Necip Fazıl Kısakürek ŞiirleriKaracaahmet şiiri - Necip Fazıl Kısakürek

Karacaahmet şiiri - Necip Fazıl Kısakürek

Necip Fazıl Kısakürek şiirlerinde Sade, yalın okuyan herkesin rahatça anlayacağı günlük hayatta kullanılan dil kullanmıştır. Şair tür olarak bakıldığında Cumhuriyet sonrası serbest şiir geleneğine uygun eserler ortaya koymuştur. Şair öz şiir akımında eserler ortaya koymuştur. Şiirlerinde mistik temalar kullanmıştır.

Karacaahmet şiiri - Necip Fazıl Kısakürek

KARACAAHMET

Haberin Devamı

Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!
Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!
Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;
Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde?
Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;
Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...
Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.
Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.
Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;
Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.
Ebedi gençlik olum, desem kimse inanmaz;
Taş ihtiyarlar, servi çürür, olum yıpranmaz.
Karacaahmet bana neler söylüyor, neler!
Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,
Zaman deli gömleği, onu yırtan da olum;
Ölümde yekpare an, ne kesiklik, ne bolum...
Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;
Bu mu dersin, taslarda donmuş sukuta sebep?
Kavuklu, başörtülü, fesli, basacak taşlar;
Taslara yaslanmış da küflü kemikten başlar,
Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;
Süzüyor, sahi diye toprağa basanları.
Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,
Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.
Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,
Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.
Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!
Taslarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!

Haberin Devamı

NECİP FAZIL KISAKÜREK