SiyasetAKP'den gerekçeli karara yorum

AKP'den gerekçeli karara yorum

24.10.2008 - 15:00 | Son Güncellenme:

.

AKPden gerekçeli karara yorum

AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Anayasa Mahkemesi’nin, AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin kararının, AKP’nin demokratik ve laik Cumhuriyet ilkeleriyle çelişmemesini teyit ettiğini belirtti.

Ergün, "Partilere zayıf delillerle kapatma davası açılabilmesinin bu kadar kolay olmasının da, partiler tarafından düşünülmesi ve parti kapatma süreçlerinin yeniden düzenlenmesi ihtiyacının Parlamento’da bir kez daha gündeme gelmesi gerekir" şeklinde değerlendirdi.

Ergün, TBMM’de gazetecilerin, Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davası ile ilgili gerekçeli kararına ilişkin sorularını yanıtladı.
Ergün, kararda ağırlıklı olarak AKP’nin kapatılmamış olmasının gerekçesinin ortaya konulduğunu, ana gerekçenin, neden parti kapatma kararı verilmediğini ortaya koyan bir gerekçe olduğunu ifade etti.

Kararda laiklik hassasiyetine vurgu yapıldığına işaret eden Ergün, mahkeme kararının, bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini, ancak demokratik açılımların da sürdürülmesi adına parti kapatmaların artık Türkiye’de olmaması gereken bir konu olduğunu teyit ettiğini söyledi.
Ergün, "Biz de zaten savcının delillerin zayıf olduğunu baştan beri iddia etmiştik. 400 delilden 370 tanesinin ayıklanmış olması bu iddiamazı kuvvetlendirmektedir. Ayrıca bizim söz ve fiillerimizin, laikliğe aykırı olsun diye söylenmiş söz ve fiiller olmadığını da söylemiştik. Biz bu sözleri ve fiilleri laikliğe aykırı olsun diye söylemedik ve yapmadık. Mahkeme bu sözlerin de laikliğe aykırı amaçla söylenmediğini ve yapılmadığını teyit etmiş bulunuyor" şeklinde ifade etti.

Ergün, Anayasa Mahkemesi’nun bu konudaki kararının Türk siyasetinde bundan sonrası ile alakalı önemli bir karar olduğunu ifade ederek, partilere zayıf delillerle kapatma davası açılabilmesinin bu kadar kolay olmasının da partiler tarafından düşünülmesi ve parti kapatma süreçlerinin yeniden düzenlenmesi ihtiyacının Parlamento’da bir kez daha gündeme gelmesi gerektiğine işaret etti.

-400 DELİLDEN 370 TANESİ İPTAL EDİLDİ-

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın ileri sürdüğü 370 tane delilin iptal edildiğine, Mahkemece bunların delil olma özelliğinin olmadığının ortaya konulduğuna işaret eden Ergün şöyle dedi:
"400 delilden 370 tanesi iptal edilmiş, sadece 30 tane konuşma laikliğe aykırı bulunmuş. Ancak bu konuşmalar da laikliğe aykırı bulunmakla beraber partinin, iktidar partisi olarak bütün faaliyetleri birlikte değerlendirildiğinde laik düzeni ortadan kaldırmak amacı gütmeyen konuşmalar olduğu belirtilmiş. Karar, AKP’nin demokratik düzeni ortadan kaldırma amacı gütmediğini, Cumhuriyet’in temel niteliklerini tahrip etme amacı gütmediğini ortaya koymuştur. İktidar partisinin uygulamalarının AB sürecini ilerletmek, demokratikleşmeyi hızlandırmak, Anayasa değişiklikleri ile kadınlara pozitif ayrımcılığı bir prensip haline getirmek, azınlık haklarını korumak, Türkiye’nin bölgesel sorunlarda barışçı, aktif rol alması gibi demokratikleşme yolunda adımlar attığı kaydedilmiş."
Ergün, “AKP’nin laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu yönündeki kararın ana gerekçesi, türban düzenlemesi olarak gösteriliyor. Türban bundan sonra gündeme gelecek mi?ö şeklindeki soruya, üzerine laiklikle ilgili Anayasa Mahkemesi’nin hassasiyet vurgusu yapmasının önemli olduğunu, bu hassasiyetin AKP ve bütün siyasi partiler tarafından dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Ergün, şunları söyledi:
“Odak olma konusu, eğer gerçekten AKP’nin Cumhuriyet’in temel nitelikleriyle, laiklikle ve demokratik gelişmelerle çelişen bir odak olma durumuna işaret etmiş olsaydı, herhalde bu davanın sonucu parti kapatma şeklinde sonuçlanırdı. Partimizin demokratik ve laik Cumhuriyet ilkeleriyle çelişmediğini ve hükümet olarak bizzat bunları güçlendiren faaliyetler içinde olduğumuzu da karar teyit etmiş bulunuyorö

BAHÇELİ’NİN ÖNERİSİ

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin yeniden düzenlenmesine yönelik önerisinin hatırlatılması üzerine ise Ergün, iki karar birlikte değerlendirildiği zaman bir yetki aşımı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Bu yetki aşımının ilk defa ortaya çıkmadığını kaydeden Ergün, 1971 yılında da bu yetki aşımı ile ilgili bir düzenlemenin gerçekleştiğini hatırlattı.

"MECLİS BAŞKANI ADIM ATSIN"-

Ergün şöyle dedi: "Ancak Anayasa Mahkemesi son kararı ile 3. defa bir yetki aşımına girmiş oldu. Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa değişikliklerini incelemesi, Parlamento’nun Anayasa yapımındaki tekeli konusunda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Konunun TBMM Başkanı tarafından öncelikle ele alınmasını, Meclis Başkanı’nın, Meclis’in Anayasa yapımını yeniden sağlamak ve kuvvetlendirmek adına siyasi partileri davet etmesini ve Parlamento’nun Anayasa yapımı konusundaki gücünü koruyacak adımları atmasını bekliyoruz. Bütün siyaset buna destek vermelidir.ö

"PARTİ KAPATMA GENEL KURUL’A SORULMALI"-

“Parti kapatmayı zorlaştıracak bir Anayasa değişikliği konusunda parti olarak adım atacak mısınız?ö şeklindeki bir soruya Ergün, şöyle cevap verdi:

"Bu sadece bizim partimizi değil bütün siyasi partileri ilgilendiren bir konudur. Siyasi partilere kolayca dava açılabilmesi ve bu dava sürecinde, kapatmayla sonuçlanmasa bile, toplumda büyük sıkıntılara sebebiyet vermektedir. Parti kapatmaları konusu da siyasi partilerimiz tarafından birlikte ele alınmalıdır. Partilerin bir milletvekiline dava açılabilmesi için Genel Kurul’un onayı gerekmektedir. Genel Kurul onay vermezse, o partinin bir milletvekili hakkında dava açılamıyor. Ancak o milletvekilinin partisi hakkında hiç kimsenin onayına gerek olmadan dava açılabiliyor. Milletvekiline dava açılamazken, o kadar çok milletvekilinin bulunduğu partilere bu kadar kolayca dava açılabilmesi, parti kapatma sistemimizin aksaklıklarının bulunduğunu göstermektedir. Bizim de bu konuda çalışmalar yapmamız ve diğer siyasi partilerle bir uzlaşmaya varmamız gerekmektedir."