Gıda Katkı Maddeleri
Gıda katkı maddeleri ile ilgili yazmaya karar verdiğimde okuduğum her makalede, her yazıda umutsuzluğum arttıda arttı. Günlerdir debeleniyorum kendimi ve sizleri rahatlatıp çaresizlikten uzaklaştıracak ve bilinçlendirecek birşeyler yazabilmek için. Gıda katkı maddelerine aşağıda okuyacağınız gibi mecburuz. Ama her geçen gün güncellenen çalışmalar ve bilgiler ışığında bazı maddeleri tümüyle hayatımızdan çıkarmamız , güvenilirliği gösterilmiş olanları ise kararınca kullanmamız kaçınılmazdır.
Ksenobiyotik Nedir?
Ben bu yazıda öncelikle ksenobiyotik kavramından bahsetmek istiyorum. Kseno Yunanca’dan gelmiş yabancı anlamına gelen bir sözcüktür. Ksenobiyotik ise besin olarak alınan gıdalar dışında , değişik yollarla vücuda giren maddelerin tümü için kullanılan bir terimdir. Ksenobiyotik bazen gıda katkı maddesi, bazen ilaç, bazen kozmetik , bazen de çevresel veya endüstriyel atıklar olabilir. Ksenobiyotiklerin büyük bölümünü gıda katkı maddeleri (food additives) oluşturur. Dahil olduğu biyokimyasal gruptanda anlaşıldığı gibi bu gıda katkı maddeleri vücudumuz tarafından yabancı olarak kabul edilir.
Gıda Katkı Maddesi Nedir?
Normalde gıdanın bileşiminde bulunmayan, tek başına gıda olarak tüketilmeyen, üretim aşamasında herhangi bir amaç için gıdalara karıştırılan maddelerdir. Gıda katkı maddeleri de diğer tüm ksenobiyotikler gibi vücutta çeşitli biyokimyasal basamaklardan geçerler . Dolayısı ile kabul edilebilen miktarlar ve formüller dışında kullanılırlarsa bu biyokimyasal olaylar sonucunda toksik maddelere dönüşerek vücudumuza zarar verebilir.
Günümüzde 5000 den fazla sayıda gıda katkı maddesi bulunmaktadır. Gıda katkı maddeleri üretim şekline göre doğal, doğala özdeş ve yapay olmak üzere üç çeşittir. Doğal olanlar vitaminler, mineraller ve doğal aromalardır. Yapay olanlar ise asitliği düzenleyiciler, tatlandırıcılar, emülgatörler, antioksidalar vb. fonksiyonel gıda katkılarıdır
Gıda Katkı Maddelerinin Güvenilirliği:
Gıda katkı maddelerinin güvenilir kullanım şekilleri, hangi besinlerde hangi oran ve miktarlarda kullanılacağı ve standartları Gıda Kodeks Komisyonu (CAC) , Katkı Maddeleri Uzmanlar Komisyonu (JECFA, ) ABD Gıda İlaç Dairesi (FDA) gibi uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenmektedir. Ülkemizde ise bu uluslararası kuruluşların ve bizdeki çalışmaların verileri doğrultusunda düzenlenen Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği kullanılmaktadır. Bu kuruluş ve komisyonlar aracılığı ile yapılan hayvan çalışmalarında gıda katkı maddelerinin kabul edilebilir günlük kullanım miktarı, maksimum kullanılabilecek miktarları ve toksik dozları belirlenir.
Çok çeşitli gıda katkı maddeleri vardır. Bundan ötürü oluşabilecek karmaşıklığı önlemek için uluslararası bir kodlama sistemi geliştirilmiştir. . Bu kodlamada gıda katkı maddelerini temsilen E simgesi kullanılır. Yanına eklenen üç basamaklı sayı ise kullanılan maddenin fonksiyonel sınıfını gösterir. Örneğin E-102 gıda boyası olarak kullanılan Tartrazin’ in kodudur.
Gıda ambalajlarında kullanılan katkı maddesinin işlevi ile beraber E kodunun veya işlevi ve adının yazılması zorunludur. E kodunun varlığı bu maddeye ait tüm güvenilirlik çalışmaların tamamlandığını gösterir.
Ayrıca bu maddelerin sağlığımızı olumsuz etkilememesi için bir günde alınmasına müsade edilen maksimum miktarlarda belirlenmiştir. Her katkıya ilişkin bir ADI değeri yani kabul edilebilir günlük kullanım miktarı vardır.
Gıda Katkı Maddelerinin Bilinen Ve Kabul Edilebilir Kullanım Amaçları :
1)Gıdaların raf ömrünü uzatmak
2)Gıdaların tat, koku ve görünümünü güzelleştirmek , korumak
3)Gıdaların işlenmesi ve saklanması sırasında besleyici özelliklerini kaybetmesini önlemek
4)Gıdaların kullanılabilir olmasını sağlamak ve bu özelliklerini korumak (örneğin kıvam arttırıcılar)
5)Gıdalarda hastalık yapıcı mikroorganizmaların gelişimini ve oksidasyonunu önlemek
6)Gıda hazırlanmasını kolaylaştırmak
Gıda Katkı Maddeleri Konusunda Kararsız mısınız?
Günümüz insanı çoğunlukla şehirlerde yaşamakta ve mecburen hazır gıda kullanmaktadır. Gıdalara bazı katkıların eklenmesi insan sağlığını korumak, gıdaları ulaşılabilir ve tüketilebilir kılmak için zorunludur. JECFA tarafından onaylanan, Türk Gıda Yönetmeliği’ne uygun olan ve dolayısı ile E kodu bulunan katkı maddelerinin izin verilen şekillerde kullanılması sakıncalı değildir. Tabi ki yine bu kuruluşlar tarafından belirlenen, günlük kabuledilebilir kullanım miktarlarını aşmamalıyız.
Gıda katkı maddeleri ile ilgili bir yargıya varmadan önce tıp biliminde çoğu zaman yol gösterici olan kar/zarar dengesini gözetmezini öneriyorum. Kar/zarar dengesi dikkate alındığında gıda katkı maddeleri ilavesinin insan sağlığı için daha tehlikeli olabilecek çok sayıda olayı engellediği , besinlere ulaşılabilirliği arttırarak yaşamı kolaylaştırdığı görülecektir.
Ancak tüm denetlemelerden geçmiş, ADI değerine uygun tüketilmiş olsa bile bazı katkı maddeleri özellikle duyarlı kişilerde alerjiye yol açabilir , migren, gut, barsak hastalıkları , hiperaktivite gibi durumları tetikleyebilir.
Bazı katkı maddelerinin kanser oluşturma riskine gelince çevremizde onlarca kanserojen etkisi kanıtlanmış ajan varken ve vazgeçebileceklerimizi bile hayatımıızda tutuyorken gıda katkı maddelerinin kullanımına ait risklerin fazla abartıldığını düşünüyorum.
Paraselsus’a ait “Tüm maddeler zehirdir , ilacı zehirden ayıran dozdur. “ sözü ile sizleri düşünceleriniz ile başbaşa bırakıyorum
Sağlıkla kalın ...