Alkol Bağımlılığı Bir Hastalıktır.
Alkol bağımlılığı psikolojik,biyokimyasal ve genetik temelleri olan bir hastalıktır. Bağımlı olan kişiler kullandığı maddenin sağlık yönünden ve toplumsal açıdan zararlarını bilmelerine , yaşamalarına rağmen kullanımını kontrol altına alamazlar. Bağımlı olduklarını kabul etmez, alkol kullanımına ara verseler bile tekrar ve tekrar başlarlar. Tüm dünyada sigara bağımlılığından sonra en sık görülen bağımlılık alkol bağımlılığıdır. Alkol bağımlılığı erkeklerde kadınlara göre 5-6 kat daha fazla görülür.
Alkol Bağımlılığına Yol Açabilen Çevresel Ve Sosyal Nedenler :
Sorunlu, tutarsız, disiplinsiz aile ortamı
Bağımlı biri ile aynı ortamda yaşamak
Arkadaş çevresi
Alkole kolay ulaşabilir olmak
Eğitim ve bilgilendirme eksikliği
Kişilik yapısı, yetersizlik hissi
Alkol Bağımlılığına Yol Açan Ve Kolaylaştıran Genetik Ve Biyolojik Faktörler:
Alkol bağımlılığı için en büyük risk faktörü aile bireylerinden birinde alkol bağımlılığının olmasıdır ki bu riski 3-4 kat arttırır. Alkolün vücutta etki göstermesini sağlayan enzimlerde ve bunları kodlayan genlerde meydana gelen değişiklik ler alkol bağımlılığını kolaylaştırır ve bağımlılığın derecesini belirler.
Bağımlılık yapıcı diğer maddeler gibi alkolde verdikleri haz ile beyindeki ödül merkezini uyarır. Alkol ile oluşan keyif duygusu bu maddeye karşı tekrar tekrar şiddetli bir istek ve ihtiyaç duyulmasına yol açar. (alkole aşerme) Ve böylece vücuda dur komutu değil alkole devam komutu gider.
Bu Belirtilerden 3 Tanesi Size Uyuyor İse Alkol Bağımlısısınız..
Amerikan Psikiyatri Derneği’nin yayınladığı ‘ bağımlılık tanı kriterleri ‘nde yer alan 7 maddeden 3 tanesi var ise kişiye alkol bağımlısı tanısı konulur. Bunlar:
1. Niyetlendiğinden daha fazla miktar ve süre kullanmak
2. Sürekli bırakma isteği ya da başarısız bırakma girişimleri
3. Temin etmek, kullanmak ve etkilerinden kurtulmak için fazla vakit harcamak
4. Sosyal faaliyetleri, hobileri, başka zevk verici aktiviteleri azaltmak ya da terk etmek
5. Maddeye bağlı ya da madde kullanımıyla artan fiziksel (örneğin alkolle ilişkili karaciğer hastalığı, yüksek tansiyon, gastrit vb), ya da psikolojik (depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu vb) problemler yaşamasına rağmen kullanmaya devam etmek.
6.Alkole karşı toleras ın artması ise yani giderek daha fazla alkol ile sarhoş olabilme hali
7. Yoksunluk belirtileri varsa yani alkol almadığınızda ellerde titreme, çarpıntı gibi şikayetler oluyorsa
Alkolün Vücuttaki Dağılımı:
Alkol alındıktan sonra yüze 10’u mideden, yüzde 90’ı ince barsaktan kana karışır. Ve vücutta su bulunan her yere dağılır. Karaciğerde alkol dehidrogenaz enzimi ile metabolize olur. İdrar,ter ve nefes ile atılır. Nefesteki alkol düzeyi ile kandaki alkol düzeyi orantılıdır.
Alkolün Etkileri Nelerdir?
Alınan- miktar az ise hafif bir sakinlik ve keyif hali santraoluşur. Akol miktarı arttıkça l sinir sistemini baskılanır, beynin çalışmasını yavaşlar ve kişinin kendini kontrol etme yeteneğini azalır.. Konuşma bozulur, kaslar arasındaki koordinasyon azalır.
Alkolizm akut olarak sebep olduğu tıbbi sorunlara ilaveten uzun dönemde karaciğer hastalıkları, kalp büyümesi, kalp-damar hastalıkları, kansızlık, kanser, pankreatit, pnömoni, bunama, beyin atrofisi (beynin küçülmesi ), depresyon , erkeklerde testostern düzeyinin azalmasına bağlı iktidarsızlık gibi bozukluklara neden olur.
Ayrıca alkole ulaşamama durumunda görülen yoksunluk belirtileri vardır.
Alkole Ulaşamama Durumunda Görülen Yoksunluk Belirtileri :
Terleme
Titreme
Mide bulantısı ve kusma
Hallüsinasyonlar
Anksiyete
Ajitasyon
Alkol Bağımlılığının Tedavisi:
Tedavi için kişinin kararlı ve istekli olması önemlidir. Ancak ailevi ve hukuki zorunluluk nedeniyle de tedaviye başlanabilir.
Tedavide öncelikle vücudu alkolden temizlemek için detoks işlemi yapılır. . Detoksifikasyon için kişiye bol sıvı verilmeli, beslenmesi desteklenmelidir. Özellikle B rrubu vitaminler, folik asit ve diğer multivitamin kompleksleri kullanılır. Hastayı sakinleştirmek için sakinleştirci bazı ilaçlar verilir.
Asıl tedavi ise detoks işleminden sonra başlar. Yoksunluk semptomlarını gidermek ve bağımlılğı ortadan kaldırmak için psikoterapi, eğitim ve danışmanlık, aile ve grup terapileri , ilaç tedavisi gereklidir. Sonrasında ise yeniden başlamanın önlenmesine yönelik ilaç tedavileri ve terapiler yapılır. Bağımlılık tedavisinin zor ve uzun bir süreç olduğu unutulmamalıdır.