23.11.2019 - 01:18 | Son Güncellenme:
Gazeteci Rahmi Turan’ın, "Erdoğan ile görüşen isim CHP’li Muharrem İnce"dir iddiasına İnce'den yanıt geldi. CNN TÜRK'teki 'Gündem Özel' programına mesaj gönderen İnce, "Eğer böyle bir görüşme gerçekleştirdiysem ve bununla ilgili bir belge varsa Taksim'de kendimi yakarım" dedi. Öte yandan, gazeteci Rahmi Turan, İnce'nin açıklamalarının ardından CNN TÜRK canlı yayınına bağlanarak açıklamalarda bulundu.
MUHARREM İNCE'DEN SERT AÇIKLAMA
Konuyla ilgili CNN TÜRK'teki 'Gündem Özel' programında Barış Yarkadaş'a mesaj gönderen İnce, "Eğer böyle bir görüşme gerçekleştirdiysem ve bununla ilgili bir belge varsa Taksim'de kendimi yakarım" dedi. İnce daha sonra ise Twitter hesabından çok sert açıklamalarda bulundu.
İnce'nin mesajları şöyle:
"Daha ilk günden Rahmi Turan’ın dile getirdiği iddiaların merkezine benim adımın oturtulacağını bana gelen bilgiler doğrultusunda tahmin etmiştim. Bunun benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik bir operasyon olduğunu ve bunun Genel Merkezin mutfağında bir çete tarafından pişirildiğini biliyordum. Tahminlerimde yanılmadım.
İddiaların benimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu bana, benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırıdır. Bu şerefsiz, onurdan insanlıktan nasip alamamış kalemşörle ve kaynağım dediği saray soytarısıyla mutlaka yargı önünde hesaplaşacağız. Bu iş elbette sadece yargıyla sınırlı kalmayacaktır. Siyaseten bu operasyonun parçası olan ve Cumhurbaşkanlığı seçim akşamından bu yana şahsıma yönelik kampanya yürütenlerle de hesaplaşmamız kamuoyunun huzurunda devam edecektir.
Şundan herkes emin olsun ki kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Madem ismimi ortaya attınız elinizdeki belgeleri de tüm Türkiye ile paylaşmanızı bekliyorum. Bu konu artık benim için siyasi bir konu olmanın çok ötesine geçmiş bulunmaktadır. CHP yönetimi bu saatten sonra konuyu geçiştiremez. Bu konuyla ilgili benim üzerimden mutlaka bir disiplin soruşturmasını da başlatmalıdır. Ya da taraf olarak konuyu yargıya taşıyıp kendi duruşunu göstermelidir."
RAHMİ TURAN CNN TÜRK CANLI YAYININDA KONUŞTU
Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, Muharrem İnce'nin açıklamalarının ardından CNN TÜRK'teki 'Gündem Özel' programına bağlandı. Turan, Muharrem İnce ile ilgili ortaya attığı iddiayı bir 20 yıldır tanıdığı gazeteciden aldığını söyledi ve "Saray çevrelerine yakın, oralardan iyi haber alabilen, onlarla diyaloğu olan bir kişi. Onların içinde değil elbette" dedi.
Turan şu ifadeleri kullandı:
"Bana gelen haberlere göre devamlı 'Kimdir bu' diye sorulmuş. 'Budur' diye açıkladım. Artık o benim dışımda bir olay, araştırılsın bulunsun. Bir gazeteci kaynağını açıklar mı? Çok ayıp bir şey olmaz mı? Yakışır mı yani? 'Muharrem İnce'dir diye iddia etmiyorum. Aldığım haberi naklettim. Bu arada Cumhurbaşkanı doğru söylüyordur elbette. Muharrem İnce de elbette doğru söylüyordur. Benim bu işle bir ilgim yok. Ben aldığım bir haberi naklettim.
"TAMAM ÖZÜR DİLİYORUM BEN YANILDIM, HATA YAPTIM"
İsim vermeyecektim ama sabah akşam televizyonlarda isim isim diye tutturmuşlar. Ben takip edemiyorum. Bu akşam Mustafa Çetin'e söyledim. Yarına kadar beklemedim, Mustafa Çetin'e söyledim. İleride gerekirse o kaynağın kendisi belki açıklar. Ben karışmam ona. Ama bana 'Kaynağı söyleyin' diye zorlarsanız, kusura bakmayın çok ayıp bir şey olur. Dedikleri doğrudur ben iki tarafa da inanırım Muharrem İnce de doğrudur. Cumhurbaşkanı da doğrudur o zaman benim verdiğim bu haber yanlıştır. Tamam sizden özür diliyorum ben yanıldım hata yaptım ne dememi istiyorsunuz.
"20 YILDIR TANIDIĞIM BİR KİŞİ"
Daha evvel iki gazeteci arkadaşa bu haberlerin tekliflerini yapıldığı söylendi. O zaman o iki arkadaş açıklasın. Onlar açıkladıktan sonra ben doğru mudur değil midir diye konuşurum. Bahsedilen arkadaşlar kimseye söz vermedikleri için rahatlıkla açıklayabilirler. Onların açıklamasını bekliyorum.
Benim 20 yıldır tanıdığım bir kişidir. Güvenmek durumunda hissettim kendimi. Güvenilir olmayabilir. Güvenilir olduktan sonra da onunla ayrıca hesaplaşmamız gerekebilir. Bana söylenen ismi açıkladım.
KAYNAĞINI AÇIKLADI
Rahmi Turan bugün ise kaynağının, 'Talat Atilla' olduğunu söyledi.
TALAT ATİLLA'DAN AÇIKLAMA!
Gazeteci Rahmi Turan’ın, "Kaynağım Talat Atilla'dır" açıklamasından sonra Talat Atilla bir internet sitesinde yazı kaleme alarak açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklama:
"Rahmi Turan “Gazeteci kaynağını açıklamaz” dediği için ve Rahmi Turan’ı korumak için “Benim dememeyi tercih ettim”. Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi. Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim...
Hatta, bununla yetinmedim. Bu haberi CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na da bir şekilde “Bu haber doğru mu?” diye doğrulattım. Haberi ilk önce zaman zaman yazılarımdan alıntı yapan, turktime’da yazanRahmi Turan’a verecektim ama yurt dışı telefonu çalınca saat farkını o an hesaplayamadığım için gece olabilir diye arayıp kapattım.
Bunun üzerine sahibi olduğum haber sitesini kendi hesabında öneren Uğur Dündar’ı aradım. Dündar bana “CHP’yi dizayn ediyor diye saldırırlar” dedi.
Bunun üzerine haberi kendi sitem de yazmaya karar verdim ancak Rahmi Turan’ı çaldırıp kapattığım için, neden aradın sorusuna da yanıt olsun, hem de ilk haberi yazmasına niyetlendiğim kişi olduğu için arayarak haberi söyledim. “Tamam, yazarım” dedi. Ve bilgileri gönderdim. Şimdi geleyim bu habere… 1. 9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu…
2. Giren ve çıkan plakaların isimleri. Resmi kaydı olmayan 06 sfg 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 ghj 1290 plakalı beyaz Audi marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı. Tüm bunlar bilgi olarak geldi. Kısa süre önce İyi Partili bir yetkilinin de Erdoğan’la gözlerden uzak görüşmesi de kamuoyuna sızmıştı.
Tüm bunlara rağmen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı. Ne Muharrem İnce’ye… Ne CHP’ye… Ne iktidar partisine karşı değil, sadece habercilik arzusuyla davrandım. Gelelim haber kaynaklığı meselesine… Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP’li… Ya Kemal Bey, ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu..
Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım. “Yine altını çizerek yüzde yüz doğru” dedi. Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum…"
Öte yandan CNNTÜRK canlı yayınına bağlanan Uğur Dündar ve Mahmut Övür, "Beştepe'ye giden CHP'li iddiası" ile ilgili konuştu. İşte o açıklamalar:
UĞUR DÜNDAR: KUMPAS OLDUĞUNA İNANIYORUM
"Mezardan babam çıksa bana söylediği bir şeyi doğrulatmadan haber yapan bir gazeteci anlayışına asla sahip değilim. Bana bu haber geldiğinde aklıma gelen ilk şey Uğur Dündar CHP'yi kurultaya doğru yönlendiriyor diye ortaya iddialar atılabileceği oldu. İftiralarla karşı karşıya gelmek istemedim. Üstelik belgesi olmayan bir haber. Bir taraf yalanladığında çamur at izi kalsından öte gitmeyecek bir haber. Bunun bir kumpas olduğuna inanıyorum. Haberin kaynağına takılmak yerine bu kaynağa o iddiaları kimler, bilgileri kimler iletti? Bunun üzerine gidilmesi lazım. Bu CHP Genel Merkezi kaynaklı bir algı operasyonu. Ben "Ciddi bir şekilde yanıltılıyor olabilirsin" demiştim, uyarılarda bulunmuştum. O kişi de, "Bu haber yüzde 100 doğru" dedi. Ben bunu yayınlamayarak bir kumpasın aleti olmadım. Gerçeğin ortaya çıkması için dün geceden beri uğraş veriyorum. Bu bir tezgah ve kumpas. Sayın Kılıçdaroğlu'nun daha iddiaları araştırmadan doğrudur demesi bence bir talihsizliktir."
MAHMUT ÖVÜR: KEMAL BEY'İN ÖZÜR BORCU VAR
"Asıl sorumluluk hissetmesi gereken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bu birçok gazeteciye söylenmiş ancak bunu Rahmi Turan yazmış. Bunu Kemal Bey neden kullandı? Önemli olan budur. Birinci hedefi bence gündemi değiştirmekti. ABD ziyareti ve Barış Pınarı Harekatı pozitif bir hava yaratmıştı. Burada bir siyaset mühendisliği var. Kemal Bey'in Türkiye toplumuna bir özür borcu var."