Biyolojik olarak anne baba olmak kolaydır ama önemli olan ruhsal ve toplumsal anne baba olmaktır.
Biyolojik olarak anne bana olmak için vücudun belirli bir olgunluğa gelmesi yeterlidir. Ama ruhsal ve toplumsal anne baba olmak için yeterli midir?
Ruhsal ve toplumsal anne baba olmak demek ebeveynin çocuğunun bu yönde gereksinimlerini karşılaması ve yine ebeveynin bunu yaptığı için mutluluk duyması anlamına gelir. Peki çocuğumuzun ruhsal ve toplumsal olarak yetiştirmek için ne yapmalıyız?
Öncelikle çocuğun ailesinin çok sağlam temelleri atılmış olup anne , baba , kardeş ..vb rolleri iyi bilmesi ,benimsemesi ve ona uygun davranması çocukta bir " aile" kavramının oluşmasını sağlar ve böylelikle çocuğun ilk toplumsallaştığı grup olan kendi ailesinde bu adım sağlam atılmış olur. Aileden aldığı bu sağlam adımda ruhsal olarak ; sevgi , saygı,şefkat,güven duygusu , kendini bir birey olarak görmesi ,örnek alınabilecek anne baba örneğinin sunulması,sıcak bir yuva ...gibi gereksinimleri vardır. Bunların sağlanması ile çocuk kendine güvenli bir kişilik ve sağlıklı kişilik özellikleri geliştirir.
Çocuğun toplumsal gereksinimleri arasında sağlıklı bir aile kurumunda yaşamak ,ailenin bir bireyi olduğunu kavramak, toplumun değerlerini tanımak , toplumsallaşmak, diğer insanlarla ve özellikle yaşıtları ile iletişim kurmak,arkadaşları arasında değerli bir üye olmak,diğer insanların arasında belirli bir konumda olmak sayılabilir . Bu özellikleri ayrı ayrı yazmış olsak da bu özelliklerin hepsi tümüyle bir çocuğun ruhsal, bedensel ve toplumsal olarak sağlıklı bir şekilde gelişmesinde rolü vardır.
Günümüzde anne babaların çocuklarının gelişiminde daha çok çocukların biyolojik gereksinimlerine özen gösterdiğini görüyoruz .Aynı şekilde saydığımız ruhsal ve toplumsl özelliklere de özen gösterilip çocuğun yetişmesinde onları da olmazsa olmaz bir faktör olarak düşündüğünde çocuklar tamamıyla tüm gereksinimleri karşılanmış olarak büyümeye hazır hale gelirler. Anne babalığın çocuk yetiştirmesinde öğrenme ile ilgisi vardır. Her anne baba önce kendi ailesinde anne babalığı öğrenir. Bu öğrenmeler örnek olarak her zaman çok uygun olmayabilir. Sonraki yıllarda çocuğumuzu yetiştirirken bu davranışları düzeltmeye hatta değiştirmeye çalışırız ve çocuklarımıza öyle uygularız. Anne baba öğrenmelerinde toplumsallaşma da bize yol gösterir.
Topmlumun anne baba beklentilerini öğreniriz ve çevremizdeki anne babaların davranışlarını gözlemleriz. Tüm bunların sonucunda çevremizde anne babalıkla ilgili bir imge oluşur. Toplumumuzda anne babalar iyi anne babalığın çocuğun her istediğine olumlu cevap vermek, yemeyip yedirmek, giymeyip giydirmek,anne babasının kendisi için yapamadıklarını kendi çocukları için yapmak, saçını süpürge etmek olduğunu düşünür. Mesela çocuğun istediği ayakkabıyı almak için bazı zorunlu harcamalardan kısıntıya gidebilir ve hatta borca girebilir. Bunlar daha çok biyolojik ve kısmen de olsa toplumsal anne babalıkla alakalı bir durumdur. Bunları yapan anne babalar diğer çocuklarla kendi çocuğunu kıyaslayıp aşağılayabilir , değersizleştirebilir,duygu ve düşüncelerine değer vermeyebilir, çocuğu için yaptıklarını başına kalkar, güvenmeyebilir,şiddet (sözel, fiziksel,duygusal) uygulayabilir,iyi örnek olmayabilir.
Günümüzde aileler artık "çocukerkil aile" niteliğine bürünmüştür.Yani artık ailenin merkezi çocuk ve çocuğun istekleridir.Ailenin toplumsal ilişkileri onun derslerine sınavlarına ve hatta çocuğun kaprisine göre ayarlanır.Bazı anne babalar çocuğun istediklerini ne kadar yerine getirirse o kadar iyi anne baba olduklarını sanırlar. Böyle bir ilişki çerçevesinde ve aile ortamında çocuklar nereye koşuyor?Anne-babalar çocukerkil aileye alışmış gibi görünmektedir, fakat bir yandan da bundan pek hoşnut olmadıkları anlaşılmaktadır. Çözüm için anne-babalara, topluma ve toplumun değer yargılarının korunmasına gerek vardır. Unutmayalım ki çocuklarımız bir fırında işleme alınmamış hamur gibidir anne babalar isteseler ondan çok güzel pastalar börekler çörekler çıkartırlar isterseler de hamuru bozarlar, bozulmuş hamur olarak fırında pişmeye hazır hale gelirler.
Tercih sizin...