03.12.2020 - 18:11 | Son Güncellenme:
AA
Çavuşoğlu, video konferans yöntemiyle düzenlenen AGİT 27. Bakanlar Konseyi Toplantısı'nda konuştu.
Bu yıl Kovid-19 salgını nedeniyle daha önce hiç görülmedik ekonomik ve sosyal zorluklarla karşı karşıya kalındığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Pandeminin bu sonuçları bize bir kez daha uluslararası dayanışma ve çok taraflı yaklaşımlara artan bir ihtiyaç olduğunu gösterdi. Kurallara dayalı uluslararası düzenin temel direklerinden biri olan AGİT, bu zorluklara etkin bir şekilde yanıt vermeli ve sahadaki gerçeklere uyum sağlamalıdır." dedi.
AGİT bölgesinde bir dizi çatışmaya tanık olunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Dağlık Karabağ'daki durum bunlardan biridir. Son gelişmeler, Azerbaycan topraklarının 30 yıldır devam eden işgalinin sürdürülebilir olmadığını gösteriyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin her zaman uluslararası hukukun ve meşruiyetin yanında yer aldığının altını çizerek, "Minsk Grubu'nun bir üyesi olarak bu çatışmaya kalıcı bir çözüm bulmak için tüm çabaları desteklemeye kararlıyız. Biz her zaman böyle bir çözümün uluslararası hukuka dayanması gerektiğini savunduk." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin, her zaman böyle bir çözümün uluslararası hukuka, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve AGİT ilkelerine dayanması gerektiğini savunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, çözümün Azerbaycan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne dayanması gerektiğini belirtti.
Çavuşoğlu, "Şimdi Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasındaki son anlaşmayla, otuz yılın ardından gerçek bir barış şansı var. Bunun elbette bölgesel istikrarın yanı sıra Azerbaycan-Ermenistan ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri üzerinde olumlu etkileri olacaktır. Minsk Grubu'nun diğer üyelerini ve özellikle eş başkanları, müzakere edilmiş bir çözüme giden yolu baltalayacak siyasi amaçlı eylemlerden kaçınmaya çağırıyoruz." ifadesini kullandı.
"Türkiye, Ukrayna'nın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne kararlılıkla bağlıdır"
Ukrayna ve çevresindeki durumun da önemli bir sorun olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Kırım'daki insan hakları ihlalleri ve Kırım Tatarlarının durumu endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Azerbaycan'da olduğu gibi, Türkiye, Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna'nın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne kararlılıkla bağlıdır. AGİT'in bu konuda da oynayacağı önemli bir rol vardır. AGİT Ukrayna Özel Gözlem Misyonu, Büyükelçi Halit Çevik önderliğinde önemli bir görevi yerine getiriyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu yılın başında Avrupa Güvenlik İşbirliği Forumu'nun (AGİF) dönem başkanlığını yürüttüğünü hatırlatarak, kadınların ve barışın desteklendiği, güvenlik konularının öncelikli tutulduğu bir gündemle Forum'a katkı sunulduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, AGİT'in anlaşmazlıkların barışçıl çözümüne ve ara buluculuğa yönelik çabalarına da katkıda bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, Kovid-19 salgını nedeniyle dijital platformda düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'nda da salgının çatışma dinamikleri ve ara buluculuk çabalarına etkisinin masaya yatırıldığını anlattı.
AGİT'e FETÖ uyarısı
Terör örgütlerinin, faaliyetlerini dönüştürüp çeşitlendirerek demokrasileri hedef aldığını hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bazı durumlarda kendilerini sivil toplum kuruluşu olarak tanıtıyorlar ve uluslararası platformları kötüye kullanıyorlar. Ne yazık ki bunun AGİT platformunda da olduğunu görüyoruz. FETÖ mensuplarının İnsani Boyut Uygulama Toplantılarına (HDIM) katılımı Türkiye için büyük bir endişe kaynağıdır. Bu, sivil toplumun katılımını düzenleyen AGİT kurallarının ihlalidir. Aslında AGİT içinde bu konuda bir miktar ilerleme kaydettik, ancak hala somut ve tatmin edici bir sonuç yok. Bugün teröre karşı dayanışmamız her zamankinden daha önemli. Terörle bağlantılı grupların AGİT platformlarını suistimal etmesine izin vermemeliyiz."
"Peygamberimize hakaret etmeyi hiçbir şey haklı gösteremez"
Çavuşoğlu, popülizm, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, antisemitizm, sağ ve sol aşırılığın yükselişinin de demokrasiye, insan hakları ve ifade özgürlüğü gibi temel değerlere ve dinlere tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Dinlere saygı ve diğer özgürlükler arasında doğru bir denge kurulması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Peygamberimize hakaret etmeyi hiçbir şey haklı gösteremez. Siyasi liderlerin bu konuda özel bir sorumluluğu vardır." dedi.
Çavuşoğlu, güvenlik ve özgürlük arasında da doğru bir denge kurulması gerektiğine işaret ederek bu zorluklarla mücadelenin, AGİT gündeminin üst sıralarında yer alması gerektiğini söyledi.
AGİT Dönem Başkanlığı Tarafından Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Özel Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Paçacı ile diğer temsilciler Andrew Baker ve Regina Polak'ın çalışmalarına değer verdiklerini belirten Çavuşoğlu, "Türkiye, etkili çok taraflılığın sağlam bir destekçisi AGİT'in çalışmalarına katkı sunmaya devam edecek." ifadesini kullandı.