İşine aşırı derecede tutkun olan ve çalışmayı durduramayan bireyler işkolik diye adlandırılabilir. İş hayatında olan yoğunluğun özel yaşama da yansıması, bireyi işiyle özdeşleşen bir hayata iter.
Kişi çalışmadığı zamanlarda kendini mutsuz ve öfkeli hisseder. Evini de ofis haline getirebilir. Çevresindekilerle sosyal ilişkileri bozulur. Her türlü işi ve sorumluluğu almak isteyebilir. İş yapmadığı saatleri, zaman kaybı olarak görür. Bedensel ve zihinsel olarak gerginlik hissedebilir.
Çevresindeki bireylerle konuştuğu konuların işle ilgili olmasını ister. Kendini, zamanla yarışır halde hisseder. İş ile ilgili konularda diğer konulara göre daha heyecanlıdır. İşinden dolayı hobilerini ikinci plana atar. Çalışması engellenirse stresli hisseder. İşe başlayınca gereğinden daha çok zamanını çalışarak geçirir. İş için, nasıl daha çok vakit sağlayabileceğini düşünür. Kendisi ya da aile fertleri için ayırdığı zamanlarda huzursuz hisseder.
İşkoliklikten kurtulmak için;
İşkolik olduğunuzu kabul edin. Çalışırken ara sıra mola vererek kendinizi motive edin. İş ve özel yaşam arasında denge kurmaya çalışın.
İşkolik birey sorununu çözmediği sürece depresyon, kaygı, takıntı, odaklanamama, öfke, tahammülsüzlük, uyku sorunları, iş dışındaki şeylere karşı isteksizlik, yaratıcılığın azalması, yorgunluk, bel, boyun, sırt ağrıları gibi sorunlar yaşayabilir. Çok çalıştığı için sağlığı olumsuz etkilenir.
Kişi neden bu kadar çok çalıştığını düşünmelidir. Aşırı derecede işi yüklenme, duygusal sorunların bir işareti olabilir. Birey; depresyon, kaygı, suçluluk ve çaresizlik gibi durumları azaltmak, bunlardan kaçınmak için çalışıyor olabilir.
Hipnoterapi-psikoterapi ile bireyin işkolik olmasına sebep olan, geçmişinden gelen durumlar, bilinçaltı düzeyde ortaya çıkarılarak anlamlandırılır ve çözümlenir. Herhangi bir durum bulunmuyorsa telkinlerle devam edilir.
Uzman Psikolog
Yasemin Aydoğdu
yaseminaydogdu@ymail.com