YENİ ER
Savaş çıkmıştı
Orduya aldılar onu.
Tüfek verdiler,
Mermi verdiler,
Süngü verdiler,
Bomba verdiler,
Gaz maskesi verdiler,
Tanımadığı, adını bilmediği
Bütün gereçleri verdiler.
Dağ başında gözcüydü o.
Aşağıda ırmak sanki bir gelin-
Sanki bir kuş – yeryüzünde akan bir kuş.
Orman koyu yeşil – yeşil – açık yeşil,
Sanki bilgeler arası çağsal toplantı
Ki mavi söylencelere benzemektedir
Yarısı görünen göl.
İşte başaklar, sallana sallana
Süresiz yenilemekte evrensel bir devinim.
Hepsi bir severlik içinde sessiz
Ötelere ulaşmaktadırlar kendi varlıklarından.
Baktı yeni er üstüne başına mırıldandı:
Peki niye
Bunca güzelliklere karşı
Böylesine çirkin giyinmek?
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA