21.06.2019 - 14:11 | Son Güncellenme:
Yaşam Sihirbazı kitabının yazarı Kişisel Gelişim Uzmanı Turhan Güldaş, yaz aşklarının gizemli yönlerini ve uzun ömürlü ilişkiye dönüştürme formüllerini açıkladı.
Deniz, kum, güneş, romantizm ve elbette ki yaz aşkları. “Yaşandı bitti” mi demeli yoksa bir ömre sığdırmak için çabalamalı mı? Uzun soluklu bir ilişki için neler yapmalı? Yaşam Sihirbazı kitabı ile okuyucuları kişisel gelişim yolculuğuna çıkaran Kişisel Gelişim Uzmanı Turhan Güldaş; yaz aşklarının nedenlerini, gerçek aşk olup olmadığını anlama yöntemlerini ve uzun ömürlü ilişkiler için etkili formüllerini sıraladı:
GERÇEK HAYATTA SİHİR BOZULUYOR
Kış dönemlerinde yorucu ve bunaltıcı çalışma temposundan insanların bunalarak yaz tatilini özlediklerini ve psikolojik olarak rahatlamaya, dinlenmeye ve yeni insanlarla tanışmaya kendilerini hazırladıklarını anlatan Turhan Güldaş, “Bilinçaltımız bizi yaz dönemine hazırlıyor. Güneş veAy’ın bir çekim gücü var. Deniz, kumsal, stresten uzak ortamlar gibi her şey bizi romantizme sürüklüyor. Birikmiş beklentiler de eklenince olmazsa olmazlardan biri yaz aşkları oluyor. Ancak bu durum kısa sürüyor çünkü gerçek hayata dönüşle sihir ortadan kayboluyor” dedi.
AŞKIN GERÇEKLİĞİNİ TEST EDİN
Yaz aşklarının şehrin göbeğinde yaşanabilmesi çok zor. Zira tatilin rehaveti insanlara farklı bir enerji veriyor. Ancak tatilin bitişiyle birlikte gerçek hayata geri dönüş, yaz aşklarının da sonunu getiriyor. Yaz tatilinde olduğumuz gibi gerçek hayatta rahat olamadığımızı belirten Turhan Güldaş, yaz aşklarının bu nedenle tatil bitince sona erdiğini açıkladı açıkladı. Ancak yine de gerçek aşkı test etmenin yolları var. İşte Turhan Güldaş’a göre yaz aşklarının gerçekliğini test etmenin yolları:
“Öncelikle yaz aşkı yaşayanlar, tatil dönüşü gerçek hayatlarında da görüşmek istemeliler. İki taraf da buna istekliyse normal hayatlarında görüşmeleri gerek. Bu ortamda yeniden bir araya gelmeliler. Hislerini yeniden gözden geçirmeliler. Normal ortamda da aynı duyguları hissedip hissetmediklerini test etmeliler. Yazın yaşadıkları aynı hisler, romantizm duygusu devam ediyorsa demek ki bu gerçek aşktır. Kendi ortamlarınızda yeniden görüşün, yemek yiyin, sohbet edin… Aynı duygular devam ediyorsa, iki tarafta bundan eminse, gerçek aşkı buldunuz demektir. Ama unutmayalım ki bu mutlu son yaz aşklarında çok sık rastlanan bir durum değildir.”
İŞTE KARŞI CİNSİ ETKİLEMENİN YOLLARI
Erkeklerin karşı cinsi etkilemede pek çok hata yaptığına da dikkat çeken Dr. Turhan Güldaş, iletişimden sohbete kadar pek çok konuda etkili formüller verdi:
*Giyime önem verin: İlk bakışta giyim önemlidir. Kadınlar buna önem verir ancak erkekler de buna dikkat etmeli. Karşı cinsi etkilemede olmazsa olmazların başında gelir. Bu noktada detaylar önemlidir.
*Vücut lisanını açık tutun: İkinci olarak karşı cins ile konuşurken vücut lisanı etkilidir. Dürüst ve açık bir vücut lisanı kullanmalısınız. Dinlemiyor veya ilgisiz bir vücut lisanından kaçının. İstekli, pozitif, güler yüzlü, samimi bir ruh haline bürünürseniz bu sizin her hücrenize ve bu da vücut lisanınıza yansır.
*Farkında olun: İnsanlar kendilerine benzeyen kişileri severler. Uyumlu olmak ilişkilerde önemlidir. Bu nedenle karşı cinsle konuşurken farkındalık gerekir. Biriyle iletişim kurduğunuz zaman o kişiyi hemen fark etmeniz lazım. Bu kişi nasıl biri, nelerden hoşlanıyor, neler yapmayı seviyor gibi. Kullandığı kelimelerin arasından sinyaller almalısınız. Böylece ona uyum sağlayabilirsiniz. Akabinde karşınızdaki kişinin, konuştuğunuz, ilgi duyduğunuz kişinin farkında olduğunuzu göstermelisiniz. Onu dinlediğinizi, onu düşündüğünüzü, ilgilendiğinizi fark ettirin.
*İlgiyi karşı tarafın üzerinde tutun: İkili ilişkilerde yapılması gereken bir diğer konu ise ilgiyi karşı tarafın üzerinde tutmaktır. Bütün aydınlatmalar karşıdaki kişi üzerinde olmalı. Sohbette öne kendinizi çıkarmayın, karşıdaki kişiyi dinleyin. Ne anlattığını dinleyip cevaplar verin. İnsanın sürekli kendinden bahsetmesi oldukça antipatik görünür. Baştan karşı çıkışlar, sert tepkiler ve ilgisiz tavırlar, sohbette hep kendinizden bahsetmeniz sizi antipatik yapar.
*İltifattan kaçınmayın: Karşıdaki kişiye iltifat etmek özgüven göstergesidir. Karşı cinsi etkilerken de özgüven çok önemlidir. Basit iltifatlardan kaçınarak karşınızdaki kişiyi övün. Ancak burada samimi ve gerçekçi olun. Belli gerçek özellikleri ile ilgili iltifat edin. ‘Saçın çok güzel olmuş’, ‘Çok güzel gülüyorsun’ gibi. Söyleyin, çekinmeyin. Kendinizden bir şey kaybetmezsiniz. Aksine özgüveninizi göstermiş olursunuz.
UZUN ÖMÜRLÜ BİR İLİŞKİNİN OLMAZSA OLMAZI DİNLEMEK
Kadınlar her zaman anlaşılmamaktan şikayet eder. “Eşim beni anlamıyor” veya “Anlattıklarımı dinlemiyor” der. Kişisel Gelişim Uzmanı Dr. Turhan Güldaş da uzun ömürlü ilişkiler için etkili formüller veriyor ve şöyle diyor:
*Dinleyin: İlişkilerde işin sırrı iletişim yani dinlemektir. Dinleyin. Kadınları anlamak istiyorsanız dinleyin. İlişkilerde her zaman o anı yaşayın. Yani orada olun. Kafanız başka yerlerde olmasın, dinliyormuş gibi yapmayın. İlişkilerde mutsuzluğun çözümü birbirini dinlemekten geçer. Böylece sorunlar ortaya çıkabilir ve karşılıklı çözümler üretilebilir. Olduğunuz yerde olun, başka yerde değil.
*Saygı duyun: İkili ilişkilerde birbirine saygı duymak önemlidir. Saygı duyun. Karşıdaki insanın da sorunları var. Egoist olmayın. İlişki yaşadığınız kişinin farkında olun, onun sorunlarını dinleyin ve çözüm yolunu arayın. Böylece ona saygı duyduğunuzu da göstermiş olursunuz. Kalıcı ilişkilerde saygı aşktan daha önemli bir faktördür.
*Eleştirme tarzına dikkat: Eşinizi eleştirirken dikkatli davranın. Bir şeyi eleştirirken ‘Sen bunu böyle yaptın’ diyerek konuşmaya girmeyin. Biraz yumuşak bir geçiş yapalım. Direkt eleştiri yapınca kişi hemen kendini kapatır, bariyer kurar, savunmaya geçer. Siz doğru söyleseniz de baştan hata yaptınız çünkü eleştirdiniz. Yaklaşımda doğru kelimeleri kullanmak önemlidir. Bu kelimeler direkt eleştirisel olmamalıdır. Eğer eleştireceksek en direkt yollarla, daha yumuşak bir geçiş yaparak eleştirelim.
*Her zaman değerli olun: İlişkilerde yüzde 100 seviyorsanız 100’ünü göstermeyin. ‘Ben sensiz yapamam’, ‘Sensiz ölürüm’ psikolojisi, karşı tarafta değerin düşmesine neden olur. Sizin özelliğiniz, sihriniz kaybolur, çekiciliğiniz kaybolur. İnsanoğlu kolay elde edileni sevmez. Bir cam ile bir elmasın arasında fark vardır. Biz elması severiz çünkü kolay elde edilmez. Siz de elmas olun. Yüz seviyorsanız 70 gösterin.