26.10.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Yılmaz, “Kefalet sigortası ile sigortacı, borçlu olan sigortalının zor duruma düşebilecek her türlü maddi durumuna karşı kefil olmaktadır. Borçlunun, kefalet poliçesinde tanımlanan borç yükümlülüğünü yerine getirememesine karşı, borçluya kefil olarak poliçede belirtilen alacaklıya (lehdara) karşı teminat sağlanmaktadır. Kurumlar ve tüzel kişiler kadar bireyler de ticari hayat içerisinde kefil olmakta veya kişilerden alınacak mal ve hizmet karşılığı teminat, depozito istenilmektedir. Mevcut koşullarda bireyler istenilen teminat veya depozitoyu ya nakit olarak ya da kredi kartlarındaki limitleri bloke ettirmek sureti ile sağlamaktadır. Bireylerin kefil olmak zorunda oldukları, nakit teminat veya depozito vermek zorunda oldukları durumlar için sigorta şirketlerinden kefalet sigortası alabilir ve bunu alacaklıya (lehdara) sunabilirler” dedi.
‘Büyük bir pazar’
Ülkemizin nüfusu dikkate alındığında bireysel tarafta kefalet sigortası anlamında büyük bir pazarın bulunduğunu belirten Yılmaz şöyle konuştu: “Kefalet sigortası almak isteyen sigortalılardan kime teminat verilebileceği ve hangi limitle rizikonun üstlenileceği kişinin geçmiş ödeme performansına bakılarak değerlendirilmekte ve bu değerlendirme sonucunda ortaya çıkan skora göre teminat verilip verilemeyeceği ve teminat verilecek ise hangi limit ile teminat verilebileceği belirlenmektedir.”