14.03.2022 - 16:22 | Son Güncellenme:
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Uzun yıllardır rutin olarak mini by-pass cerrahisi gerçekleştiriyoruz. Rutin olarak gerçekleştirdiğimiz mini by-pass cerrahisinin hem yurt içinde gerçekleştirdiğimiz toplantılarında eğitimlerini veriyoruz hem de meslektaşlarımızın ameliyathanede izlemelerini sağlayıp onlara yardımcı olmak için çalışıyoruz. Mini by-pass cerrahisinin başka merkezlerde de yapılarak yaygınlaştırılması için elimizden geleni yapıyoruz. Hem bilimin paylaşılması adına, hem de hastaların fayda görmesi için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz" dedi.
MİNİ BY-PASS’I TÜRKİYE’DE ÖĞRENDİLER
"Mini by-pass cerrahisi yurt dışında çok ilgi çeken bir konu. Yurt dışında birçok merkezde gerçekleştirilemeyen, Avrupa’da çok seçilmiş bir iki merkezde yapılabilen bir cerrahi” diyen Prof. Dr. Barış Çaynak, “Benim yaptığım vaka sayıları oldukça fazla olduğu için Avrupa ve Amerika menşeili şirketlerde Avrupa’daki ve dünya üzerindeki meslektaşlarımızın bu cerrahiyi öğrenip yetişmeleri için belli projeler gerçekleştirdik. Bu projelerin birinde Fransız merkezli bir şirketin vasıtasıyla Mısır’daki Kahire Üniversitesi’nden bir cerrahi ekibi geldi. Cerrahi ekibine üç gün eğitim verdik. Bu üç günlük eğitimin içerisinde toplantı eğitimi, ardından maketler üzerinde cerrahinin gösterilmesi eğitimi, sonrasında da iki tane kapalı mini by-pass ameliyatı (özellikle cerrahi alanı gösterecek şekilde kafa kameraları kullanarak ve ameliyathane içine büyük ekran kurularak ameliyathane içinden) eğitimleri gerçekleştirdik. Bu eğitimler sonrasında yur tdışında bu cerrahi yapmak isteyen doktorlara yardımcı olmak adına yurt dışına da gidip programı başlatmak adına bu cerrahileri gerçekleştiriyorum, onlara destek veriyorum, öğrenmeleri konusunda yardımcı oluyorum” diyerek mini by-pass cerrahisinin dünyadaki gelişimine nasıl katkı sağladığını anlattı.
'TÜRKİYE EĞİTİM ÜSSÜ OLMUŞ DURUMDA'
Prof. Dr. Çaynak. “Yurt dışından da çok sayıda hasta ülkemizde kapalı by-pass ameliyatı olmak için bizlere başvuruyor. Yurt dışından gelen hastaların da bu yöntemle ameliyatlarını yapıp, tedavi protokolünü düzenleyip 10 gün içinde ülkelerine göndermemiz mümkün oluyor. Aynı şekilde bu yurt dışı hastaları yalnızca Doğu’dan değil Batı ülkelerinden, Avrupa’dan da buraya gelerek bu ameliyatı olmak istiyor. Yur tdışı bağlantılarımız bu şekilde arttıkça özellikle gelişmiş ülkelerden gelecek hasta sayısı da artacaktır. Ülkemiz minimal cerrahi ile üst düzeyde bir durumdadır. Ben tüm ameliyatlarımı zaten kapalı mini by-pass ile gerçekleştiriyorum. Bunun yanı sıra kapak ameliyatlarının da aynı şekilde kapalı cerrahi ile yapılması konusunda eğitimler vermekteyiz. Türkiye olarak kapalı kalp ameliyatlarının eğitim üssü olmuş durumdayız, bu eğitim üstü olmamız yurt dışından gelen doktorların eğitilmesine katkı sağlıyor. Ben hem ülkem ve mesleğim hem de kendi adıma bundan onur duyuyorum. 14 Mart Tıp Bayramı'mız kutlu olsun" diye konuştu.