05.04.2023 - 09:12 | Son Güncellenme:
Gökçe KARAKÖSE Mehmet CANBULAT/DHA
Vücudun çalışma düzeninin değiştiği, metabolizmanın farklılaştığı ramazan ayında beslenme düzeni ve tüketilen besinlerin niteliği kadar, spor yapmak da önem taşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul AŞ, 2 yıldır devam ettiği açık hava spor etkinliklerine ramazan ayında da devam ediyor. İstanbul'un farklı ilçelerindeki alanlarda toplanan gruplar, eğitmenler eşliğinde spor yapıyor. Oruç tutanların da spor yapabileceklerini, sıvı ihtiyaçlarının mutlaka karşılanması gerektiğine dikkat çeken İBB Spor İstanbul Eğitmeni Burak Cantürk, ramazan ayında egzersizin şiddetinin düşürülmesi gerektiğini ancak herhangi bir sağlık problemi olmayan kişilerin spor aktivitelerine devam edebileceğini söyledi.
İFTAR VE SAHUR ARASINDA SIVI İHTİYACI KARŞILANMIŞ OLMALI
Burak Cantürk, "Ramazan ayı süresince uyku saatlerinin ve sıvı kaybı azalmasından dolayı fiziksel aktivitelerde performans düşüklüğü oluyor. Dolayısıyla bu aktiviteleri başlatırken daha sağlıklı ve güvenli bir adım atabilmek için antrenman şiddetini düşürmemiz gerekiyor. Sağlıklı bireylerin yaklaşık 2 litre su ihtiyacı olurken Ramazan ayı süresi boyunca sıvı kaybı daha da ötesinde oluyor, özellikle egzersiz sonrasında iftar ve sahur vakitleri arasında sıvı ihtiyacını mutlaka karşılanmış olması gerekiyor. Kronik rahatsızlıkları olan bireyler, özellikle doktor onayı alması gerekiyor. Bunun yanında yine fiziksel aktivitelere başlarken de doktor onayını alarak uzman eğitmenler eşliğinde aktivitelere katılabiliyor. Egzersiz yapılırken, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, mide ağrısı gibi durumlar karşılaşıldığında egzersiz anında sonlandırılmalı" ifadelerini kullandı.
SAHUR SONRASI EGZERSİZLERE BAŞLANABİLİR
Eğitmen Cantürk, "Egzersiz yapmadan yaklaşık 2 buçuk saat öncesinde yeme içme faaliyetlerinin sonlandırılması, bitirilmesi gerekmekte ki sindirimimiz bunu karşılayabilsin. Kişiler buna adapte olduktan sonra çalışmalara rahatlıkla katılabilirler. Sahur saatlerinden sonra sabah 7'de, 8-9 sıralarında egzersize başlanabilir. Vücut ona zaten daha hazır halde bulunuyor. Bu nedenle daha rahat ve güvenli bir şekilde egzersizlere başlanabilir" dedi.
EGZERSİZ ŞİDDETİNİ YÜZDE 40 DÜŞÜRMEK GEREK
Cantürk, "Ramazan öncesinde egzersiz programlarını egzersiz şiddetine göre yüzde 40 dolaylarında düşürmemiz gerekiyor. Önceki durumlarda antrenman şiddetleri biraz daha yukarıda olabiliyor. Uyku kalitesinin düşmesi, uyku saatlerinin azalmasıyla beraber sıvı yetersizliği de olduğu için tansiyon, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı gibi riskler karşımıza çıkabiliyor. Evde spor yapacaklar içinse yine belirli esneme hareketleri yapılabilir. Yoga, pilates gibi daha düşük ritimde çalışmalar tercih edilebilir" diye konuştu.
SON BİR SAATE DİKKAT
Cantürk, "Ramazan ayında iftar saatlerine yaklaşırken özellikle son bir saat kala artık vücudun daha dinlenik duruma geçmesi gerekiyor. Olası semptomları engellemek adına bu bağlamda karşılaşabileceğimiz rahatsızlıkların önüne geçebiliyoruz. 1 saat kala egzersizin kesinlikle yapılmaması kendi sağlık problemlerimizi ortaya çıkarmamak adına son derece önemlidir" dedi.
YORMADAN DEVAM EDİYORUZ
Açıkhava spor etkinliklerine katılan 72 yaşındaki Zeki Koçak, "Hocaya göre kolay ama biz yaş olarak ve fiziksel olarak aynı olmadığımız için zor. Spordan sonra yürümem değişti, eğilemiyordum şimdi rahatça eğiliyorum. Fiziksel hareketlerim arttı" dedi. İskender Avcı da "Her sabah kar kış demeden buradayız. Vücudumuzda bayağı değişiklik oldu. Tansiyon, şeker, hiçbir şey hissetmiyoruz. Ben oruçluyum, koşarım, yürüyüş yaparım, hiçbir zorlanma yok. Niyetliyken de zor olmuyor. Bu bir irade işi" ifadelerini kullandı.
48 yaşındaki Sebahat Gürel de "Nefes alışımız değişti. Vücut daha fit hale geldi. Sağlıklı beslenmeye başladık. Hocamız şartlara göre hareket ettiği için bize karşı çok anlayışlı davranıyor. O yüzden fazla zorlamadan, yormadan ramazan ayında da spora devam ediyoruz" diye konuştu.