırlandığına işaret eden Altıok, "İster sahipli ister sahipsiz olsun artık hayvanlar mal olarak değerlendirilmeyecek. Birer canlı oldukları kabul edilerek onlara karşı işlenen suçlar Kabahatler Kanunu kapsamında değil, haklara karşı işlene suçlar kapsamında değerlendirilecek. Herhangi bir şikayete bakılmaksızın savcılar tarafından hakları savunulacak." dedi.
"KEYFİ YERE DIŞ GÖRÜNÜŞLERİ DEĞİŞTİRİLEMEYECEK"
Teklife göre, binada yaşayan evcil hayvanların keyfi yere ve bina sahiplerinin taleplerine göre yaşadıkları yerden çıkartılmasının önüne geçileceğini, Pet Shop'larda hayvan satışının, kumar, eğlence veya gösteri amaçlı kullanılmalarının, dış görünüşlerinin değiştirilmesi amacıyla ya da keyfi yere kulak ya da kuyruklarının kesilmesi engelleneceğini anlatan Altıok, hayvanların ticari birer obje olarak görülmesinin önüne geçileceğine işaret etti.
Altıok, mevcut pek çok hayvan barınağının son derece kötü koşullarda olduğunu da değinerek, düzenleme ile hayvan bakım evleri kurulmasını talep ettiklerini belirtti. Altıok, bakım evlerinin sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların yaşamsal ihtiyaçlarının karşılandığı, tıbbi yardım alabildikleri, çevreye uyumsuz bireylerin diğerlerine zarar vermesinin engellenerek rehabilite edildikleri, yapılabiliyorsa sahiplendirildikleri merkezler olması gerektiğini aktardı. Altıok, bunun sokak hayvanlarının korunması açısından da önemli bir adım olacağını söyledi.
Hayvanlara yönelik kötü muamele ve hak ihlallerinin engellenmesinin toplumsal gelişmişliğin önemli göstergelerinden olduğunu vurgulayan Altıok, tüm kesimleri tekliflerine destek vermeye çağırdı.