SiyasetAtatürk’çü derneğe baskın ve kapatma!

Atatürk’çü derneğe baskın ve kapatma!

22.04.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

İçişleri Bakanlığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yöneticileri hakkında dava açtırdı. ÇYDD Başkanı Prof. Saylan, "Bu olay Fethullahçıların işi" dedi

Atatürk’çü derneğe baskın ve kapatma

Şantaj çetesinin ilk icraatı
Atatürk’çü derneğe baskın ve kapatma!

İçişleri Bakanlığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yöneticileri hakkında dava açtırdı. ÇYDD Başkanı Prof. Saylan, "Bu olay Fethullahçıların işi" dedi

ÖMER ERBİL İstanbul

Fethullah Gülen cemaati ve islamcı örgütlere karşı takındığı tavırla bilinen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), şubat ayında polis tarafından basıldı. Baskının ardından hazırlanan raporla Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran İçişleri Bakanlığı, suç duyurusunda bulunup dernek yöneticileri hakkında dava açtırdı, İstanbul Valiliği’ne de derneğin kapatılması için yazı gönderdi. Ancak Vali Erol Çakır’ın yazıyı tutarak imzalamadığı öğrenildi. Gelişmeleri "komplo" olarak değerlendiren ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan "Bu olay Fethullahçıların işi" dedi.

6 dilekçe
ÇYDD’nin kapatılma istemini gündeme getiren gelişmeler, Türkan Saylan, Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer, Atatürkçü Düşünce Derneği Yöneticisi İlhan Baş, Dayanışma Derneği Başkanı Bülent Berkarda, Demokratik İlkeler Derneği Başkanı Engin Yurddaş, aynı derneğin yöneticilerinden Eymen Sezerman ve 68’liler Vakfı Başkanı Haşmet Atahan hakkında İçişleri Bakanlığı’na gelen dördü imzalı, ikisi imzasız 6 ayrı şikayet dilekçesiyle başladı.
Emniyette Fethullahçı yapılanma söylentilerinin yoğunlaştığı günlerde, şikayet edilen dernek ve vakıfların Atatürkçü düşünce çizgisinde olmaları dikkat çekti. Dilekçelerin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Dernekler Büro Amiri Komiser Halil Dumanlı başkanlığında 4 polis ve iki defterdarlık memuruyla ÇYDD’nin Beyoğlu’ndaki merkezine 14 Şubat 2001 tarihinde baskın yapıldı. Derneğin tüm defterlerine ve evrakına el konularak emniyete götürüldü. Daha sonra dernek yöneticilerine "Herşey yolunda gelip defterlerinizi alabilirsiniz" denildi, ancak hazırlanan raporla da Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

"Fethullahçıların işi"
Olaya tepki gösteren ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, raporun uydurma olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Biz Fethullah Gülen cemaatinden şüpheleniyoruz. İçişleri Bakanlığı’na bizim hakkımızda suç duyurusunda bulunanları araştırıyoruz. Ben koruma altındayım. İBDA - C hergün telefonla tehdit ediyor. Bize ‘Denetim bitti, gelip evrakınızı alabilirsiniz’ dediler. Sonra da kapatılmamızı istediler. Olayı öğrenince hemen İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gittim. Dernekler Masası’ndaki bir başkomiserden ‘Üzerimizde baskı vardı, bu raporu hazırlamak zorundaydık’ yanıtını aldık."

Saylan’dan cevaplar
Evet İmam Hatip mezunlarına burs vermiyoruz. Bu bizim tüzüğümüzde var. Turkcell ile yaptığımız sözleşme zaten Doğu ve Güneydoğu’daki kız öğrencileri kapsıyordu.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’nden bize başvuru yaptılar. "Deprem göçü var, siz deprem bölgesine yardım yapıyorsunuz, ama biz burada sakatların çocuklarına bile yer bulamıyoruz. Bize de destek olun" dediler. Toplanan yardımlardan bir kısmını bu bölgeye aktardık. Bizde bunların hepsinin dosyası var.
Bizim defterlerimizi götürdüler. Ancak bu arada işler devam ediyordu. Ne kadar ters bir durum. Faturaları var, kararları alınmış, ancak elimizde olmayan defterlere bunu nasıl işleyelim.
Yasal olarak biz paralarımızı işletmek zorundayız. Bunu bir türlü anlamıyorum. Hesabımızın içindeki parayı bono ve hisse senedi olarak kullanıyoruz. Hesap çekilip, daha sonra yatırma diye bir şey yok. Bunları denetime gelenlere anlattık.
Şubelerimiz bina alıyor. Kendilerine yetki veriyoruz. Ancak tapuları bize yazılıyor. Yeni alınan gayrimenkulleri bildirmeyi unutmuşuz.

Polisin öne sürdükleri
ÇYDD ile Turkcell arasında Doğu ve Güneydoğu illerinde 5 bin kız öğrenciye burs kampanyası protokolü yapılmış. Ardından öğrencilerden ailelerinin fazla çocuk yapmamak için hangi metodu kullandığı yönünde rapor ve imam - hatip liselerinde okumadıklarını belgelemeleri istenmiştir. Bununla Dernekler Kanunu’nun 5. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen bölge, ırk, sosyal sınıf, din ve mezhep esasına veya adına dayanarak faaliyette bulunulmuştur.
Bakanlık izniyle deprem bölgesinde kullanılmak üzere toplanan paralardan 60 milyar lira Şanlıurfa - Hilvan’da sekiz derslikli okul, Erzurum - Şenkaya’da yapılacak üç okul ve Muş, Bingöl ve Van’daki öğretmenlerin maaşlarına katkı için kullanılmıştır.
Ödemelere ilişkin fatura, fiş veya gider belgeleri yoktur. Birçok ödemede ise Yönetim Kurulu kararının da bulunmadığı tespit edilmiştir.
Gider olarak gösterilen 33 milyar 825 milyon 544 bin lira ödenmemiş, ancak gider hanesinden düşülerek gelir - gider hesap özeti çıkarılmıştır.
Deprem yardım paralarının hisse senedi, fon, bono ve tahvil senedi olarak kullanılması için genel kurul kararı alınmamasına rağmen, 5 milyar lira Vakıfbank’ta, 6 milyar lira da Garanti Bankası’nda bu yolla kullanılmıştır.
Derneğin taşınmaz mallarının üç ay içinde İçişleri Bakanlığı’na bildirilmesi gerekirken, kullanımda bulunan 8 adet gayrimenkulden sadece üç tanesi bildirilmiştir.



SİYASET












KEŞFETYENİ
Sibel Taşçıoğlu'ndan olay beğeni! Instagram'daki yorumu dikkat çekti
Sibel Taşçıoğlu'ndan olay beğeni! Instagram'daki yorumu dikkat çekti

Cadde | 15.04.2025 - 07:07

'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Pembe' karakterini canlandıran oyuncu Sibel Taşçıoğlu'nun, Instagram'da kendisi için açılan bir hayran sayfasında beğendiği paylaşım sosyal medyada gündem oldu.

Yazarlar