Son zamanlarda Instagram’da neredeyse adım başı ‘’sosyal medya anneleri’’ ile karşılaşıyoruz. Pek çoğu lansmanlara katılıyor, ürün tanıyor ve tavsiyeler veriyor. Peki, bu tanıtımların ve tavsiyelerin ne kadarı doğru? Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan, medyaya taşınan bir konu vardı. Bir sosyal medya fenomeni anne kendisini psikolog olarak tanıtmış, psikolog olmadığı halde kendisine danışan kişilere fatura keserek bu alanda danışmanlık vermiş ve pek çok ürünle reklam iş birlikleri yapmıştı. Durum tüm gerçekliği ile ortaya çıktığında ise kendisine pek çok kurum ve kişi tarafından dava açıldı. Markalar iş birliklerini çekti. Peki danışanlarına ne oldu? Onlar güvendikleri ve inandıkları bir insan tarafından kandırılmış oldular.
Güven temelleri sağlam dayanaklara oturtulması gereken bir konudur. Özellikle annelik gibi yüce ve temiz duyguların sömürülmemesi ve yanlış yönlendirilmemesi adına sevgili Aslı Kızmaz ile dürüstçe kendi sosyal medya yönetimini, seyahatleri ve annelik sürecini konuştuk.
Aslı Kızmaz kimdir?
1983 doğumluyum. Asker kızıyım bu sebepten dolayı Türkiye’nin neredeyse her bölgesinde yaşadım. 9 Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler bölümü mezunuyum. Sonrasında Birmingham’da eğitim aldım. Türkiye’de 7 kurumsal iletişim departmanında kademeli olarak görev yaptım. Daha sonra kendi şirketimden özellikle dijital alanda kişi ve kurumlara iletişim danışmanlığı yaptım ve de yapıyorum.
Sizi çektiğiniz vloglarla tanıdık. İlk etapta sosyal medya üzerinden oldukça tepki aldınız, sonra ise çok sevildiniz. Bu süreç nasıl gelişti?
Eşim oyuncu olduğu için zaten sosyal medyada dikkat çekiyordum. Hamile kaldıktan sonra, bana göre gayet normal, başkaları için ise cesur paylaşımlarımdan dolayı bir anda insanların ilgisini çektim. Olumlu ve olumsuz yaklaşanlar oldu. İnsanlar, hamile bir kadının daha narin takılmasına çok alışmış. Ben eşimle 2 hafta karavanla Avusturya Alpleri’ ne gittim, bütün yaz yüzdüm ve su altı fotoğrafları paylaştım. Kısacası olması gerektiği gibi özgürce yaşadım. Bu tavrımda da ısrarcı olunca galiba samimiyetime inandılar.
Sosyal medyada annelik kavramının fenomen anneler tarafından sömürüldüğünü düşünüyor musunuz?
Bu bir moda oldu; bunu kimse yalanlayamaz. Kimisi cidden sömürüyor, kendisini eksper ilan ediyor. Markalarda bu duruma prim verdikçe çark dönüyor. Kimisi sadece paylaşıyor, mutlu oluyor derdini anlatınca, kendi gibi insanları gördükçe. Zaten bunun ayrımına direkt varılıyor. Hesaplara bakınca anlaşılıyor.
Bazı anneler tamamen kendi kimliklerinden sıyrılıp ‘’....’ nın annesi’’ olarak kendisini konumlandırıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benden beklenenin aksine, ben hayatta herkesin kim olmak istiyorsa o olması gerektiğini düşünüyorum. Kendini sadece çocuğunun annesi olarak görüyorsa öyledir. Ben daha çok bu durumla dalga geçen insanları itici buluyorum. Instagram’da ‘….’nın annesi’’ diye hesap açanlara karşı bir ekip belirdi. Uzun uzun yazıyor ve bu kişiler ile dalga geçiyorlar. Ben de onlara çok kızıyorum. Çünkü kabul etseler de etmeseler de hepsi günün sonunda aynı pastanın bir dilimi. Benim profilimin en önemli sözüdür ve biyografi bölümünde de yazar ‘’herkesin hayatına kimse karışamaz.’’
Sadece ‘’…..’ nın annesi’’ olan arkadaşlarımın çocuklarının bu durumdan nasıl etkilendiklerini zaman gösterecek. Beni düşündüren tek konu budur.
Ürün tanıtımı yapma konusundaki kriteriniz nedir?
Bana çok fazla reklam teklifi geliyor. Tabii ki ek gelir şahane bir durum. Ama bana orada güvenen 150.000 bin kişiye asla ama asla kullanmadığım bir ürünün reklamını yapmam. Bu sebepten hep reddediyorum. Henüz kullandığım bir marka bana gelmedi. Youtube videomda da kullandığım ürünleri gösterdim zaten. Öyle bir kaygım yok. Özellikle bebek ürünleri konusu çok hassas ve dikkat edilmesi gereken bir konu. Sırf para kazanmak için kullanmadığı ürünün paylaşımını yapanları da çok ayıplıyorum. Bu bir ruj markası değil; insanlar güvenip çocuklarına alıyorlar. Dikkat etmek lazım.
Seyahat ediyor, işinizi yapıyor, spor yapıyor ve çocuğunuza vakit ayırıyorsunuz? Nasıl bu kadar çok şeye yetebiliyorsunuz?
Siz böyle söyleyince bana bile fazla geldi (gülüyor). Hayatta hiçbir zaman tek bir şey yapmak beni mutlu etmedi. Sadece Naz’a bakmak da buna dâhil. Kendimi beslemem lazım. Okumam, görmem ve çalışmam lazım. Ancak kızıma böyle yararlı olurum. Ben tamamen böyle hissediyorum.
Konu seyahatten açılınca, uçak korkunuz olduğunu biliyoruz. Korkunuz ile ilgili neler yapıyorsunuz? Yaşadığınız ilginç bir olay varsa aktarabilir misiniz?
Bir kulaklığım var, dış sesleri kapatıyor. Onu takıyorum. İlker ile birlikteysem ona sıkı sıkı sarılıyorum ve bitmesini bekliyorum.
Bir kere İlkersiz uçak yolculuğu yapıyordum. Uçak korkumu anlayıp beni kabin memuru bir arkadaşın yanına oturttular. Uçak pisti pas geçti, bunu söylerken bile içim titriyor. Kabin memuru arkadaşın koluna öyle bir yapışmışım ki, neyse indik. Ben teşekkür ettim. Bir hafta sonra aynı hatta İlker seyahat ediyormuş, o kabin memuru da uçuşta görevliymiş. İlker’in yanına gitmiş, ‘’ Eşinizle geçen hafta uçtuk, bakın koluma bunu eşiniz yaptı’’demiş. ‘’ Kolu mosmor’’ nasıl sıktıysam kolunu (gülüyor). Buradan o arkadaşa sevgiler.
Aslı Hanım sizi ve bebeğinizi hep doğal halinizle görüyoruz. Vloglarınızı çekerken hep sade ve olduğunuz gibisiniz. Paylaşımlarınızın bu kadar ilgi görmesinin bu duruma bağlı olduğunu düşünebilir miyiz?
Tabii, çünkü o anda fotoğrafa bakan çoğu kişi de aynı benim gibi. Ben moda bloggerı değilim bu sebepten özenmek bana saçma geliyor. Ne isem o anda öyle görünmek istiyorum. Ama bakımlıysam mutlaka onu da paylaşırım (gülüyor)
Eğitimler hakkında bilgi almak için aşağıdaki adreslerimizden bizlere ulaşabilirsiniz.
ÖĞ.GÖR. TUVANA EROLTU
İnstagram: tuvanaeroltu
İnstagram: tuvanaeroltuilemarkalasma
tuvanaeroltu@hotmail.com