06.02.2018 - 21:59 | Son Güncellenme:
AA-İHA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Astana sürecine ilişkin, "Ruslar bir sonraki Astana toplantısının bakanlar düzeyinde olmasını önerdi. Biz de 'olabilir' dedik. Detaylarını arkadaşlarımız görüşecek. Mart ayının ikinci haftasının başında Astana toplantısı olacak." dedi.
TGRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, soruları da yanıtladı.
Irak ile Suriye sınırındaki terör örgütlerinin varlığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Kuzey Irak'ta PKK ve YPG arasında bir geçişkenlik olduğunu ve Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin kendisine "O sınırı kapatmak için gerekli tedbirleri alıyorum" dediğini söyledi. Çavuşoğlu, Irak ile PKK'ya karşı beraber operasyon yapma konusunda hemfikir olduklarını ve zamanı geldiğinde bunu başlatacaklarını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Afrin'de 30 kilometrelik güvenli bölge kurulması önerisini değerlendiren Çavuşoğlu, bunun teknik ekiplerin görüşeceği bir konu olduğunu ancak Türkiye'nin önceliğinin ABD ile güvenin yeniden tesis edilmesi olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, "Dolayısıyla böyle bir durumda gelen teklifi değerlendirmem çok mantıklı olmaz." diye konuştu.
ABD'nin ilk olarak terör örgütü ile bağlarını koparması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, bunun Türkiye için hayati öneme sahip bir konu olduğunu belirtti. Bakan Çavuşoğlu, "Böyle bir durumda ikircikli davranamayız. Ne olacağını çok açık, net konuşup belirlememiz lazım. Amaç Türkiye'nin güvenliğini sağlamak mı YPG, PKK'yı korumak mı?" dedi.
Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'yi sevdiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da saygısı olduğunu ve Türkiye ile ilişkilerin neden bozulduğuna dair sorgulama yaptığını bildiğini vurgulayarak, buna rağmen hali hazırda ABD'nin kendi içinde çok ciddi sorunlar yaşadığına dikkati çekti.
Tillerson'un gelecek hafta Türkiye'ye yapacağı ziyarette, Türkiye'nin beklentilerini samimi şekilde paylaşacaklarını ve artık oyalama döneminin bittiğini vurgulayan Çavuşoğlu, somut adımlar görmek istediklerini anlattı. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar Türkiye'den daha güçlü şekilde DEAŞ ile mücadele eden var mı? Sadece Irak'ta 800 civarında DEAŞ'lıyı öldürdük, 3 bin civarında DEAŞ'lıyı Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında etkisiz hale getirdik. Bugüne kadar 5 bin civarı DEAŞ'lıyı yakalayıp ülkelerine teslim ettik. Kaç DEAŞ'lıyı Türkiye içinde etkisiz hale getirdik. Kaç tanesi şu anda hapiste. Yabancı savaşçıların geliş ve gidişlerini havaalanları ve sınırlarda aldığımız tedbirlerle biz durdurduk. DEAŞ'ın ideolojisini öldürme konusunda Türkiye ve Erdoğan'dan daha etkili bir ülke ve lider olmamıştır. Özellikle Avrupa ve diğer yerlerde yaşayan saf Müslümanları kandırmamaları konusunda, DEAŞ'ın şeytani ideolojiye sahip olduğunu en ciddi şekilde söyleyen biziz. Senin 'Türkiye DEAŞ'a odaklanmalıdır' demeye ne hakkın var. Hangi yüzle söylüyorsun. Sen kaç DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdin? Biz 55 bin kişiye giriş yasağı koymuşuz. İstihbarat anlamında da dünyayla en etkili işbirliği yapan ülke Türkiye."
"Çadırların kalkması konusunda gerekli temaslarda bulunduk"
Fransa ile ilişkiler konusuna da değinen Çavuşoğlu, iki ülkenin Suriye konusunda bugüne kadar hep aynı çizgide olduğunu dile getirdi. Ancak Fransa'nın özellikle Afrin operasyonundan sonra YPG, PKK lobisi dolayısıyla ara sıra olumsuz açıklamaları olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu ülkeyle diyalogun iyi olmasına rağmen zaman zaman başka türlü açıklamalar yapmalarını doğru bulmadıklarının altını çizdi.
Çavuşoğlu, TSK bünyesindeki Alman yapımı Leopard tanklarının modernizasyonunun durdurulduğuna dair iddialar konusunda, izne karar verecek komisyonun toplantısının ertelendiğini söyledi. Hükümetin kurulma aşamasında olduğu Almanya'da Türkiye lehine bir karar çıkmasının siyasileri zor duruma sokacağını, Türkiye karşıtı bir kararın da ilişkileri tekrar zedeleyeceğini dile getiren Çavuşoğlu, dolayısıyla toplantının ertelendiğini ve kendisinin bu durumları bir sorun olarak görmediğini kaydetti.
Almanya'da PYD/PKK mensuplarının hala mitingler yaptığını anlatan Çavuşoğlu, bu kişilerin engellenmesi sürecinde özellikle mevkidaşı Sigmar Gabriel'in yoğun çabalarını takdir etmek gerektiğine işaret etti.
Çavuşoğlu, parlamento önünde örgüte ait çadırların kalkması konusunda gerekli temaslarda bulunduklarını aktardı.
"Rejim ile hala diplomatik temasımız yok"
Bakan Çavuşoğlu, Suriye'de rejimle temasın olup olmadığına yönelik bir soruya karşılık, rejimle hala herhangi bir diplomatik temasın olmadığını belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla desteklediğini ve muhtemelen rejimin de diğer Suriyelilerin de muhalefetin de bunun farkında olduğunu ifade ederek, "Biz rejime yönelik bir tehdit değiliz ama rejim de Guta ve İdlib bölgesindeki ihlalleri bir an önce durdurması lazım ki sağlıklı bir şekilde siyasi sürece gidebilelim. Sanırım YPG konusunda da farklı düşünmüyoruz. Yani YPG'nin de Suriye'yi bölmek isteyen bir terör örgütü olduğu konusunda rejim de aynı şeyi düşünüyor. Rejimi destekleyen ülkelerin bize söylediği de bu zaten. İlişkilerimiz yok diye belli konuda da zıt düşünecek değiliz. YPG'nin oluşturduğu tehdit sadece bize yönelik değil, Suriye'nin geleceğine de yönelik." görüşünü dile getirdi.
Rejimle Kudüs konusunda da aynı çizgide olduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, "Herhangi bir temasımızın olmaması her konuda hem fikir olmamamızı gerektirmez." dedi.
"Mart ayının ikinci haftasının başında Astana toplantısı olacak"
Rusya ile ilişkilere yönelik bir sıkıntı olmadığını belirten Çavuşoğlu, temasların sürdürüldüğünü vurguladı. Çavuşoğlu, Astana sürecine ilişkin olarak da "Ruslar bir sonraki Astana toplantısının bakanlar düzeyinde olmasını önerdi. Biz de 'olabilir' dedik detaylarını arkadaşlarımız görüşecek. Mart ayının ikinci haftasının başında Astana toplantısı olacak." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun YPG'nin terör örgütü olduğu yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, CHP'nin çok karmaşık bir parti haline geldiğini ve PYD/PKK'ya terör örgütü bile diyemeyen kişiler bulunduğunu ifade etti. CHP içinde de bu konuda huzursuzluk bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, "Tek başına Kılıçdaroğlu'nun YPG'ye terör örgütü demesi bir şey değiştirmiyor" şeklinde konuştu.
Türkiye-AB Zirvesi
Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Konseyi Dönem Başkanı olan Bulgaristan'ın Başbakanı Boyko Borisov'un, 26 Mart'ta Bulgaristan'ın Varna kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya geleceğinin belirtilmesi üzerine şunları söyledi:
"AB ile her ne kadar fasılların açılması konusunda bir sorun yaşasak da onlar da bizimle ilişkileri belli bir seviyede tutmak istiyor. Esasen onlar Türkiye elimizden gitmesin derdindeler. Biz de onlara 'bize samimi yaklaşın' diyoruz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi ve güvenlikle ilgili göç ve diğer konularda işbirliğinin devam etmesinde fayda var.
Özellikle vize serbestisi konusunda 72 kriterden bize göre 67, onlara göre 65'i gerçekleşti. Geri kalanlarla ilgili ne yapacağımız konusunda onların tavsiyesi vardı, biz de bir çalışma yapıyorduk. Bu çalışmayı tamamladık. Başbakan ve Cumhurbaşkanımızla da istişare ettik, talimatlarını aldık. Şimdi Timmermans (AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı) ile telefonla görüşeceğiz ve mektubumuzu ona ulaştıracağız. 72 kriteri bize göre tamamladık. Yarından, bu mektubumuzu AB'ye ulaştırdığımız andan itibaren artık top diğer tarafta. Onlarla birlikte bu süreci bir an önce sürdürüp sonuçlandırmamız gerekiyor."
Bakan Çavuşoğlu, AB'nin bu zamana kadar sözlerini yerine getirmemesi nedeniyle artık pembe bir tablo çizmek istemediklerini ve alınacak karara göre göç anlaşması gibi diğer anlaşmaların da etkileneceğini anlattı.
Çavuşoğlu, Türkiye-Yunanistan ilişkilerine yönelik bir soruya karşılık da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'a yaptığı ziyaretin bazı konularda dönüm noktası olduğunu ve faydasını ilerde göreceklerini kaydetti.
"CIA Türkiye'den özür diledi"
Çavuşoğlu, "Türkiye'yi kıskananlar veya karalamak isteyenler bizi DEAŞ'a destek vermekle suçluyor. John Kerry bir toplantıda DEAŞ'tan petrol aldığımızı söyledi. 'Emin misin?' dedim, 'evet' dedi. Ben olayın peşini bırakmam, dedim ve delil istedim. Her toplantıda kendisinden delil isteyince CIA bize Kilis Belediyesi'nin asfalt raporunu gönderdi. Resmi bir cevap verdik ve en sonunda CIA bizden yazılı olarak özür diledi" dedi.
AB ile 72 kriteri tamamlandığını ifade eden Çavuşoğlu, "Top AB'de" dedi.