Ufak çocuklar büyürken her gün neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair etik, ahlaki ve vicdani şekilde aileleri tarafından ikaz edilirler ve eğitilirler. Bu ikazlar ailenin değerleri ve görüşleri etrafında şekillenir. Kültürel değerler çocuğu ahlak, vicdan, adalet gibi konularda eğitirken ailenin ana kaynağı olur. Kimi zaman bu değerleri çocuğa aşılamaya çalışırken anne ve baba arasında kişisel farklılıklar meydana gelebilir.
Ahlaki sosyal gelişimde çocuğu etkileyen ve hayat içerisinde davranışlarını belirleyen şeylerden biri de aile içerisindeki kişilerin birbirlerine nasıl davrandığıdır. Bu durum çocuğa sosyal hayat içerisinde nasıl davranacağına ve ilişkiler kuracağına dair örnekler verecektir. Çocuk başkalarına nasıl davranacağını, nasıl adil davranacağını ve ona karşı adil davranılmadığında nasıl tepki vereceğini, doğruyu yanlıştan nasıl ayırabileceğini aile içerisinde aile büyüklerinden öğrenecektir. Hakkını savunabilme, başkasının haklarına saygı gösterebilme gibi erdemleri çocuk, aile büyüklerinden öğrenecektir.
Madem ailenin rolü çocuğun ahlaki gelişiminde bu kadar önemli, çocuklara öğretmemiz gereken şeyleri atlamamamız gerekiyor. Öncelikle çocuğumuza doğru ve yanlışı ayırabilmesi için duygularının ve düşüncelerinin farkına varmasını ve bunları birbirinden ayırabilmesini öğretmeliyiz. Hissettiği şey düşündüğü şey mi?
Bir diğer konu ise kendisini başkasının yerine koyabilmesi, onun neler düşünebileceğini ve hissedebileceğini anlayabilmesi konusunda çocuklarımızı desteklememiz gerekiyor.
Bir çok manevi kavram gibi ahlak gelişimi de evde, aile içerisinde başlıyor. Daha sonrasında okulda öğretmenlerimiz tarafından destekleniyor. Bu sebeple öncelikle görev anne ve babaya daha sonra da çocuğun yetişmesinde görevli olan diğer kişilere düşüyor. Ancak her konuda olduğu gibi ebeveyn olarak karşılaşacağınız sorunların gelişim dönemi özelliği olup olmadığını anlayabilmek için kafanızı kurcalayan bir sorun olduğunda uzmana başvurmanızı öneririm.