16.05.2008 - 12:27 | Son Güncellenme:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Elbette her ailede olduğu gibi zaman zaman büyük Türkiye ailesinde de birbirini
yanlış anlamalar, kırgınlıklar, dargınlıklar olacaktır. Ancak, bütün kalbimle inanıyorum ki ’biz bir aileyiz’ şuurunu koruduğumuz müddetçe bu gerilimler, bu küskünlükler ortadan kalkacaktır" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte Lale Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Biz Bir Aileyiz-Türkiye Sofrası" etkinliğine
katıldı. Erdoğan, davetlisi olarak Ankara’ya gelen 81 ilden 81 ayrı başarı öyküsüne sahip örnek aileyle bir araya geldi.
Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada, gönüllerin birleştiği böyle bir etkinlikte ailelerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Aile Haftası’nın kutlandığını hatırlatan Başbakan Erdoğan aile kavramının Türk milletinin gönüllerinde çok özel ve çok anlamlı yeri olduğunu vurguladı.
Erdoğan şöyle konuştu: "Aile en mukaddes varlıktır. Toplumumuzun temel taşıdır. ’Ana gibi yar olmaz’ diyen atalarımız ailenin kutsallığına vurgu yapmıştır. Evlerimize ’baba ocağı’ dememiz, babalarımızı ’evin direği’ olarak
isimlendirmemiz, kültürümüzün temel referanslarıdır. 81 ailemizin, Türkiye’nin 81 ilinden Ankara’ya gelerek örnek bir buluşmaya zemin hazırlaması inanıyorum ki aile bağlarımızın güçlenmesine önemli bir katkı sağlayacaktır.
Bu tablo bizim aile değerlerine ne kadar önem verdiğimizi açıkça ifade ediyor. Buradaki fotoğraf, Türkiye’nin aile albümüdür. Bu fotoğrafta farklı ekonomik seviyelerdeki ailelerden özürlü ailelerine kadar Türkiye’nin sosyal kesimleri, tüm renkleri var. Türkiye’nin her köşesinde olduğu gibi işte bu fotoğraf, hepimizin tek yürek, tek ses, tek aile olduğunun açık bir işaretidir."
"BU AİLENİN ANA YURDU TÜM TÜRKİYE’DİR"
Türkiye’nin, 7 bölgesinde 81 vilayetinde yaşayan kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla yaşlısıyla genciyle 70 milyon nüfusa sahip tek bir aile olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu aile büyük bir ailedir. Bu aile kutlu değerlerini, mukaddes değerlerini, dayanışma ruhuyla gözünün ışığı gibi koruyan bir ailedir. Bu ailenin büyüklerinin şefkat ve merhameti daima küçüklerin üzerindedir. Küçükler ise her zaman büyüklerine yönelik saygı ve hürmet
içerisindedirler. Bu ailede güçlü olan, daima zayıf olanla gücünü paylaşmak durumundadır. Bu ailede gönüller bir ve beraberdir. Bu ailenin ocağı, bu ailenin ana yurdu tüm Türkiye’dir."
"BU AİLENİN HER BİR FERDİ BİRBİRİNE KENETLENMİŞTİR"
Erdoğan, "bu ocağın inşallah ilelebet tüteceğini ve payidar kalacağı" temennisinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ailenin her bir ferdi birbirine kardeşlik, akrabalık bağlarıyla bağlanmış ve kenetlenmiştir. Farklı kültürlere, mezheplere, farklı inançlara, farklı görüşlere sahip olsak da birliğimiz esastır, hüzünlerimiz, sevinçlerimiz, bayramlarımız birdir, ideallerimiz ve istikametimiz birdir. Bilhassa dara düştüğümüz zor günler yaşadığımızda
ortaya çıkan, birlik ve beraberlik tablosu, yardımlaşma ve dayanışma arzusu bizim ne kadar güçlü bağlarla birbirimize bağlandığımızı çok iyi anlatıyor."
"(BİZ BİR AİLEYİZ) ŞUURUNU KORUDUĞUMUZ MÜDDETÇE..."
Elbette her ailede olduğu gibi zaman zaman büyük Türkiye ailesinde de birbirini yanlış anlamaların, kırgınlıkların, dargınlıkların olabileceğini ifade eden Erdoğan, "Ancak, bütün kalbimle inanıyorum ki ’biz bir aileyiz’ şuurunu koruduğumuz müddetçe bu gerilimler, bu küskünlükler ortadan kalkacaktır. Husumetler yerini kardeşliğe,
küskünlükler yerini barış ve sevgiye bırakacaktır. O zaman bugün 70 milyonluk nüfusa ulaşan bu aile insanlık ailesi içinde bir örnek olacaktır, bugün Allah’a şükür ki bu noktadayız" diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bütün dünyada aile değerleri en sağlam milletlerin başında geliyoruz. Aile birliğimizi koruduğumuz, güçlendirdiğimiz oranda millet olarak ülke olarak gücümüze güç katabilir, birlik ve bütünlüğümüzü koruyabiliriz. Kendi kültürümüze, değerlerimize sahip çıktığımız sürece daha mutlu ve daha müreffeh olacağız. Tüm bölgelerimiz, vatandaşlarımız, aile
fertlerinin samimiyeti, şefkati, yardımlaşması gibi birbiriyle kenetlenmeli, kendilerini bir ailenin fertleri olarak
görebilmedir. Zira, toplumsal dokumuzun temeli, esası ailedir, Türk milletinin en bariz vasfı, en güzel hasleti, küçüklerini sevmek, korumak, kollamak, büyüklerine, yaşlılarına saygıda kusur etmemektir."
"MEDYA ÇAĞINDA, METROPOL HAYATINDA..."
Nesillerin emniyetinin bu değerlerin güçlendirilmesine bağlı olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"En önemli toplumsal dinamiğimiz olan aileyi güçlendirmek, özellikle aile değerlerine yapılan saldırılara, manevi tahribata karşı geleneksel aile kültürümüzü muhafaza etmek zorundayız. Bugün küreselleşen dünyada medya çağında, metropol hayatında aile değerlerinin zayıflaması unutmayalım ki çok büyük bir tehdittir. Yeni çağın yeni tehditlerine karşı toplum olarak tedbirlerimizi almak, geleneklerimizi korumak zorundayız. Nesiller arası bağları, akrabalık bağlarını, komşuluk hukukunu özellikle, şehir hayatında ancak ve ancak güçlü aile bağlarıyla muhafaza edebiliriz. Aksi takdirde evlilik hayatından, sağlıklı çocuklar yetiştirememeye kadar büyük sorunlarla yüz yüze kalırız."
"KOMŞUSU AÇKEN KENDİSİNİN TOK YATMASI MÜMKÜN..."
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir tespit yapmak istiyorum; Öyle bir duruma geldik ki bakıyorsunuz, maalesef bir apartmanın içerisinde, apartman komşusu, hastalıklar içerisinde, yokluklar içerisinde kıvranıyor. Ama diğer dairelerde oturanların ondan haberi yok, ölüyor, haberi yok. Aslında bizim aile gerçeğimiz bu değil, bu değildi. Ya bizim aile gerçeğimizde kendisi için sevdiğini, diğer komşusu için sevmek vardı. Komşusu açken kendisinin tok
yatması mümkün değildi. Bu gerçeklere bizim yeniden kavuşmamız lazım. Bunu başardığımız an çok daha güçlü olacağız. İşte güçlü Türkiye bu gelenekler üzerinden var olur, güçlü Türkiye bu geleneklerle yarınlara yürüyecektir. Bunları bizim sağlam, diri tutmamız lazım ki ayaklarımız yere sağlam bassın."
"ÖZÜRLÜLERİMİZİ, YAŞLILARIMIZI ASLA UNUTMAYACAĞIZ"
Başbakan Erdoğan, hükümet olarak, sosyal devlet anlayışlarının, sosyal hizmet politikalarının temelinde ailenin yattığını belirterek, "Sağlıktan eğitime, sosyal yardımlardan yerel yönetimlere kadar temel politikalarımızın özünde aileyi, anneyi, babayı çocuğu, yaşlıları ayrı ayrı güçlendirmek vardır. Özürlülerimizi, yaşlılarımızı asla
unutmuyoruz, unutmayacağız. Ailenin zayıflamasına, binlerce yıllık aile değerlerinin kültürel erozyona kurban gitmesine asla izin vermeyeceğiz. Kuşkusuz bu konu bütün toplumu ilgilendiren, sadece devletin aldığı tedbirlerle yetinilmemesi gereken temel bir konudur" diye konuştu. Erdoğan, burada sivil toplum örgütlerine, belediyelere büyük ödev ve sorumluluklar düştüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Örnek aile tabloları sergileyen ve 70 milyon vatandaşımıza örneklik eden sizlerin bu büyük sorumluluk duygunuzdan dolayı yürekten tebrik ediyorum ve kutluyorum. Geleceğimiz için en büyük güvencemiz sizlersiniz. İnanıyorum ki size bakarak, bu örnek oluşunuzdan
etkilenerek, gelecekte yüz binlerce aile sizin yerinizde olmak isteyecek, sizin yaptığınızı yapmaya çalışacak.
Bugün burada 81 ilimizin temsilcisi olarak 81 ailemizin her biri, bu ülkenin gururu, bu milletin vicdanı, bu toplumun yüz akıdır . Sizin gibi fedakar, özverili aileler oldukça toplumsal dokumuzun ve aile değerlerimizin körelip gitmesi inşallah mümkün olmayacaktır. 81 örnek ailemizin Ankara Mamak’taki bu büyük buluşması da aile değerlerinizin en sağlıklı şekilde gelecek nesillere aktarılmasına hizmet edecek, birlik ve beraberliğimizi pekiştirecektir. Buradaki güzel tablonun genç nesillerimize örnek olmasını temenni ediyorum."