07.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÖNDER YILMAZ Ankara - “Benim Ailem; Atatürk’ün Saklanan Ailesi” kitabında tüm belgeleriyle Atatürk’ün nüfus kayıtlarına ilişkin detayları anlattığını belirten Güler, Atatürk’ün doğumunda Selanik Nüfus Müdürlüğü’nce verilen nüfus cüzdanının ya öğrenim gördüğü okullardan birinde ya da sonradan kaybolduğunun anlaşıldığını kaydetti. Atatürk’ün nüfus bilgilerini gösteren birçok resmi belge bulunduğuna dikkati çeken Güler, bunların bir kısmının askeri kayıt, bir kısmının nüfus cüzdanı muadili sayılabilecek ikamet belgeleri, nüfus tezkereleri ve nüfus cüzdanları olduğunu ifade etti.
İLK NÜFUS TEZKERESİ
Güler, Atatürk’e ait eldeki en eski tarihli belgelerin askeri okullardaki öğrenci kayıtları olduğunu, doğum yeri ve yılı ile birlikte adının “Harbiyeli Mustafa Kemal” olarak yer aldığını, Künye Defteri’nde de “Mustafa Kemal Efendi” olarak kayda geçirildiğini belirtti. Askeri özlük dosyasında ise kaydın “Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri” olduğunu, TBMM’ye verilen “Biyografi Fişi”nde de benzer kaydın bulunduğunu bildirdi. Güler, Atatürk’ün bugüne kadar ulaşılan ilk “nüfus tezkeresi’nin ise 18 Ekim 1922 tarihli olduğunu, henüz saltanatın kaldırılmadığı dönemde Mustafa Kemal’in Ankara nüfusuna “İsim ve Şöhreti: Gazi Mustafa Kemal Hazretleri” şeklinde kaydedildiğini bildirdi.
‘KAMÂL’ DEĞİŞİKLİĞİ
Güler, Atatürk’ün bugün için bilinen en ayrıntılı nüfus belgesinin, Osmanlı saltanatına son verilmesi üzerine TBMM Hükümeti’nin vatandaşlar için düzenlediğini nüfus cüzdanı olduğunu hatırlattı “Bu belgede de adı ‘İsim ve Şöhreti: Müşir(Mareşal) Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ olarak geçmekte” dedi. Cumhuriyet’in ilanından sonra nüfus cüzdanın yenilendiğine dikkati çeken Güler, “Soyadı Yasası’nın kabul edilmesinden sonra da Ankara Nüfus Müdürlüğü’nce verilmiş iki ayrı nüfus cüzdanı bulunmaktadır. İlkinde asıl adı olan ‘Mustafa’ ya da ‘Mustafa Kemal’ yerine yalnızca ‘Kemal’, soyadı bölümünde de ‘Atatürk’ yazılmıştır. İkincisinde ise Türkçenin özleştirilmesi çabalarının etkisi ile ‘Kemal’ adının ‘Kamâl’ biçiminde yazıldığı görülmektedir. Atatürk, kağıt üzerindeki bu ismi kullanmaktan vazgeçmiş ancak ölünceye kadar ‘Kamâl’ olarak kayıtlarda kalmıştır.”
‘TAM BİR ANAKRONİZM’
Atatürk’le ilgili adı, doğduğu yer, soyağacı gibi konuların sık sık tartışmaya açıldığını, ‘Atatürk’e ait ne varsa yok etmek’ isteği bulunduğunu vurgulayan Güler “Meclis’e yapılan müracaat saçma. Böyle bir talep olmaz. Devlet değişmiş, Cumhuriyetin ilanı, Meclis öncesi ve sonrası değişiklikler, alfabe değişmiş, soyadı kanunu çıkarılmış, askeri, sivil ve fahri hemşehrilik belgeleri ortada. Elbette birden çok kayıt olacak. Bu kafayla yüz yıl öncesi meseleye böyle mi bakılır. Tam bir anakronizm. Tarihe mal olan bir insanın nüfus kaydıyla niye oynanıyor. Hepsi Anıtkabir’de sergileniyor. Ne amaçlanıyor. İçişleri Bakanlığı’nın yanıtı da ilginç. Soy bağı olan biri müracaat ettiğinde değişiklik mi yapılacak? Tarihe mal olan bir şahsiyetin nüfus kaydında yüz yıl sonra oynama yapılamaz, doğru değil” dedi.