31.10.2022 - 12:21 | Son Güncellenme:
Mehmet ÇINAR/ANTALYA (DHA)-
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Akdeniz Üniversitesi'nin (AÜ) 2022-2023 Akademik Yılı açılışı ve fahri doktora törenine katıldı. Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, kent protokolü, akademisyenler ve öğrencilerin yer aldığı törenin açılışında, Antalya Devlet Konservatuvarı'nın 'Antalya Türküleri' müzik dinletisi sunumu yapıldı.
ÇAVUŞOĞLU'NA FAHRİ DOKTORA
Üniversite olarak birçok alanda yaptıkları çalışmaları anlatan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Sayın Cumhurbaşkanımız bu konudaki hedefleri, Türkiye Yüzyılı Tanıtım Toplantısı'nda açıkladı. Uluslararası sıralamalardaki ilk 500'e girme, uluslararası öğrenci sayısını 1 milyona çıkartma hedeflerine biz de Akdeniz Üniversitesi olarak, şehrimizin uluslararası kimliğine yakışır bir destek vermek için çalışıyoruz" dedi. Bakan Çavuşoğlu'nun, dünyanın gözlerini Antalya'ya çeviren, şehrin marka değerini artıran G20 Antalya Zirvesi ve artık geleneksel hale gelmiş olan Antalya Diplomasi Forumu gibi önemli etkinliklerdeki rolüyle, tarihe geçtiğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, "Girişimci ve İnsani Dış Politika Anlayışıyla vizyoner bir diplomasi için ilham verici bir önderlik sergileyen Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'na Üniversitemiz Senatosu tarafından oy birliği ile fahri doktora unvanı verilmesi kararı alınmıştır" diye konuştu. Daha sonra Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'na fahri doktora beratı takdim edip, cübbesini giydirdi.
İLK DERS ÇAVUŞOĞLU'DAN
'Belirsizlikler Çağında Çok Yönlü, Vizyoner Diplomasi: Türkiye Örneği' başlıklı 'İlk Ders' konuşmasında Bakan Çavuşoğlu, 'Fahri Doktora' unvanı verilmesi nedeniyle hem duygulandığını hem onurlandığını söyledi. Çavuşoğlu, “AÜ gibi önemli bir eğitim yuvasından fahri doktora unvanı almak benim için büyük onurdur" dedi. İki bölümden oluşan konuşmasında küresel sistem ve dönüşümünün analizi, ikinci bölümde Türkiye'nin bu dönüşümde oynadığı rolün altını çizen Bakan Çavuşoğlu, bugün zıt güçlerin yarattığı bir gerilim olduğunu belirterek, bir yanda küreselleşme, bir yanda parçalanma, içe dönme ve bölünme yaşandığına dikkat çekti.
TARİHTE ÖRNEĞİ OLMAYAN SINAMALAR
Bugün küresel sistemin tarihte örneği olmayan sınamalarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, ilk olarak küresel salgın, ikinci olarak da büyük güç rekabetinin şiddetlenmesini gösterdi. ABD-Çin arasındaki mevcut ekonomik bağlantıların kopmaya başladığını belirten Çavuşoğlu, “ABD için artık en büyük tehdit Çin. Biden yönetimi son aldığı kararlarla Çin'de ileri teknoloji açısından kritik çip endüstrisini hedef aldı. Çin de Devlet Başkanı Şi'nin öncülüğünde daha iddialı ve dominant dış politika izlemeye başladı. Batı-Rusya rekabeti de son 30 yılın zirvesine çıktı. Rusya-Ukrayna Savaşı, ciddi kırılma hattı oldu. Artık taktik nükleer silahlar veya kirli bomba dediğimiz kitle imha silahlarının kullanılacağı söylemleri hakim" dedi.
'BİRBİRİNİ BESLEYEN BİRÇOK KRİZ MEVCUT'
Üçüncü olarak da küresel kriz sarmalından söz eden Çavuşoğlu, “Birbirini besleyen birçok kriz mevcut. Ekonomik kriz, küresel enflasyon, çevre sorunları, terörizm, İslamofobi, düzensiz göç gibi küresel sorunlar, iç savaşlar ve darbeler, yabancı düşmanlığı gibi bölgesel sorunlar yükselişte. Dördüncü olarak, teknolojinin dönüştürücü gücünü hayatımızın her alanında hissediyoruz. Yapay zeka, süper bilgisayarlar ve siber uzay birer potansiyel çatışma sahası olarak öne çıkıyor. Teknolojinin sunduğu imkanlar yine önce silah endüstrisinde kullanılıyor. Teknolojik gelişmeler, hayatın akışını da hızlandırıyor. Bir bakıma tarih hızlanıyor" diye konuştu.
'TÜRKİYE DENGELİ, AKTİF VE VİCDANİ DIŞ POLİTİKA İZLİYOR'
Bugün uluslararası sistemde köklü değişim yaşandığını ve bu tabloda farklı alternatiflere hazırlanılması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Türkiye, iki sistem arasında dengeli, aktif ve vicdani dış politika izliyor. Bu sayede, bölgesel aktör konumundan küresel güç konumuna yükseldik. Sadece gelişmeleri izleyip tepki geliştirerek dış politika yapma devri artık sona erdi. Gelişmeleri öngörmek ve yönlendirmek esas marifet. Bu nedenle, bugünkü temamızda yer alan, çok yönlü ve vizyoner dış politika, Türk diplomasisi için bir zorunluluk. Küresel sistemdeki değişim zorunluluğuna dikkat çeken en etkili ülkelerden birinin Türkiye olması tesadüf değil. 'Dünya beşten büyüktür' veya 'Daha adil dünya mümkün' çağrıları, küresel reform çabalarında kullanılan söylemler" dedi.
'TWİTTER HESABIMIZ TAKİPÇİ SAYISINDA AVRUPA'DA BİRİNCİ, DÜNYADA BEŞİNCİ
Bu diplomasi anlayışıyla yenilikçi politikalar geliştirdiklerini belirterek Yeniden Asya Girişimi, ADF, Dijital Diplomasi gibi çalışmalardan bahseden Bakan Çavuşoğlu, sosyal medyada dünyadaki en aktif dışişleri bakanlıkları arasında olduklarını da söyledi. Çavuşoğlu, “Türkçe Twitter hesabımız takipçi sayısı bakımından dışişleri bakanlıkları arasında Avrupa'da birinci, dünyada beşinci sırada. Twitter, Instagram ve YouTube gibi sosyal medya platformlarında bizi takibe alın. İnternet sitemiz 10 dilde yayın yapıyor" diye konuştu.
ARABULUCULUKTAKİ ROLÜN ÖNEMİ
Türkiye'nin yenilikçi adımlarından biri olarak arabuluculuktaki öncü rolünü de anlatan Bakan Çavuşoğlu, değişen dünyada değişime adapte olma ve sağlıklı refleks geliştirmenin öneminin büyük olduğuna işaret etti. 'Afrika Açılımı' politikasıyla, 2002'de 12 olan büyükelçiliğin bugün 44, Türkiye'de 10 Afrika ülkesi büyükelçiliği varken bugün sayının 38 olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Ticaretimiz aynı dönemde 4.3 milyar dolardan 34.5 milyar dolara yükseldi. 2022 sonunda 45 milyar dolar öngörülüyor. Latin Amerika'da temsilciliklerimiz ise 6'dan 19'a, ticaretimiz 1 milyar dolardan 15 milyar dolara çıktı" dedi.
'AVRUPA'NIN ZAYIFLAMASINDAN MEDET UMMAYALIM'
Ağustos ayındaki Büyükelçiler Konferansı'nda 'Türkiye, Avrupa'dır' diyerek, Avrupa'ya açılım politikasını duyurduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Aynı Asya'da olduğumuz gibi biz Avrupalıyız. 'Niye Avrupa açılımı bakan bey' diye sorabilirsiniz. Gerçekten haklı bir soru, ancak Avrupalı bir güç olarak kıtanın zor döneminde yeniden dikkatimizi Avrupa'ya vermek zorundayız. Çünkü Avrupa'nın merkezinde bugün konvansiyonel savaş var. Dolayısıyla Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu anda, parçası olduğumuz Avrupa'ya önem vermemiz de kaçınılmaz. Bunu sadece Türkiye'nin AB'ye üye olması anlamına getirmeyelim. Avrupa sadece AB'den ibaret değildir. Büyük Avrupa'dan bahsediyoruz. Avrupa Konseyi, AGİT var. Ama biz bu kıtanın bir parçasıysak, bu kıtanın taşıdığı krizleri aşması için bölgesel bir güç, küresel bir aktör olarak katkı sağlamak zorundayız. Yani Avrupa'nın zayıflamasından da medet ummayalım. Bazen yorumları görüyorum, 'Oh olsun, ekonomileri zayıflıyor, enerji sıkıntıları çekiyorlar' diye. Avrupa'yı eleştireceğimiz birçok konu var. Avrupa'da vizyonsuzluk, çifte standart var, iki yüzlülük, öngörüsüzlük var, sayabiliriz. Ama Avrupa'nın kıta olarak zayıflaması bizim lehimize değildir, ekonomik çıkarlarımıza da ters. Avrupa'nın istikrarı bakımından hepimiz için önemlidir."
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.