SiyasetAktütün incelemesi tamamlandı

Aktütün incelemesi tamamlandı

27.10.2008 - 13:53 | Son Güncellenme:

KARA Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, 3 Ekim Cuma günü 17 askerin şehit olduğu Bayraktepe'ye yapılan saldırıyla ilgili 2'nci Ordu Komutanlığı'nın yaptığı soruşturmanın tamamlandığını açıkladı.

Aktütün incelemesi tamamlandı

Orgeneral Koşaner, soruşturma kapsamında herhangi bir eksiklik saptanmadığını, bir istihbarat zaafiyetinin bulunmadığını, bazı basın ve yayın organlarında yayımlanan İnsansız Hava Aracı görüntülerinin o olayla ilgili olmadığının belirlendiğini söyledi. Orgeneral Koşaner, olayın her safhası incelendiğinde, tertiplenme ve uygulamanın askeri teknik ve taktiğe uygun olduğunun görüldüğünü belirterek, Bayraktepe'de görevli birliklerin vazifelerini üsütün bir cesaret ve feragatle yerine getirerek canları ve kanları pahasına mevzilerini savunduklarını belirterek, "Bayraktepe, teröristlere terk edilmemiştir" dedi.

Orgeneral Koşaner, Genelkurmay Başkanlığı İnönü Salonu'nda Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü'ne gerçekleştirilen terörist eylemle ilgili 2'nci Ordu Komutanlığınca yapılan inceleme sonuçlarını basın mensuplarına açıkladı. Orgeneral Koşaner, Aktütün olayına ilişkin Bayraktepe ve diğer bölgelere kuvvet tahsisi, ateş planları, sevk ve idarenin askeri esaslara uygun şekilde yapıldığını, 2'nci Ordu Komutanlığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında herhangi bir eksiklik saptanmadığını bildirdi.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İNTİHAR SALDIRISI


Üs Komutanlığı tarafından bölgenin takviyesinin zamanında düşünülerek birliklerin risk altında Aktütün bölgesine indirildiğini, Bayraktepe'de önemli bir aksaklık yaşanmadığını anlatan Orgeneral Koşaner, bölücü terör örgütü açısından olayın bir intihar saldırısı olduğunun görüldüğünü vurguladı. Orgeneral Koşaner, bölgede tertiplenme ve diğer konuların, askeri teknik ve taktiğe uygun olduğunun görüldüğünü vurguladı.

Orgeneral Koşaner, "Bayraktepe olayı gibi taktik seviyede meydana gelen olayların değerlendirilmesi ancak görev başındaki askerlerce doğru şekilde yapılabilir" dedi. Terörle mücadelenin psikolojik bir savaş, süreç olarak değerlendirilmesini isteyen Orgeneral Koşaner, "Vuku bulan şiddetli bir terör eylemi, örgütün etkinliği olarak değerlendirilemez. Bu olaylar sağduyulu ve soğukkanlı değerlendirilmelidir. Ülkeyi sarsacak boyutlara taşınması örgütün istediğidir" dedi.

İNCELEME SONUÇLARI

Orgeneral Koşaner, Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü'ne gerçekleştirilen terörist eylemle ilgili 2'nci Ordu Komutanlığı'nca yapılan inceleme sonuçlarını açıkladı. Orgeneral Koşaner, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, 15 Ekim'de olaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Her zaman olduğu gibi olayın bütün boyutlarıyla incelendiğini ve sonuçlanmasının ardından, kendine güveni olan her kurum gibi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de kamuoyuyla paylaşılması gereken hususları kamuoyuna bilgi olarak verilecektir" dediğini hatırlattı. 2'nci Ordu Komutanlığı'nın yaptığı incelemenin sonuçlandığını belirten Orgeneral Koşaner, bazı basın yayın organlarında ısrarla eylemin 'Aktütün Karakolu'na' yapıldığının yazıldığını ve söylendiğini, sürekli karakol binalarının söz konusu edildiğini ve konunun saptırılmaya çalışıldığını belirterek, terörist eylemin karakol binasına yaklaşık 1100 metre mesafedeki Bayraktepe'de emniyet kuvvetlerinin mevzilerine yapıldığını, karakol binasına ise isabetli olmayan havan atışlarının yapıldığını kaydetti.

Terörist eylemle ilgili istihbarat bilgileri hakkında kamuoyunu yanıltıcı ve yönlendirici bazı yayınlar yapıldığını belirten Orgeneral Koşaner, bu konuda 5 Ekim ve 12 Ekim'de Genelkurmay Başkanlığı tarafından kamuoyuna gerekli bilgilerin verildiğini hatırlattı.

GÖRÜNTÜLERİ TEK TEK ANLATTI

Orgeneral Koşaner, inceleme sonuçlarından önce yanlış anlamaları ve tereddütleri ortadan kaldırmak amacıyla bazı ilave bilgiler vereceğini de söyledi. Orgeneral Koşaner, İnsansız Hava Aracı (İHA) tarafından aktarılan görüntülerin üzerinde bazı bilgiler bulunduğunu belirterek, doğru değerlendirme yapılması için bu bilgilerin ne anlama geldiği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bazı basın organlarında İHA görüntülerine yer verilerek, bunların Aktütün karakoluna yönelik bir eylemin emareleri olduğu şeklinde iddialarda bulunulduğunu hatırlatan Orgeneral Koşaner, bu İHA görüntülerini tek tek ele alarak, nereye ait olduklarını ve ne ifade ettiklerini açıkla

Orgeneral Koşaner, 5 Eylül 2008 tarihli görüntüde, 'Kandil'de tespit edilen 80 kişinin Hakkari'nin Şemdinli bölgesine hareket ettiğinin' iddia edildiğini söyleyerek, 80 kişinin nasıl sayıldığını ve 100 kilometrenin üzerindeki mesafeden Şemdinli'ye hareket ettiğinin nasıl anlaşıldığının merak konusu olduğunu sordu. Orgeneral Koşaner, Kandil bölgesine devamlı hareket olduğunu, İHA'ların bölgeye her gidişinde benzer görüntülerin alındığını anlattı.

Orgeneral Koşaner, 3 Ekim tarihli saat 08.35'e ait görüntüye dayanılarak Aktütün'e 25 kilometre mesafedeki bölgenin teröristlerce mayınlandığının öne sürüldüğünü belirterek, Irak'ın kuzeyindeki Keritepe'nin karakol emniyet mevzilerine kuş uçuşu mesafesinin 17.5 kilometre olduğunu, şu anda en etkili havanın mesafesinin 8.5 kilometre olduğunu söyledi. Orgeneral Koşaner, "Bununla beraber bu görüntü sürekli takip edilmiş, terörist miktarının artması beklenmiş, 3 Ekim saat 16.58'de, iki F-16 uçağımız tarafından isabetli olarak vurulmuştur. Benzeri görüntüler tüm sınırlarımız boyunca sık sık alınmakta, hedefin yeri, mesafesi, büyüklüğü dikkate alınarak topçu veya Hava Kuvvetlerimiz tarafından vurulmaktadır" diye konuştu.

TERÖRİST DEĞİL, EKİP BİÇEN KÖYLÜLER

Orgeneral Koşaner, 3 Ekim günü saat 13.00'den sonra Aktütün Karakolu üzerinden alınan görüntünün doğru olduğunu ifade ederek, saat 13.04'te eylemin başladığını, teröristlerin yerlerinin tespit etmek için İHA'nın eylem bölgesine kendileri tarafından getirildiğini bildirdi.

Orgeneral Koşaner, 2 Ekim, 09.00- 09.30 saatleri arasında alınan görüntüde, 'Aktütün'e sadece 1 kilometre mesafede sırtlarında yükle yürüyen teröristleri gösterdiği'nin iddia edildiğini belirterek, İHA görüntüsündeki coğrafi koordinatın gerçek yerinin Şemdinli- Umurlu köyü, sınırın hemen Irak tarafındaki Ziki Köyü'nün güneyi olduğunu söyledi. Bölgenin Aktütün'e kuş uçuşu 23.5 kilometre mesafede olduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, boş olan Ziki Köyü'nün bahçelerinin daha güneydeki köylerden gelen köylüler tarafından ekilip biçildiğini anlattı. Bu nedenle köylülerin, sık sık birliklerin bilgisi dahilinde bu boş bölgeye geldiğini ifade eden Orgeneral Koşaner, söz konusu görüntüdeki köylülerin de sınır birliklerinin bilgisinde ve gözetimi altında geldiklerini anlattı.

Orgeneral Koşaner, "Görüleceği gibi hiç bir görüntü Aktütün emniyet mevzilerine yönelik bir eylemin emaresini teşkil etmemektedir" dedi.

KESİN BİLGİLERMİŞ GİBİ SUNULDU

Orgeneral Koşaner, basın organlarında yer alan ve 'kesin istihbarat bilgileriymiş gibi' Aktütün olayıyla ilişkili oldukları iddia edilen haber ve duyumlara da değindi. Orgeneral Koşaner, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı kaynaklı 2 Ekim tarihli haber metni esas alınarak, 'Aktütün eylemini yapacak teröristin adının bile belli olduğu, ağır silah taşıyacak 25- 30 katırın Aktütün karşısında Mezi Deresi'nde bekletildiği' yönünde iddialar bulunduğunu hatırlattı. Orgeneral Koşaner, 25- 30 katırın beklediği yerin, belirtilen koordinata göre Aktütün'e 125 kilometre mesafede, ismi Mezi olan bir başka dereye ait olduğunu anlattı. Orgeneral Koşaner, "Bu nedenle haberin Aktütün ile ilgisinin olması mümkün değildir" dedi.

Hakkari İl Jandarma Komutanlığı'nın 29 Eylül tarihli duyumuna ait haberde, Dağlıca bölgesindeki gelişmelere ait bilgilerin, Aktütün olayıyla ilişkilendirilmeye çalışıldığını da söyleyen Orgeneral Koşaner, Aktütün'le Dağlıca arasında bölgenin son derece sarp olduğunu, yüksek dağların yer aldığını, iki bölge arasında coğrafi bir bağlantı bulunmadığını bildirdi. Orgeneral Koşaner, "Dağlıca'da bulunduğu söyleyen teröristlerin Aktütün'e eylem yapma niyetinde olduğunu bilmek mümkün değildir. Bu nedenle bu duyum Aktütün olayı için bir emare teşkil etmemektedir" diye konuştu.

Hakkari 3'üncü Taktik Piyade Tümen Komutanlığı'nın, 2 Ekim 2008 tarihli '35 teröristin 6 katırla Çukurca'ya geldiği ve diğer gruplarla birleşerek bölgedeki askeri birliklere eylem kararı aldıkları' duyumunun da Aktütün ile ilişkilendirilmek istendiğini anlatan Orgeneral Koşaner, Çukurca'nın Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 60 kilometre olduğu, Aktütün'e yönelik bir eylem için emare teşkil etmesinin de söz konusu olmadığını bildirdi.

İDDİALAR DOĞRU DEĞİL


Orgeneral Koşaner, 2 Ekim tarihli bir başka duyumda, 'İsmi belirtilen bir terörist sorumluluğunda 32 teröristin füze ve havanlarla Hakkari'nin Karanlıkdağ bölgesinde mevzi hazırlığında olduğu'nun belirtildiğini hatırlatarak, bu bölgenin de Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 88 kilometre olduğunu, Aktütün saldırısına emare kabul edilemeyeceğini söyledi. 2 Ekim 2008 tarihli diğer bir duyumda da 'Sayıları 40- 45 arasındaki teröristin Hakkari'nin Şemdinli kırsalında ve köylerde oldukları, kamu kurumlarına, koruculara, konvoylara, polislere ve izne giden gelen askerlere eylem yapacakları'nın belirtildiğini ifade eden Orgeneral Koşaner, bu haberlerin de Aktütün olayıyla doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını bildirdi.

Orgeneral Koşaner, "Görüldüğü gibi basında 'istihbarat alındı' şeklinde yer alan haberlerin ve bunlara dayanılarak ileri sürülen iddiaların Aktütün olayı için emare teşkil edecek hiç bir yönü yoktur, iddialar doğru değildir" dedi.

SALDIRI NASIL MEYDANA GELDİ

Orgeneral Koşaner, terörist saldırının nasıl meydana geldiğine ilişkin bilgiler verdi. Aktütün'de konuşlu jandarma sınır bölüğünün, olay öncesinde Bayraktepe, Berçartepe ve bölük mevziinde olmak üzere üç ayrı yerde tertiplendiğini belirten Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'nin hem bölük merkezi hem de Aktütün Köyü'ne hakim bir tepe olduğundan, bölgenin yakından gözetlenmesini ve görerek ateş altına alınması amacıyla yaz başından itibaren tutulduğunu anlattı. Bayraktepe'nin aralarında yüz metre olan iki küçük ve kayalık tepeden oluştuğunu, bunlardan kuzeyde olana bir piyade kolunun, güneydekine ise bir jandarma kolunun görevlendirildiğini, personel mevcutlarının yeterli seviyede olduğunu anlatan Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:

"Bayraktepe'de bulundurulacak emniyet kuvvetinin gücü, arazinin yapısı, boyutları, mevzilenme imkanları, ateşle gözetleme sahaları, yaklaşma istikametleri, irtibat yolları ve karşılıklı yardımlaşma imkanları değerlendirilmek suretiyle belirlenmiştir. Taktik boyutlu olan bu değerlendirme araziyi bilen, orada görev yapan, birliğinin imkan ve kabiliyetleriyle personelini tanıyan, bilen bölgedeki komutanlar tarafından doğru olarak yapılmıştır. Daha fazla kuvvet daha fazla emniyet demek değildir. Belirttiğim değerlendirmeler yapılmadan, daha fazla kuvvetin tahsis edilmesi, mevzilerde hassasiyet yaratır, sevk ve idareyi güçleştirir, zayiatın da artmasına neden olur. Bayraktepe'ye ayrıca personelin kendi silahlarına ilave olarak 2 makineli tüfek, 81'lik ve 60'lık 2 havan, bir termal kamera ve çeşitli gece görüş teçhizatı da verilmiştir. 2-3 Ekim gecesi ilk terörist görüntüleri tam gece yarısında Bayraktepe'nin batısında 3'er kişilik iki grup olarak alınmış, üzerlerine topçu ve havanlarla atış yapılmış ve görüntüler gözden kaybolmuştur. Birlik, muhtemel yaklaşma istikametlerine göre destek silahlarının ateş planlarını önceden tam ve doğru hazırlamış olduğundan süratle ateş açılmış ve hedefe isabet sağlandığı görülmüştür. Müteakiben, saat 01.15 sularında güneybatı istikametinde 3 kişilik, saat 03.10'da batı istikametinde 5 kişilik görüntüler alınmış, yine hazır olan topçu, havan ve makineli tüfeklerle ateş açılmış, görüntüler tekrar kaybolmuştur. 2'nci ve 3'üncü Ordu bölgelerimizde sayıları bin civarında olan üs bölgeleri ve emniyet mevzilerimizin etrafında görüntü alma olayları hemen hemen her gün olmaktadır. Bu görüntülere derhal tepki gösterilmektedir. Görüntü alınan bölgeler, hava aydınlanınca uygun istikametler kullanılarak kontrol edilmekte, görüntülerin sebebi anlaşılmaya çalışılmaktadır. Aktütün Jandarma Sınır Bölük Komutanı tarafından da yapılan değerlendirmede, bölgede birkaç yerden alınan görüntülerden şüphelenilmiş ve 3 Ekim sabahı, Bayraktepe emniyet mevzileri merkezde bulunan Jandarma Özel Harekat Timi (JÖH) ile takviye edilerek, görüntü alınan bir bölgenin aranmasına karar verilmiştir. Gece 03.10'da alınan görüntüden itibaren bölge dikkatle gözetlenmesine rağmen başka bir görüntü alınamamıştır."

ÇATIŞMALAR

Orgeneral Koşaner, İnsansız Hava Aracı'nın da sabah saat 07.54'ten itibaren Irak topraklarında ve Keritepe'de ilk terörist görüntülerini tespit ettiğini ve izlenmeye alındığını bildirdi. Bayraktepe'ye intikal eden timin bir unsurunun emniyet alarak kuzeydeki kayalık tepecikten gece görüntü alınan bir bölgeyi saat 12.00 civarında keşfe çıktığını anlatan Orgeneral Koşaner, keşfe giden timin saat 13.04 sıralarında aldığı bir görüntüye ateş açması üzerine bölgede gizlenmiş teröristlerle çatışmaya girdiğini, aynı anda Bayraktepe ve Berçartepe'ye yoğun terörist ateşinin başladığını kaydetti.

Keşfe giden JÖH timinin çatışmaya girmesi üzerine, teröristlerin muhtemelen planlarının açığa çıktığını düşünerek, eylemi planladıklarından önce başlatmak mecburiyetinde kaldıklarını ifade eden Orgeneral Koşaner, saat 13.04'te çatışmanın başlamasıyla önceden planlı olan destek ateşlerinin derhal açıldığını, görülebilen hedeflerin ateş altına alındığını söyledi. Bu arada Irak topraklarında 17.5 kilometre mesafedeki Keritepe'deki teröristleri izlemekte olan İHA'nın, Aktütün bölgesine yönlendirildiğini, ayrıca silahlı helikopter desteği için talepte bulunulduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, İHA'nın saat 13.58'de çatışma bölgesine geldiğini, görüntü aktarmaya başladığını ve saat 16.10'a kadar bölgeyi izlediğini belirtti. Bu süre zarfında bölgedeki yoğun topçu ve havan atışları nedeniyle İHA'nın atışlardan etkilenmemesi için çatışma bölgesine emniyetli mesafede kalarak görüntü aktardığını dile getiren Orgeneral Koşaner, mesafenin uzaklığı nedeniyle de bu sürede sağlıklı görüntü alınamadığını söyledi.

İlk taarruz helikopter grubunun saat 14.35'te bölgeye ulaştığını ve ateş desteği sağlamaya başladığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'de sağlanan ateş desteğiyle mevzilerin savunulmaya devam edildiğini, teröristlerin yoğun roket atışları nedeniyle zayiat verildiğini, bazı mevzilerin hasar gördüğünü anlattı.

Orgeneral Koşaner, ateş desteği altında ilerleyen teröristlerin Bayraktepe'nin kuzey tepeciğindeki bazı mevzilere ulaştığını, buralarda şiddetli çatışmalar meydana geldiğini, ancak bölgedeki piyade ve JÖH timi unsurlarınca bulundukları yerlerde etkisiz hale getirildiklerini belirtti. Orgeneral Koşaner, Irak'ın kuzeyindeki Keritepe'deki teröristlerin ise saat 16.58'de iki F-16 tarafından etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nın bölgeyi takviye için hazırlık emrini verdiği JÖH bölüğünün talimnamelerde yer alan standartlara uygun olarak jandarma sınır bölüğü merkezine helikopterle indiğini, derhal tertibat alarak Bayraktepe'ye ateş altında ilerlemeye başladığını ve saat 19.58'de tepeye ulaştığını ifade eden Orgeneral Koşaner, diğer bir komando bölüğünün de JÖH bölüğünü müteakip Berçartepe bölgesine indirildiğini anlattı. Terörist atışlarının aralıklarla saat 20.19'a kadar devam ettiğini, teröristlerin kaçış yollarının topçu ve havanlarla etkili bir şekilde ateş altına alındığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, mevzilerin içinde ve civarında 9 terörist cesedinin bulunduğunu, girilmesi tehlikeli olan yakın bir bölgede 3 terörist cesedinin görüldüğünü, uzak bölgelerde ise 11 cesedin daha tespit edildiğini bildirdi.

BAYRAKTEPE, TERÖRİSTLERE TERK EDİLMEMİŞTİR

Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'de görevli birliklerin vazifelerini üstün bir cesaret ve feragatla yerine getirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Askerlerimiz canları ve kanları pahasına mevzilerini savunmuşlardır. Teröristler her zaman yaptıkları gibi mevzi bölgesi yakınındaki ölülerini alıp götürmeye imkan bulamamışlardır. Bayraktepe teröristlere terk edilmemiştir. Eylem öncesinde Bayraktepe ve diğer bölgelere kuvvet tahsisi, mevzilenme, mevzilerin hazırlanması, engellerin tesisi, ateş planları, sevk ve idare askeri esas ve tekniklere uygun şekilde yapılmıştır. Havan ve topçu atışları önceden uygun hedef bölgelerine planlanmış, atış esasları belirlenmiş, çatışmanın başlamasını müteakip hedefler süratle ateş altına alınmıştır. Ateş kaydırmaları ve tanzimler uygun şekilde yapılmıştır. 2-3 Ekim 2008 gecesi Bayraktepe çevresinde alınan görüntüler nedeniyle ve doğru bir kararla 3 Ekim sabahı Bayraktepe bir JÖH timiyle takviye edilmiş ve alınan görüntülerin aydınlığa kavuşturulması için keşif yapmak üzere görevlendirilmiştir. Taarruz helikopterlerinin bölgede görevlendirilmesi için zamanında üs komutanlığa talepte bulunulmuş ve helikopterler belirlenen standartlar içinde hazır olarak saat 14.35'te ateş desteğini sağlayacak şekilde çatışma bölgesinde olmuşlardır. Helikopterler, yerde bulunan görevli personel tarafından talimatlara uygun şekilde hedeflerine yönlendirilmişlerdir. Üs komutanlık tarafından bölgenin takviyesi, zamanında düşünülerek ihtiyat birliklerine zamanında hazırlık emri verilmiş, zaman geçirilmeden birlikler terörist ateşi altında risk alınarak Aktütün bölgesine indirilmişlerdir. Çatışmalar esnasında Bayraktepe'de bulunan 6 lider konumundaki personelin biri şehit olmuş, 4'ü yaralanmıştır. Bu elbette önemli bir durumdur. Buna rağmen görevi devralan diğer personel sayesinde önemli bir aksaklık yaşanmamıştır. Bayraktepe'ye yapılan bu terörist eylemin bölücü terör örgütü açısından adeta bir intihar saldırısı olduğu görülmüştür. Olayın her safhası incelendiğinde, tertiplenmenin ve uygulamanın askeri teknik ve taktiğe uygun olduğu görülmektedir."

DÜNYADA EŞİ OLMAYAN BİR MÜCADELE VERİYORUZ

Bu şekilde, kırsal alanda teröre karşı verilen mücadelenin dünyada bir başka örneğinin bulunmadığını söyleyen Orgeneral Koşaner, "25 yıldır süren bu mücadelede terör örgütünün yaklaşık 50 bin civarında elamanını kaybettiği bilinmektedir. Bu teröre karşı mücadele tarihinde güvenlik kuvvetleri tarafından elde edilen büyük bir başarıdır. Bu derece ağır sorumlulukları üstlenen birliklerimizin morallerinin en üst seviyede tutulması ve görevlerini streste girmeden yürütebilmeleri bizim için hayati öneme haizdir. Bayraktepe olayı gibi özellikle taktik seviyede meydana gelen olayların değerlendirmesi ancak görev başında bulunan askerler tarafından doğru şekilde yapılabilir, çünkü onlar araziyi ve olayın oluş şeklini doğru olarak bilebilirler. Bu hususları bilmeden yapılan değerlendirmeler yanlış sonuçlar ve etkiler doğurabilir" diye konuştu.

MÜCADELE BİR PSİKOLOJİK SAVAŞTIR

Teröre karşı yürütülen mücadelenin 'bir psikolojik savaş' olduğunu belirten Orgeneral Koşaner, şunları söyledi:

"Bu mücadelede bir süreçtir. Bu süreç içerisinde, vuku bulan şiddetli bir terör eylemi, hiçbir zaman örgütün etkinliğinin bir göstergesi olamaz. Ve böyle değerlendirilemez. Terör tehdidiyle karşı karşıya olan ülkelerde bazı zamanlarda terör olayları yaşanabilir. Bu olaylar sağ duyulu olarak değerlendirilmelidir. Bir olayın ülkeyi ve toplumu sarsacak boyutlara taşınması esasen terör örgütünün işidir. Zor ve acılı bir süreç olan teröre karşı mücadele sürecinde karamsarlığa asla yer yoktur. Bütün güvenlik güçlerimiz görevleri başındadır. Ve bu mücadeleyi aynı azim ve kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir."

GÖRÜNTÜLERİ SIZDIRANLAR ARAŞTIRILIYOR

Orgeneral, açıklamasının sonunda "İHA görüntülere yetkisiz ellere nasıl geçtiği konusu, Genelkurmay Askeri Savcılığımız tarafından dikkatle soruşturulmaktadır. Gizli, gizlilik dereceli harekat durum raporlarının dağıtıldığı birçok adresinden sızdığı veya sızdırıldığı konusu da dikkatle sorgulanmaktadır. Benzer olayların tekrarını önleyecek tedbirler alınmış ve alınmaya devam edilmektedir" dedi.

Orgeneral Işık Koşaner, Bayraktepe'deki saldırıda yaralanan askerlerin tedavisinin tamamlanmasının ardından oradaki tüm personelin ödüllendirileceğini de söyledi.