12.11.2008 - 18:47 | Son Güncellenme:
ANKA
Başbakanlığın bazı gazetecilerin akreditasyonlarını iptal etmesi eleştirilere neden olurken Başbakanlık Basın Danışmanı Akif Beki, “Muhalif ya da eleştirel haberleri sebebiyle söz konusu muhabirlerin kartlarının yenilenmediği iddiası tamamen asılsız ve maksatlı bir çarpıtmadırö dedi. Beki, akreditasyon uygulamasında bir değişiklik ya da yeniliğin söz konusu olmadığını belirtirken, “Tartışma götürmeyecek bir açıklıkta objektif kriterleri ihlal eden muhabirlerin kartları, sistemin öngördüğü şekilde yenilenmemiştirö dedi.
Başbakanlık Basın Danışmanı Akif Beki yazılı bir açıklama yaparak, Başbakanlıkta uygulanan akreditasyon uygulamasıyla ilgili haber ve yorumları, “yanlış ve haksızö olarak değerlendirdi. Uygulanan sistemin, gelişmiş demokrasilerde de kullanılan bir model olduğunu ifade eden Beki, “Şeffaf ve objektif kriterlere dayanmaktadır. Akreditasyon esaslarımız, medya kurumlarına yazılı olarak duyurulduğu gibi internet sitemizde de yer almaktadırö dedi.
Basın Konseyi’nin daha önce yazılı açıklamasında önerdiği akreditasyon esaslarıyla Başbakanlık’ta uygulanan kriterlerin aynı olduğunu söyleyen Beki şunları kaydetti:
“Tek fark, kural ihlali halinde karar vericinin kim olacağı hususudur. Basın Konseyi, kendisi ’karar verici’ olmak istemektedir. Bu durumda, aynı zihniyete sahip olduğuna göre, dün yaptıkları yazılı açıklamanın muhatabı da en evvel Basın Konseyi Başkanı Sayın Oktay Ekşi’nin kendisi olmaktadır.ö
Yansıtılanın aksine, akreditasyon işleminde bir değişiklik ya da yeniliğin söz konusu olmadığını savunan Beki, “Yapılan, pratik ihtiyaçlar üzerine kartların yenilenmesinden ibarettir. Tartışma götürmeyecek bir açıklıkta objektif kriterleri ihlal eden muhabirlerin kartları, sistemin öngördüğü şekilde yenilenmemiştirö dedi.
-"GEREKÇELERİN BİLİNMEDİĞİ İDDİASI DOĞRU DEĞİL"-
Beki, söz konusu işleme esas teşkil eden haber ve görüntülerin kamuoyu ve ilgili kurum yetkilileriyle daha önce paylaşıldığını ve bu nedenle gerekçelerinin bilinmediği iddiasının da doğru olmadığını ifade ederken, şunları kaydetti:
“Ayrıca, kartı yenilenmeyenlerin yerine kurumları tarafından yeni görevlendirmeler yapılmıştır. Muhalif ya da eleştirel haberleri sebebiyle söz konusu muhabirlerin kartlarının yenilenmediği iddiası ise, tamamen asılsız ve maksatlı bir çarpıtmadır. Bir haberin eleştirel ya da muhalif sayılabilmesi için öncelikle gerçek olması gerekmektedir. Doğru olmayan haber ve fotoğraflar, ne eleştirel ne de muhalif sayılamaz. Bu tür haberler için ancak planlı uydurma ya da düzmece nitelendirmeleri kullanılabilir.
Bunlara örnek olarak, Başbakanlık Basın Merkezinde hiç bir zaman yaşanmayan bir hırsızlık olayının ekranlara taşınması, gerçeği güvenlik kamerası görüntüleriyle tespit edilen ’iftar saatinde korumasız başbakanlık binası’ fotoğrafları, Sayın Başbakanımız’ın basılı program kitapçığı ve gerçekleşmeleriyle uydurulduğu sabit olan ’cemaat temsilcileriyle görüşme için program değiştirme’ ya da Türkiye’de bulunduğu ortaya çıkan şahısların yurtdışında Sn. Başbakanımız’la görüştürülmesi türünden haberler gösterilebilir.
Bu haber ve fotoğraflar, eleştirel değil, apaçık uydurma ve düzmecedir; basın meslek ilkelerinin tartışmasız ihlali anlamına gelmektedir.
Basın Konseyi de, belirtilen önerilerinde açıkça basın meslek ilkelerinin ihlalinin akreditasyon verilmemesi için haklı ve geçerli bir kriter olduğunu kaydetmiştir.
Kart yenilenmemesini ’muhalefete tahammülsüzlük’ olarak sunmaya çalışanlar, önce 325 akreditasyon kartının kimlere verildiğine ve hangi kurumlarda çalıştıklarına bakmalıdır. O zaman görülecektir ki, bu iddianın sahipleri, en büyük haksızlığı, kurumları tarafından belirlenerek Başbakanlık’ta görevlendirilen ve akreditasyon kartı alan kendi muhabir arkadaşlarına yapmaktadır. O zaman göreceklerdir ki, basın meslek ilkelerine uyarak eleştirel haber yapmak mümkündür ve muteberdir. Düzmece haber ve fotoğraf üretmeyi muhaliflik saymak, en önce basın meslek ilkelerine saygılı ve güvenilir habercilere çok büyük bir haksızlık yapmak anlamına gelmektedir.