13.11.2021 - 19:45 | Son Güncellenme:
AA
Karaaslan, partisinin Canik İlçe Danışma Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen haftalarda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tezkere için oylama gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Tezkerenin amacının Türkiye'nin milli güvenliği için sınırlarının ötesine asker göndermesi olduğuna işaret eden Karaaslan, "Sınırlarımızın ötesine asker göndermemizin amacı, sınırlarımızın ötesindeki terör saldırısına fırsat vermemektir. Sınırlarımızı korumak ne demek, ülkemizi korumak demek? Ülkemizi korumak demek, vatandaşlarımızı korumak demek. Bunun için yeri geldiğinde sınırlarımız içinde, yeri geldiğinde ise sınırlarımız ötesine Mehmetçiklerimizi görevlendirmektir. İçeride de polisimiz ve jandarmamız, onun dışında bütün ürettiğimiz politikalarla çok uzun yıllardır büyük mücadele veriyoruz." ifadelerini kullandı.
Terörün, "Türkiye'de en büyük sorun nedir?" sorusunun çok uzun yıllar birinci cevabı olmasına karşın bugün sıralamada bile bulunmayacak dereceye geldiğini anlatan Karaaslan, bunun AK Parti iktidarı döneminde başarıldığına dikkati çekti.
Karaaslan, bunun yüksek irade, yüksek cesaret, kararlılık, azim, müthiş bir organizasyon ve herkesin en iyi görevini yaptığı bir sistem oluşturulmasıyla başarıldığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Başarmak zor' dediler, 'İmkansız' dediler. 'Yedi düvel bir olun gelin' dedi Cumhurbaşkanımız. 'Topunuz gelin' dedi. Bütün terör örgütlerine söyledi bunu hem de. Bize düşmanlıkla bakan bütün devletlere de bunu söyledi. Hepsi de geldiler gerçekten ama hamdolsun geldikleri gibi de gittiler. Dolayısıyla tezkereye neden 'hayır' oyu verilir ve bu kimi memnun ve mutlu eder? Güvenliğimiz ile ilgili bu kadar stratejik öneme sahip bir konuda 'hayır' diyenlere bu ülkenin geleceği emanet edilebilir mi? Bırakın siyaseti, her şeyin ötesinde bu ülkenin değerlerine yabancılaşmış, bu ülkenin milli güvenliğine bile mesafeli bakan diğerleriyle birlikte yan yana, kol kola olduklarını biliyoruz ama aynı ideolojiye bu kadar hizmet eden ve artık bunu çok daha görünür şekilde yapan, yapmaktan hiç çekinmeyen, dolayısıyla bunu bütün siyasetlerine ve kararlılıklarına yansıtanları görüyoruz."
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ı da eleştiren Karaaslan, şunları kaydetti:
"Şehit ailemizin kardeşine yapılan bu ahlaksızlık ve terbiyesizlik ortada. Bu ahlaksızlığı yapan milletin vekili olamaz. Çünkü biz milletimizin karşısına çıkıp oy istediğimizde, onu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, yani Gazi Meclis'in çatısı altında temsil etmek için gidiyoruz. Küfür etmek için değil, hareket etmek için değil. Dolayısıyla bugün aynı çatı altında milletvekilliği yapmaktan utanç duyacağımız bir tablo ortada. Bir kadın siyasetçi olarak, bir kadın milletvekili olarak böyle hayasızca küfür eden biriyle aynı çatı altında olmak bizler için de bir zulüm. Kadın hakları diyenler sessiz. Ülkenin her bir yerinde kadın hakları diye varlık göstermeye çalışanlardan çıt yok ama aziz milletimizin hassas terazisi bu vicdansızlıklara, bu gözü dönmüşlüklere, siyasi sınırları geçmiş bütün bu davranışlara karşı tavır sergileyecek, zamanı geldiğinde o hassas terazisinde nasıl tartacağını, nasıl değerlendireceğini mutlaka muhataplarına gösterecektir."