31.05.2021 - 11:14 | Son Güncellenme:
Covid-19 enfeksiyonu, tüm dünyada pandemi sürecinde 2.3 milyon ölüme neden olurken, sigara ilişkili ölümler her yıl bunun 4 katı, 8 milyon kişidir. Sigara içen her 3 kişiden biri beklenen yaşam süresinden önce hayatını kaybeder. Önlenebilir bu kayıplar için sigara bağımlılığı konusunda yapılabilecekler konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştırmalıyız.
Dünya Sağlık Örgütü, sigara içenlerin ellerini sıklıkla dudaklarına götürerek daha çabuk hastalandıklarını, virüs taşıyorlarsa sigara dumanıyla başkalarına bulaş riskini artırdıklarını ve nargile gibi ürünlerin içildiği ortak alanlarda virüsün bulaşmasının kolaylaştığını bildirmektedir.
Tütün ürünleri kullanımı KOAH, akciğer kanseri ve kalp hastalıkları riskini de artırdığından, eklenen Covid enfeksiyonu ile bu sistemler doğrudan zarar görmektedir. Sigaranın bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkisi hastalığın sigara içicilerdeki risk artışını açıklamaktadır. Covid-19 için tütün kullanımı, hastalığın ağır seyretmesi için birincil risk faktörüdür.
Ayrıca tütün endüstrisi, pandemi sürecinde koruyucu ekipman ve solunum cihazı bağışında bulunarak “sağlık koruyucusu” maskesini kullanmış ve karşılığında yeni geliştirdikleri ısıtılan tütün ürünlerinin onay almasını istemiştir.
Bu yıl “31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü” sloganı, “Sigarayı Bırakıyoruz” olarak belirlendi. Bu kampanyanın amacı, 100 milyon kişiyi sigarayı bırakma kararında farklı platformlarda ve dijital çözümlerle desteklemek ve böylece sağlıklı bir çevre oluşturmaktır. Bunu yaparken güçlü sigara bırakma politikaları oluşturmak, sigara bırakma hizmetlerini artırmak, tütün endüstrisi taktiklerine karşı farkındalık yaratmak ve sigarayı bırakmak isteyen kişilere “Bırak ve kazan” motivasyonu kazandırmak yönünde planlar hazırlanmıştır.
Covid-19 pandemisi milyonlarca tütün kullanıcısında sigara bırakma isteği oluşmasını sağlamış, ancak özellikle olumsuz sosyal ve ekonomik koşulların eklenmesiyle, bu isteğin karşılanması zorlaşmıştır.
Bireysel olarak tütün kullanıcıları, bu bilgilerle pandemi sürecini sigarayı bırakma kararı vermek ve eyleme geçmek için bir fırsat olarak değerlendirmelidir. Çünkü sigarayı bıraktıktan 2 saat sonra nikotin bedeni terk ederken, 20. dakikada kalp hızı düşmekte, 12 saat sonra karbonmonoksit denen zehirli gaz azalmakta, 3. ayda akciğer fonksiyonları düzelirken, 1. yılda kalp hastalığı riski ve 10 yıl içinde de akciğer kanseri riski yarılanmaktadır.
Bu süreçte devlet politikaları içinde etkin sigara bırakma girişimleri öncelikli olmalıdır. Mobil teknolojilerin de kullanımıyla çok sayıda ve ulaşılması zor alanlara tütünsüz saha oluşturma çalışmaları yapılmalıdır.
Bu anlamda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sigarayı bırakmak için ücretsiz ulaşım sağlanan bir dijital rehberlik desteği oluşturmuştur. Bu dijital rehber yapay zeka bazlıdır ve kişilere kendilerine özgü bir plan kurmalarını sağlarken, onları uygun mobil aplikasyonlara da yönlendirmektedir. DSÖ aynı zamanda, Facebook ve WhatsApp gibi teknoloji firmalarıyla işbirliği içinde sigarayı bırakmanın farkındalığını sağlama çalışmaları da başlatmıştır.
Tütün endüstrisi, sigaranın zararları bilinmeye başladığından beri sigara dışındaki tütün ürünlerine yönelmiştir. Bu çerçevede, sigara endüstrisinin yeni ürünleri olan elektronik sigara ve ısınan ama yanmayan IQOS ürünleri, ana hedefin gençler olduğu yeni bir pazarlama aracı olmuştur. Bunlar sağlığa zararlı olduğu kanıtlanan tütün ürünleri yerine, “daha az zararlı” söylemiyle bağımlılığın sürmesi için kullanılan ürünlerdir ve sigarayı bırakmak için bir alternatif olarak düşünülmemelidir. Yine nargile de, tütüne şeker ve katkı maddeleri eklenerek tatlandırılan, yoğun nikotin içeriğiyle bağımlılık yapan endüstriyel bir tehlikedir.
Tütünün hiçbir şeklinin güvenli dozu yoktur. Tek öneri, tütün ürünlerinin hiçbir şekliyle kullanılmamasıdır. Peki bu nasıl mümkün olabilir?
-Sigara alışkanlığı sonlandırılabilir.
-Kişinin kendi isteğiyle başlayan sigara bırakma eylemi, medikal ve farkındalık temelli motivasyonel destekle tamamlanır.
-Fizyolojik ve davranışsal yoksunluk belirtilerinin gözleneceği ilk 7-15 gün içinde kişiye bilgilendirici, destekleyici ve cesaretlendirici yardım sunmak çok değerlidir. Bu desteğin kişinin ihtiyaçlarına ve endişelerine göre yapılandırılması, sigarayı bırakma eyleminin kalıcı olmasını sağlamaktadır.
Güçlü yapıdaki sigara bırakma hizmetleri sağlığı desteklemekte, hayat kurtarmakta ve doğayı korumaktadır.