Siyaset‘Bağırın, çatlayın patlayın bak yıktık’

‘Bağırın, çatlayın patlayın bak yıktık’

01.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

“Sanatı olmayan bir milletin şah damarı kopmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Atatürk Kültür Merkezi (AKM) üzerinden Gezi eylemlerine destek verenleri eleştirerek, “İstediğiniz kadar bağırın, çatlayın, patlayın, bak yıktık ve muhteşem opera binasını yapıyoruz” diye konuştu

‘Bağırın, çatlayın patlayın bak yıktık’

Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde, Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı’nın iş birliğiyle gerçekleştirilen “Yeditepe Bienali”nin açılışı dün Ayasofya Müzesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Ayasofya’daki etkinliğe eşi Emine Erdoğan ile gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncesinde hat sergisini gezdi. Kurdele kesimi öncesi kürsüye çıkan Erdoğan, “Bugün burada böyle bir Yeditepe Bienali’nin yapılmasını gerçekten çok anlamlı buluyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeditepe Bineali’nin kendi alanında dünyada bir ilk olduğunu, 600 sanatçının 3 bine yakın eserini bünyesinde barındırdığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında tek parti dönemine de değinerek sert eleştirilerde bulundu. “Sadece Suriçi’nde tek parti döneminde 300’ü aşkın mescit yok edildi” diyen Erdoğan, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

Haberin Devamı

BİZANS’TAN ÇOK BİZANSÇI: Türkiye uzun yıllar sanat, kültür ve tarih deyince sadece belli bir dönemi, belli bir kalıbı esas alan kısır ve dar bir bakış açısının esiri olmuştur. Bizans’tan çok Bizansçı, Batı’dan ziyade Batıcı ama her halükarda milletin değerleriyle kavgalı bu zihniyet, ecdadın bize bıraktığı mirasın kıymetini de ne yazık ki bilememiştir. Tarihi camilerin bir kısmı müzeye, aynen burası gibi, bir kısmı depoya, maalesef bir kısmı da ahıra çevrilmiştir.

İSLAM SANATLARI YOK SAYILDI: Suriçi derken Fatih’i kastediyorum, merkezi kastediyorum. Biz bunları şimdi yeni yeni çıkartıp ihya etmenin, inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Çoğu zaman ihmalkarlıktan dolayı bu mescitler, camiler yıkılmış, içindeki yüzlerce nadide eser talan edilmiştir. Dönemin CHP’si, asırlık kültür hazinemizi kendi ifadeleriyle bir gerilik numunesi olarak kabul etmiştir. Ecdat mirasının kati bir tasfiyeye tabi tutulması gerektiğini yine bizzat kendileri ifade etmiştir. Ne yazık ki bu sakat anlayıştan İslam sanat eserleri de nasibini almıştır. Kuran-ı Kerim eğitiminin dahi ancak gizli saklı yapılabildiği o günlerde hat, ebru, tezyin, tezhip gibi İslam sanatları da yok sayılmıştır.

Haberin Devamı

SANATÇILAR DIŞLANDI: Sanat ve sanatçı kavramı son derece sığ bir biçimde değerlendirilerek sanat yalnızca çağdaş sanatlardan ibaret görülmüştür. Bunun dışında asırlardır bu topraklara ait olan, bize özgü, milletimize has birçok sanat dalını ise maalesef hiçbir değer vermemek suretiyle yok farz etmişlerdir. Daha da vahimi kendi mecrasında bir şeyler yapmaya çalışan, ürün veren, topluma yeni eserler kazandıran sanatçılarımız da ötelenmiş, dışlanmış, ademe mahkum edilmiştir.

HEDEF GÖSTERİLDİLER: Kendi ideolojilerini paylaşmayan, bunların diktasına boyun eğmeyen sanatçılarımıza yönelik en şiddetli saldırılar bunlardan geliyor. Gezi olaylarına destek vermeyen sanatçılarımızın bu çevrelerce nasıl hedef gösterildiğini gayet iyi biliyoruz. Çapulcularla kol kola yürümedikleri, vandallığa, sokak terörüne pirim vermedikleri için sanatçılarımızın nelerle tehdit edildiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Atalar, ‘Can çıkar huy çıkmaz’ diyor. Bunlar da bir türlü kötü huylarından vazgeçmiyor, milletimizden yedikleri onca şamara rağmen bir türlü akıllarını başlarına toplamıyorlar.”

Haberin Devamı

ONLAR YIKTI BİZ YAPTIK: Kültür ve sanat alanında da tabuları yıktık. Paradigmayı değiştirdik. Onlar yıktılar, biz yaptık. Hala da onlar yıkmanın gayretinde, biz yapmanın derdindeyiz. Hiçbir şeyi görmeden yaptıkları gösterileri hatırlayın. İstanbul’da Harbiye Kongre Merkezi gibi bir merkezi yaparken, orada bir Muhsin Ertuğrul’u, daha büyüğünü, daha modernini yapacağız dediğimiz halde üzerimize üzerimize geldiler, yaptıktan sonra da sus pus oldular. Şimdi orada, yerin katbekat altında biliyorsunuz 3 bin kişilik dev bir kongre merkezimiz, gösteri merkezimiz var.

İSTEDİĞİNİZ KADAR BAĞIRIN: Atatürk Kültür Merkezi’ni Türkiye’nin bir numaralı opera binası olarak yapıyoruz. Buna da biliyorsunuz çok bağırdı o Geziciler. İstediğiniz kadar bağırın, çatlayın, patlayın, bak yıktık ve inşallah kısa zamanda da orada dünyada sayılı muhteşem bir opera binasını çok amaçlı olarak yapıyoruz. Proje zaten çoktan bitti. Daha önceki proje müellifi bunu da yaptı, bitirdi ve şu anda ihalesi vesaire her şeyi bitmiş vaziyette. İnşallah bunu da bizler süratle halkımıza yetiştireceğiz ve Türkiye’nin yurt dışında da burası çok önemli bir inşallah kültürde, sanatta bir gösteri merkezi olacak ve gerektiğinde çok amaçlı olarak da kullanabileceğimiz bir merkezi olacak.

Haberin Devamı

BİR ESER ORTAYA KOYUN: On yıllar boyunca kültür ve sanat alanına hakim olan, adeta burayı kendi arka bahçeleri gibi gören zümrenin tahakkümüne son verdik. Aynı şeyi Ankara’da yaptık. Cumhuriyet tarihi boyunca bir tane eser ortaya koyun ya, bir tane fiziki mekan ortaya koyun, bir tane fiziki mekan ortaya koyamadınız. Demek ki bunlar bizi beklediler. Biz geldik, bu eserleri biz yapıyoruz ve daha da yapacağız. 81 vilayetimize yapacağız, irili, küçüklü yapacağız. Niye? Sanatı olmayan bir milletin evet, şah damarı kopmuş demektir.

Haberin Devamı

ESKİ DÜZENİ DEĞİŞTİRDİK: Ekonominiz ne kadar güçlü olursa olsun eğer sanatta, kültürde yoksanız, dünyada da yoksunuz. Sadece belli sanat dallarının himaye edildiği, belli sanatçıların desteklendiği eski düzeni biz tamamen değiştirdik. Sanat ve sanatçılarımız arasında ayrım yapmadan, güzeli, kaliteyi ve başarıyı desteklemenin çabası içinde olduk. Onun için gelenekli sanat dallarımızın önünü de açtık. Diğer sanat dallarını asla ihmal etmedik. İmtiyazlarını kaybedenler bizi acımasızca eleştirse de hiçbir zaman bizden öncekilerin yanlışlarına, hatalarına düşmedik.

‘Bağırın, çatlayın patlayın bak yıktık’

Sultanahmet’te köfte yedi

Ayasofya’da Hafız Ramazan Demirkan, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, milletvekilleri, sanatçılar ve sanatseverler de katıldı. Konuşmaların ardından Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Hattat Ali Toy’un “Allah’ın yardımı sizinle olsun” yazılı hat tablosu hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bienalin açılışını kurdele keserek gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’dan ayrıldığı sırada dışarıda toplanan vatandaşlar ve turistler, yoğun sevgi gösterisinde bulundular, bu sırada Cumhurbaşkanlığı korumaları, çocuklara oyuncak dağıttı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’daki programın ardından beraberindekilerle “Tarihi Halkın Köftecisi” lokantasında yemek yedi.

AKM’nin ön bölümü yıkıldı

AKM”de yıkım çalışmalarındaki son durum havadan görüntülendi. Bina önden arkaya doğru kolonlar kesilerek yıkıliyor. Ön bölümü yıkılan binanın Taksim Meydanı’na bakan bölümüne yerleştirilen paravanlara yeni AKM’yle ilgili görseller asıldı. DHA

‘Lümpen mahalle kabadayıları’

Zeytin Dalı Harekâtı’na destek için bölgeye giden sanatçıları eleştirenlere de yüklenen Erdoğan, şunları söyledi:

“Kendi Mehmediyle, Mehmetçiğiyle onur duyan sanatçılarımıza bunu yaptılar. O zaman sanatçılarımızı nasıl linç ettilerse, bugün de aynı ahlaksızlığı, aynı haydutluğu sergilediler. Sanatçılarımızın, ülkemiz için canlarını hiçe sayan Mehmetçiklerimize moral vermesine dahi tahammül gösteremediler. Günlerce içlerinde biriktirdikleri kin, nefret ve husumeti, gazete köşelerinden, televizyon ekranlarından, sosyal medya hesaplarından ortalığa boca ettiler. Sırf yerli ve milli bir duruş sergilediler diye askerlerimize moral verdiler diye o sanatçılarımıza edilmedik hakaret bırakmadılar. Bunların lümpen mahalle kabadayılarından inanın hiçbir farkı yoktur, onlar gibidir. Bunlar zihniyet itibariyle modern bedevilerdir. Kendi küçük kabilelerinden olmadığı sürece ne kadar büyük olursa olsun, ne bir sanatçının ne de bir sanat eserinin bunların gözünde kıymeti vardır. Kabile üyelerineyse hangi suçu işlerse işlesin, yaptığı iş ne kadar değersiz olursa olsun sonuna kadar sahip çıkarlar. Bunların gözünde vatana ihanet etsen bile menfaat grubuna ihanet etmediğin sürece makbulsün. Nitekim bölücü terör örgütüne aleni destek veren Türkiye düşmanı çevrelere taşeronluk yapan, sabah akşam ülkemizi kötüleyen sözde sanatçıları hala baş tacı etmelerinin yegâne sebebi de budur.”