08.07.2020 - 10:32 | Son Güncellenme:
Yeni teknoloji tedavi yöntemleriyle varislerden kısa sürede, anestezi almadan kurtulmanın mümkün olduğuna dikkat çeken Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Semih Barlas varis sorunu yaşayanlara tedavilerini ertelememe tavsiyesinde bulundu.
VARİSLER NASIL ANLAŞILIR?
Varislerin oluşumu bacak venlerinin (toplardamarlarının) kapaklarının bozulup geri kaçırmaya (venöz yetmezlik) başlamasıyla kendini gösterir. Bu kapak kaçağı, hafif, orta ve ileri düzeyde olabilir ve yol açtığı belirtiler de 'varis' diye tanımlanır. 1 mm'den daha ince olanından 3 mm'den daha kalın olanına kadar farklı renklerde ortaya çıkan kılcal damarlar, dizaltı ve özellikle bilek düzeyinde genelde günün akşam saatlerine doğru artan şişlik ve çorap izi kalması durumuna sebep olurlar. Alt bacakta kırmızı veya kahverengiye çalan renk değişimi,kaşıntı ve egzama benzeri durumlar, yine aynı bölgede 2-3 ay süreyle iyileşmeyen yaralar da işaretler arasındadır. Sabahtan akşama artan, hareketsizlikte kendini gösteren, yürüyünce geçen, uyumadan önce yorgandan ayakları dışarı çıkartma veya oynatma gereksinimi gibi konfor bozuklukları özetle varisin belirtileridir.
YAZ AYLARINDA VARİSLER EKSTRA AĞRI YAPAR
Aşırı sıcaklar, bacaklardaki venleri (toplardamarları) genişletir ve ağrıya yol açar. Zonklama ve hassasiyet daha da artar. Olabildiğince gözenekli kumaşlardan yapılmış bol ve rahat kıyafetlerle vücut sıcaklığı düşürülmeye çalışılmalıdır. Yüzme ve yürüyüş egzersizleri baldır kaslarını çalıştırıp bacaklardaki dolaşıma yardımcı olur. Bu tavsiyelerin yanısıra bir de uyarıda bulunmak gerekir; şayet varis tedavisi görmediyseniz bronzlaşmak için güneşin altında çok kalmayın çünkü varislerinizle ilgili şikayetleriniz artacaktır.
SIVI TÜKETİMİ AZALIRSA PIHTI VE EMBOLİ RİSKİ ORTAYA ÇIKAR
Sıcak yaz mevsiminde varis hastalarının dikkat etmesi gereken en önemli şeylerden biri susuz kalmamaya özen göstermektir çünkü yetersiz sıvı alımı kanı koyulaştırır ve bacaklarda pıhtı oluşma tehlikesi artar. Söz konusu tablo, pulmoner emboli (akciğerde pıhtı) riskini de beraberinde getirir ve hayati bir sorun oluşturabilir. Bu yüzden varis sorunu olanların sıcak yaz ayarında mutlaka yeterli sıvı tüketimi gerçekleştirmesi gerekir.
VARİS TEDAVİLERİ ARTIK DAHA KOLAY
Özellikle yaz aylarında ekstra sıkıntılar yaratan varislerin tedavileri için kış aylarını beklemeye gerek yok. Gelişen teknolojilerle birlikte, eskiye göre tedaviler çok daha kolaylaşmış durumda. Genel anestezi gerektirmeyen yöntemlerle kısa sürede varis sorunundan kurtulmak mümkün olabiliyor. Bu yöntemleri kısaca şu şekilde özetleyebiliriz;
Yüzeysel Köpük Yönteminde (VFS) 1-3 mm çapındaki kılcal damarlar çok ince iğnelerle içine köpüklü ilaç verilerek ortadan kaldırılıyor. Anestezi gerektirmiyor.
Yüzeysel Lazer Tedavileri, yeni jenerasyon lazer cihazlarıyla ağrısız olarak yapılabiliyor. 0.5-1 mm çapındaki çok ince kılcallarda başarı sağlıyor ve hafif venöz yetmezlik durumlarında uygulanıyor. Anestezi gerektirmiyor.
Ambulatuvar Flebektomi (AP) yöntemi, 3 mm'den daha kalın, spagetti makarna görünümlü kalın damarlara uygulanıyor ve lokal anesteziyle dikiş gerektirmeden gerçekleştiriliyor.
Endovenöz Trunkal Ablasyon (EVTA) tedavisi, orta-ileri düzeydeki venöz yetmezlik durumlarında uygulanıyor. Lokal anestezi altında damarın içine yerleştirilen bir radyofrekans veya lazer kateterinin verdiği ısı yardımı ile sorunlu damar ortalama 12 dakikada büzüştürülüyor ve iptal ediliyor. Devreden çıkartılan sağlıksız damarın yerini, çevresindeki sağlıklı damarların alması sağlanıyor.
Doppler Altında Kimyasal Ablasyon (DGS) yönteminde ise ultrason görüntüleme altında damarın içine büzücü ilaç sıkılıyor. Genelde EVTA işleminin tamamlayıcısı olarak, orta-ileri venöz yetmezlik durumlarında kullanılıyor. Anestezi gerektirmeden yaklaşık 5 dakika içinde uygulanıp tamamlanıyor.
UNUTULMAMASI GEREKENLER
*Bacaklarınızda ister çok ince kılcal damarlar olsun, isterse spagetti görünümlü kalın damarlar, olayın sadece kozmetik değil, tıbbi bir boyutunun da bulunduğunu ve altta yatan bir damar hastalığı olduğunu unutmayın.
*Tedaviye başlamadan, mutlaka yatarak ve ayakta, çok ayrıntılı bir venöz doppler (bacak ultrason incelemesi) yapılması gerektiğini ve venöz yetmezliğin düzeyinin belirlenmesi gerektiğini unutmayın.
*Hafif (Grade 1-2) venöz yetmezlik saptanan durumlarda Yüzeyel Köpük Skleroterapi veya Yüzeyel Lazer’in yeterli olacağını; Orta-İleri (Grade 3-4) venöz yetmezlik saptanan durumlarda ise, altta yatan damar hastalığının ciddi boyutta olduğunu ve tedaviye öncelikle bu sorunun giderilmesi ile (örn EVTA yapılarak) başlanması gerektiğini unutmayın.
*Size tedavi önerildiğinde, yöntemin/kullanılacak aletlerin uluslararası kalite standartlarına (örn FDA onayı) uyup uymadıklarını; işlemin yakın ve uzun dönem sonuçlarını hekiminize sormayı unutmayın.