Bağışıklık Sistemi Nedir?
Bağışıklık sistemi vücudun kendinden olmayanı tanıyıp uzaklaştırmak için farklılaşmış, çok çeşitli elemanlardan oluşan bir sistemdir.
Vücudun kendinden olmayan bu yabancı madde bazen virüs veya bakteri, bazen allerjenler, bazen de nakledilen kan veya organ olabilir. Vücudumuz bu maddelere karşı önce cilt, mukoza ve salgılar ile mekanik olarak, doğal bağışıklık hücreleri aracılığıyla biyokimyasal olarak engel olmaya çalışır. Sonrasında ise her yabancı ajana özgül olarak gelişen kazanılmış bağışıklık devreye girer.
Kazanılmış bağışıklığın temel elemanları beyaz kan hücreleri ve bunların ürünleri olan antikorlar yani immunoglobülinlerdir. İmmünoglobülinler yapısal , fonksiyonel özelliklerine göre 5 temel sınıfa ayrılır ve Ig olarak kısaltılır ve yanına temsil ettiği grubun kodlayıcısı gelir. Bunlar: IgG, IgA, IgM, IgD, IgE ‘dir.
Tüm immünoglobilinlerin yüzde 80’i IgG’dir. En büyük görevi vücuda giren bakteri, virüs ve toksinlerin etkisizleştirilmesidir. Ve IgG’ nin 4 alt tipi vardır.
IgM tüm ümmünoglobülinlerin yüzde 5-10’unu oluşturur ve çok güçlü antibakteriyeldir.
IgA göz yaşı, ter, anne sütü, tükrük ve tüm diğer vücut salgılarında bulunur ve mikroorganizmaların mukozalara tutunmasına engel olur.
IgE ise vücutta çok az bulunur, alerjik reaksiyonlarda rol oynar. Vücuda giren alerjen maddelere karşı oluşan IgE, histamin aracılı bir dizi reaksiyon oluşturur. Saman nezlesi, astım, alerjik rinit gibi hastalıklarda yangı ve akıntıya neden olur.
Bu antikorların fazla üretilmesi ya da eksik üretilmesi çeşitli hastalıklara neden olur.
Sık Hastalanan Çocuklarda Bağışıklık Sistemini Değerlendirmek İçin İlk Aşamada Yapılacak Tetkikler:
Her anne çocuğunun sık sık hastalandığını düşünme eğilimindedir. Ancak en basit hali ile ; yılda 8-10 kez enfeksiyon geçiren, enfeksiyondan sonra komplikasyonlar geliştiren ve hemen her seferinde antibiyotik kullanmak zorunda kalınan çocuklar için sık hastalanan çocuk diyebiliriz. Bu çocuklarda mutlaka doğuştan ya da sonradan gelişen bir bağışıklık yetmezliği olasılığı düşünülmelidir. Ayrıntılı öykü alımı ve fizik muayene sonrasında yapılabilecek laboratuvar testleri ile çocukta immün yetmezlik tablosu olup olmadığı büyük ölçüde anlaşılabilir.
Bu çocuklarda bağışıklık sisteminin durumunu değerlendirmek, doğuştan ve/veya edinlimiş yetmezliği araştırmak için yapılacak ilk tektikler sırasıyla aşağıdaki gibidir:
-Tam Kan Sayımı (hemogram): Bu tetkik ile kandaki hücrelerin sayısı ve dağılımı ölçülür. Kan hücrelerinin ( lökosit, nötrofil, eozonofil, lenfosit, trombosit ) sayılarının azalmış veya artmış olması ; enfeksiyon sebepleri, gidişatı, alerjik hadiseler ve olası immün yetmezlikler konusunda bize çok değerli bilgiler verir.
-Eritrosit Sedimentasyon Hızı (ESR): Özellikle seri ölçümleri bağışıklık yanıtının değerlendirilmesinde önemli veri sağlar.
-Periferik Yayma : Parmaktan alınan bir damla kan cam üzerine yayılır ve boyanarak incelenir. Hücrelerin sayısına, şekline , dağılımına bakarak enfeksiyon ve diğer kan hastalıkları hakkında bilgi edinilmeye çalışılır.
-C-reaktif protein (CRP): Vücudun enfeksiyona verdiği yanıtı ölçmek için kullanılır.
-Enfeksiyon odağını belirleyebilmek için ise ;
Tam idrar tetkiki
İdrar kültürü
Boğaz kültürü
Akciğer Grafisi gibi ayırıcı tetkikler yapılır.
-Ig A, IgG, IgM, IgE düzey ölçümleri : Bu immünoglobülinlerin düzeyi yaşa göre belirlenmiş normal sınırlar içinde değerlendirilir. Artması veya azalması enfeksiyonun tanısı , gidişatı, bağışıklık sistemi problemleri hakkında bilgi verir. Bu maddelerin eksiklikleri tek veya kombine olabilir.
-Ig G alt tip ölçümleri : Tekrarlayan otit, sinüzit gibi enfeksiyonlarda özellikle IgG2 subtipi düşük bulunur.
-Allerji Testleri
-Kompleman ölçümleri (CH50)
Sık hastalanan; ishal, deri lezyonları, ağız yaraları, büyüme-gelişme geriliği , akraba evliliği - kardeş ölümü hikayesi bulunan çocuklarda bu testler immün yetmezlik varlığını araştırmak için çok değerli ve yönlendiricidir. Tüm bu testler sonucunda hastaların yarısına yakını normal bulunur. %30 ‘unda allerjik yapıda olduğu için sık hastalandığı sonucuna ulaşılır , buna göre takip ve tedavi için yönlendirilir. % 10’unda doğuştan ya da sonradan gelişen bir immün yetmezlik tablosu tespit edilir , tedavi ve takip altına alınır.
Daha ileri tanı ve tedaviler için ise allerji-immünoloji uzmanı ve genetik uzmanının olduğu merkezler tercih edilmeli ve kalıcı hasarların oluşması önlenmelidir.