Kişilerin, baskı oluşturan durumlara karşı koyamamaları, zorlukları kaldıramamaları ve sıkıntılara katlanamamalarına tahammülsüzlük denir.
Tahammülsüz insanlar sürekli şikayet halindedir. Sürekli çaresizlik hisleri içinde ve mecburiyet halinde olarak, olan bitene katlanmaya çalışırlar.
Birey, sosyal çevresine karşı dayanıklılığını kaybeder, hep streslidir. Yorgun ve tükenmiş haldedir.
Teknolojik gelişmelerden sonra oluşan hız sonuncunda kişiler gittikçe daha tahammülsüz duruma geldi. Bu da bireysel ilişkilerde sorunlara neden olmaya başladı. Kişiler yoğunluktan, sorumluluk artışından kendilerine vakit ayıramamaya başladı.
Trafikte ya da bir yerde beklerken tahammülsüzlükten kaynaklı tartışmalar yaşayabilirler.
Farklı görüşteki kişilere karşı tahammülsüzlük gösterebilirler. Herkesin kendisiyle aynı görüşe sahip olmasını isterler, farklı görüşler rahatsız eder. Başkalarının farklı düşüncelere sahip olabileceğini kabul edemezler.
Tahammülsüz kişi, katı düşünce şekline sahiptir. Yeni düşüncelere açık değildir. Siyasi görüş ya da dini inancını savunurken, abartılı bir tavır sergiler.
Kendi görüşlerini diğer insanlara kabul ettirmeye çalışır. Bu yüzden etrafında, söylediklerini onaylayan ve destekleyen, pasif kişileri bulundurur.
Beklenmedik her türlü durumdan rahatsız olur.
Tahammül göstermek huzurlu olabilmeyi sağlar. Tahammülsüzlük ise çatışmaya sebep olur.
Hipnoterapi – psikoterapi ile kişinin tahammülsüzlüğüne sebep olan geçmişindeki kişiler ya da olaylar, bilinçaltı düzeyde ortaya çıkarılarak anlamlandırılır ve çözümlenir.
Uzman Psikolog Yasemin Aydoğdu
yaseminaydogdu@ymail.com