Nasılsın sevgili okur ?
Muhtemelen son birkaç yıldır en yorgun yıllarındır.
En çok da RUH yorgun. GÖZLER yorgun.
Artık yaşanan bir çok şeye inanamaz olduk.
Ve bu yıllar açıkçası beni de çok yordu.. içimden hiçbir şey yazmak gelmedi.
Şimdi bu sebeple geçen hafta başı gazeteyle konuşup aldığım kararla kocaman bir merhabayla başlamak ve sizlerle biraz da dertleşmek istiyorum.
Şu sıralar gördüğüm ve duyduğum çoğu örnekten yola çıkarak insanların hakikaten aşırı mutsuz olduğuna şahidim. Keşke anlık kahkahalarla çözülse her şey. Keşke bol bol arkadaşlarla çıkıp kahve içmelerle çözülse. Bunların hepsi semptomları o an azaltan ilaç gibi geçici çözümler.
Zaten içimizde yaşananların ağırlığı varken bir de çoğu TV programının ve dizinin akıl almaz şekilde şiddet, öfke, kavga içermesine söz bulamıyorum. Haberler mesela neden bu tür konuları dakikalarca verir öyle değil mi?
Önceki yazılarıma bakarsanız "Bana hangi diziyi izlediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Okumanızı isterim.
Peki bu olumsuzlukları izleye izleye bizler nasılız sizce? Tüm sosyal medya kanallarının, hepsinin ruhumuzda yaralar açtığının ve bilinçaltımızı fazlasıyla etkilediğinin farkında mıyız ?
Mesela hiç dikkat ediyor musunuz? Bakın bizim için en kutsal, en bereketli Ramazan ayındayız ama herkes öfkeli. Herkes kendisiyle kavgalı. İnsanlar resmen bile isteye birbirine kötülük yapıyor. Birbirine yardım eden yok. Bir kısasa kısas furyası gidiyor. Yapmadı yapmam, aramadı aramam, beğenmedi beğenmem.. Sosyal mecra iyice kapışma alanına dönüştü. Bu süreçte ne vefatlar yaşadık, birlikte ağladık. Ne çabuk unutuyoruz. Asansöre biniyorsunuz merhaba yok, kurye arkadaşların çoğu beş karış suratla servis yapıyor. Sizin bir nasılsınız? demeniz her şeyi değiştiriyor. Eve devamlı su servisi yapan kişinin ismini biliyor musunuz mesela?
Şimdi sizlere soruyorum.
Peki böyle mübarek bir ayda oruç tutmak sadece aç kalmak mıdır?
Ağzından çıkan laf ile dilini kirletmemeyi öğrenmek de bir oruç değil midir ?
Bedenini fazla yediklerinle hasta etmemek,
İnsanlara iki yüzlü davranmamak,
Hücrelerini endişeyle, hasetle, yargıyla, iftirayla karartmamak,
Tevazuda kalıp böbürlenmemek,
Küçüklerine ve büyüklerine sevgi ve saygıda kusur etmemek.
Bunlar da bir oruç değil midir ?
Yaşamım boyunca en çok neye şahit olduğumu söyleyeyim.
Devamlı çok dürüstüm diyenlerin ikiyüzlü olduğuna,
Çok iyi niyetliyim diyenlerin kötülükler yaptığına,
Çok fena eleştirenlerin kendi kusurlarını örtmeye çalıştığına şahit oldum.
Elbette istisnalar kaideyi bozmaz. Oraya bir ünlem koyuyorum.
Zaten insan aceleci, hırslı, kusurlu yaratılmıştır.
Hatalar yapıp büyüyoruz.
Hatalardan öğreniyoruz.
Doğru düzgün tanımadan nefret ettiğiniz bir insanla 1 saat otursanıza. Size nelerden geçtiğini ,acılarını anlatsın. Şubatta yaşadığımız büyük acıda Türk milleti nasıl seferber oldu. Çoğumuz mahvolduk.Nefret kaldı mı? Yargı kaldı mı? Herkes birbirinin canı için can oldu.Neden hep öyle olamıyoruz?
Ez cümle;
Keşke İNSAN anlasa...
Keşke İNSAN herkeste kendi yansımasını fark etse.
Çünkü her şey kendinde henüz bilmediği iç karanlığıyla alakalı.
Kitabımda yazdığım gibi;
Kötü olmak kolay, sen şu kısacık vakitte zoru seç ve her şeye rağmen İYİ ol.
Dün sosyal medyada Eckhart Tolle'nin bir yazısını paylaştım.
Diyor ki;
"Her şey her şeyle bağlantılıdır ve herkes herkesin bir parçasıdır.
Birini mutlu ettiğinde kendini de mutlu etmiş olursun.
Birini acıttığında aslında kendini acıtmış olursun.
Senin dışında hiç kimse ve hiçbir şey yok.
Bu, ruhun yasasıdır."
Sevgili okur,
Bu dünya mavisiyle, yeşiliyle, hayvanlarıyla çok güzel ama bizim algılarımız, fikirlerimiz çok bencilleşti. İletişemiyoruz ya da aslında çözüm istemiyoruz, şiddet-bencillik vs.. içerikli her şeyi izledikçe belki de çok etkileniyoruz, bilip bilmeden kendimize has bakış açısıyla herkesi yargılıyoruz, belki de birbirimizden iyice uzaklaşıyoruz, hakikaten kötüleşiyoruz siz ne dersiniz ?
Devamını yeni yazıma saklayayım.
Tüm güzel kalplere selam olsun diyerek bu önemli tutulma günlerinde soruyorum;
Sence sen ne kadar kötüsün?
El birliğiyle bozduğumuz dünyayı iyileştirmedeki payın ne olsun istersin?
Hadi önce kendimize bir toz konduralım.
Kadir gecemiz mübarek olsun. Tüm kalp dualarınız kabul olsun.
AŞKla SEVGİyle FARKINDALIKla
Duygu Giray
Instagram : duyguylaastroloji