AK Parti Sözcüsü Çelik: Amaçlananın ne olduğunu biliyoruz, izin vermeyiz

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Genel Merkezi’nde toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cemevini ziyaret edeceğini belirten Çelik, ”Kardeşlik sofrası etrafında lokmalar paylaşılacak. Orta Doğu'da ve dünyada bu kapsayıcılıkla yaklaşılan bir ülke ve liderlik olmadığını o dönemde ifade etmiştim. Netice itibarıyla yaptığımız işi iyi yapmak çerçevesinde sorumluluğumuz devam edecek. Amaçlarının ne olduğunu biliyoruz, izin vermeyiz. Her kesimden arkadaşlarımızla birlikte birlik, dirlik duygumuzu korumaya ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu saldırıdan sonra Alevi vakıfları çok güzel bildiri yayınladılar. Dediler ki; 'Gelin hep birlikte bu topraklardan dünyaya verilecek bir mesaj olarak, her türlü nefret suçuna karşı birlikte karşı duralım. Ortak bir tepki koyalım' dediler. Bu davete canı gönülden icabet ediyoruz” dedi.

Latif Şimşek saldırı anını CNN Türk'te anlattı! Cemal Enginyurt'un koruması tutuklandıHaberi Görüntüle

Gazeteci Latif Şimşek'e saldırı

Gazeteci Latif Şimşek’e yapılan saldırıya da tepki gösteren Çelik, ”Bir programda tansiyon yükselebilir. Gazeteciye şiddet uygulanması gibi bir barbarlık büyük bir vandallıktır. Saldırıyı şiddetle lanetliyoruz. Ağustos ayı partimiz açısından çok önemli bir ay. 21. yılımızı idrak edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin geçmişte daha iyi olduğu söylemlerinin gerçeklikle örtüşmediğini ifade eden Çelik, ”Türkiye Cumhuriyeti gözbebeğimizdir. Dolayısıyla onun güçlenmesi için hangi kesimden olursa olsun ortaya koyulacak her çabayı takdirle karşıladığımızı belirtmek isterim. Türkiye tarihinin bir de öbür tarafı var. Darbeler, vesayetler gibisinden. Bu dönemler de yaşandı. Türkiye Türkiye'dir ve bütün tarihiyle bizimdir. Birilerinin bu mukayeseyi yaparken neyi kastettiğini de iyi anlamamız gerekiyor. 'Eski Türkiye şöyleydi, yeni Türkiye kötüydü' derken anlatmak istedikleri şu, vesayet Türkiyesi iyiydi” ifadelerini kullandı.

Tahıl koridoru anlaşması

Tahıl koridoru anlaşması ile ilgili de konuşan Çelik, ”Dünyada gündem haline gelen iki şey var; gıda krizi ve enerji krizi. Dünya büyük bir krizin eşiğinden döndü. Ciddi bir aksaklık olmadan süreç işliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu ortaya koyarken, 'Bu anlaşmanın hiçbir önemi yok' gibisinden konuşan birileri bir takım fikirler ortaya koymuştu. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımıza tebrikler gelmeye devam ediyor. Soçi'de Putin, Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik etmişti. Türkiye her zaman diplomatik çözüm üreten bir odak olmuştur. Türkiye takdir ediliyor” diye konuştu.

Dolmabahçe'den dünyaya müjde! Tahıl koridoru için imzalar atıldıHaberi Görüntüle

Türkiye'ye minnettar olmalılarCumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin'den peş peşe açıklamalarHaberi Görüntüle

YAŞ kararları tepkisi

YAŞ kararlarına yönelik eleştirilere yanıt veren Çelik, ”Bunlar önceki kararları da eleştiriyor. Helalleşmeden bahsedenler, bu sözlerle hiçbir şekilde yüzleşerek helalleşme kapısı açmaya çalışmıyorlar. Arzu ettikleri şey, anayasal düzene bağlı güçlü bir ordu değil. Siyasete müdahale eden bir ordu istiyorlar. Maalesef birileri her vesileyle bu Yassıada zihniyetini diriltme peşinde koşuyor” dedi.

Suriye'ye yapılması gündemde olan harekatla ilgili de Çelik, "Türkiye'nin Suriye'ye dönük askeri operasyonları birileri tarafından sürekli olarak, birtakım devletler tarafından ne zaman Cumhurbaşkanımız, 'Bir gece ansızın gelebiliriz' mottosuyla bu talimatı vermeye kalksa, bazı ülkeler Türkiye'nin terör örgütlerine karşı yapacağı askeri operasyonlardan endişe duyuyorlar. Ama Türk askerinin hedef alınmasından herhangi bir kaygı duymuyorsunuz” dedi.

'İsrail'in saldırılarını şiddetle kınıyoruz'

Çelik, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısıyla ilgili de "Bugün bir barış süreci başlasa da maalesef İsrail'in Gazze'ye hiçbir şekilde kabul edilemeyecek gayrimeşru ve gayri hukuki saldırısı oldu. İsrail'in bu saldırılarının hiçbir insanı, hiçbir hukuki tarafı yoktur. Bunlar herhangi bir şekilde savunma gerekçesiyle de izah edilemez. Burada ölümlerin ortaya çıkmasını şiddetle kınıyoruz. Hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize rahmet diliyoruz. Mescid-i Aksa'nın statüsünün korunması en önemli meseledir. Bu statünün değiştirilmeye çalışılması son derece yanlış bir yaklaşımdır. Mescid-i Aksa'nın statüsünün hiçbir şekilde taciz altında olmaması gerekir" diye konuştu.

Yunanistan'a tepki

Yunanistan'daki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini işaret eden Çelik, "Tabii iç siyasetteki çalkalanma kendilerinin bileceği bir iş. Bu konudaki durumu yakın bir şekilde bakıyoruz. Fakat Batı Trakya'daki Türk azınlığa dönük, Lozan Antlaşması'nı ihlal eden kararlarını kınıyoruz. Antlaşmayla teminat altına alınmış hak ve özgürlüklerin ihlali anlamına gelen adımlar atıyorlar; okulları kapatıyorlar, vakıfları kapatıyorlar. Lozan Barış Antlaşması'nın 40'ıncı maddesi, Türk azınlığın orada kendi okullarını, kendi hayır kurumlarını kurmasını, kendi müftülerini seçmesini garanti altına alıyor. Bunun ihlal edilmesi Yunanistan'ın Lozan'ı ihlalidir" dedi.

'İç savaş' lafları sorumsuzcadır'

Bugünkü MKYK toplantısında tarım konusunu kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını belirten Çelik, açıklamasının ardından basın mensuplarını sorularını yanıtladı. Çelik, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın '900 bin Suriyeli oy kullanması için vatandaş yapıldı' iddiası ve bunun resmi verilerle çürütüldüğüyle ilgili değerlendirilmesinin sorulması üzerine, "Dünyanın her tarafında göç politikası eleştirilebilir ama ırkçı bir kışkırtma içinde bulunmak farklı bir şeydir. Her gün kışkırtmaya yönelik yeni bir bilginin yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Bu Türk milletinin, toplumumuzun çıkarlarının korunması anlamına gelmiyor. Türk milletinin çıkarlarının koruması bu tür kışkırtıcılıklarla olmaz. Göçün başladığı noktaya bakarsak; bu şekilde yaklaşım olmasaydı, Türk sınırında katliam olacaktı. Türkiye'nin bir göç politikası vardır. Bu politikayı da kurumlarıyla birlikte uygulamaktadır. Göç meselesi bunların zannettiği gibi başıboş bir mesele değildir. Türkiye'nin ülkede misafir ettiği Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye döndürmeyle ilgili bir politikası vardır. Bu süreç devam ederken bu meseleyi sağduyuyla, göç politikasıyla yönetebilecek durumdayız ve yönetiyoruz. Siyasetçilerin ağzından 'iç savaş' gibi lafların çıkması sorumsuzcadır. Bu laflar milletimizin, devletimizin iyiliğine değildir" dedi.

Kılıçdaroğlu'na YSK tepkisi

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde olmayan seçmen bilgilerinin kendilerinde olduğuna yönelik açıklamalarına tepki gösterdi. Çelik, “YSK’nın elinde olmayan bilgiler var diyor. Bu tehlikeli bir ifade. Bu bilgileri nasıl elde etmiş? YSK’nın bile elinde olmayan bilgiden bahsediyor. Bütün bunlarla ilgili açıklama ihtiyacı ortaya çıkıyor” dedi.