Sınav başarısı; hızlı okuduğunun farkına varma, karşılaştırma, hatırlama ve doğru cevabı bulup yazmanın olduğu karma bir sürecin sonunda bizim sadece bilgimizi ölçmeyen, aslında psikolojik tutumumuzu da ölçen bir performans sınavıdır.
Öyle bir sınavdır ki bu sadece dershanelerin, okulların ve kursların yetmediği özellikle biz Klinik Psikologların da sınava girecek öğrencilerle çalıştığı bir alan haline gelmiştir. Yani işin ne kadar bilgiyi aktarma boyutu varsa da psikolojik faktörlerin öğrencinin sınav anı, o bilgileri optik forma yansıtması da oldukça önemlidir. Endişe hali olan kaygının önüne geçmek için bir şeyler yapmadan önce neler olduğuna bakalım
Peki bu kaygılar nelerdir?
-düşünceler,
-tutumlar,
-kıyaslama,
-özgüven eksikliği,
-gelecek kaygısı
-aile ve çevreden gelen kaygılar…
Bu saydığım başlıktaki kaygı yaratacak faktörlerden son 10 gün de olsa kurtulun. Çünkü eğer kurtulmazsanız bilgiyi sınav kağıdına tam olarak yansıtamayacaksınız.
Sınav kaygısı normalde bir seviyeye kadar istediğimiz bir şey sizi harekete geçirmesi açısından ama bir yerden sonra sizin belleğinizi dolduran öğrenmenizi engelleyen bir psikopatoloji olarak karşımıza çıkıyor.
Neler Yapalım?
Sınava karşı tutumunuz olumsuz, öfkeli ve düşmanca bir tavır içerisindeyse sınavda başarılı olmak için önünüze bir engel koyuyorsunuz demektir. Bundan vazgeçerek sınavda başarılı olma olasılığınız artar. Bu kalan son 10 günde olumsuz tutumlarınız varsa onları değiştirin, değiştiremiyorsanız olumsuz tutumlarınızı alın ve rafa kaldırın bu son 10 günde..
Çünkü bu tutumlar, bu öfke kısa süreli belleğe gelip durur ve senin ne kadar öğreneceğin ile ilgili alanı meşgul eder dolayısıyla performansı direkt etkiler. Sizi engeller 1 saatte öğreneceğiniz bilgiyi kısa süreli belleğiniz kaygılarla dolup taştığı için siz belki de 4 saatte öğrenmeyi tamamlayacaksınız. Yani sınav sonunda belki de kaygı, stres, panik yaşadığınız için kendi performansınızın yarısını bile gösteremeyeceksiniz. Aman dikkat!
Uzun süreli bellekte sürekli yanımızda taşıdığımız bilgiler vardır. Kısa süreli bellekte ihtiyaç duyduğumuzda su yüzüne çıkan bilgiler bütünüdür.
Ortalama düzeyde sınava hazırlanan bir öğrenci kaygısını kontrol altına alıp sorulara odaklanıp sınav anında zamanını da dikkatli kullanırsa çok daha iyi hazırlanan ama psikolojik olarak kendi kaygısıyla baş edemeyen bir ortamda sınava gireceği için maalesef sınav zamanında da o performansının belki de yarısını bile gösteremeyecektir.
Unutmayın bu sadece bilgi sınavı değil, bilgiyi doğru ve uygun şekilde optik forma aktarabilme sanatıdır da aslında…
Sınava girerken ;
1.Bu sınav zeka değil bilgi ve performans sınavı.
2. Psikolojik rahatlık özgüveni ve başarıyı getirir.
3. Kalan son günler olumlama yapın.
4. Sınavla ilgili olumsuz ortamlardan kaçının.
5. Uyku düzeninizi oluşturun.
6. Beslenmenizde sebze, meyve ve proteine yer verin.
7. Gevşeme ve nefes egzersizlerini yapıyor olun.
8. İnsanlarla kıyaslama yapmayı bırakın.
9. Rahatlatıcı müzikler dinleyin.
10.Kalan son günlerde farklı denemelerle geçirmeye çalışmayın. Ters tepebilir.
Okumanın, öğrenmenin, ilimin, bilimin değerini çok önceden bilen canım babam ve canım anneme teşekkür ediyorum. Sınavımın olduğu zamanlarda evdeki ortamı hatırladıkça ne kadar şanslı olduğumu görüyorum.
İşte siz de anne-babalar çocuğunuz sınava hazırlanırken onu da, beslenmesini de , ortamını da, ruh halini de anlayıp ona uygun davranıp karşılıksız (sınavın önemini savunun ona aktarın ama sınavı kazanamazsan her şey kötü olur demeden ) sevgi, şefkat ve saygı gösterirseniz zaten o çocuğun başarısız olması da çok söz konusu olmuyor…
Destek olunan ailelerdeki okuma- yazma oranı, diğer aile dinamikleri ile kıyaslanınca oldukça daha fazla… Daha bilinçli anne babaların yarınlarımız çocuklarımıza güzel rol model olup çocuklarının nice gerçek başarısını görmesi dileğiyle…
''Nigar Çiçek Akademi & Danışmanlık''
Nef 22 Ataköy F Blok No:18 Bakırköy / İST.
0533 792 87 78
Instagram: uzmanklinikpsikolognigarcicek