26.06.2019 - 10:05 | Son Güncellenme:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. Özlem Evliyaoğlu, yaptığı açıklamada, sıcak havaya bağlı olarak vücudun susuz kalmasının özellikle gebelerde erken doğuma sebep olduğuna dikkati çekti.
Yaz aylarına denk gelen hamilelikte karşılaşılabilecek sorunların başında susuzluk geldiğini belirten Evliyaoğlu, "Yazın yetersiz sıvı tüketimi gebelikte sık görülen kabızlık, hemoroid ve idrar yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlar. Ayrıca rahim kasılmalarını başlatabilir ve erken doğum eylemini taklit edebilir." dedi.
Evliyaoğlu, sigaradaki nikotinin de kuvvetli bir damar büzücü olduğundan rahme giden kan akımını azaltarak erken doğuma yol açabileceği uyarısında bulunarak, "Gebeler kesinlikle sigara içmemeli, güneşte uzun süre kalmamalı ve günde 8-10 bardak sıvı alımına dikkat etmeliler. Sıvı almak için susuzluk hissi beklenmemelidir. Sıvı alımında su, taze meyve suları ve süt tercih edilebilir. Aşırı çay ve kahve tüketiminden de kaçınmak gerekir." ifadelerini kullandı.
Meyve ve sebze çeşitliliği açısından yaz aylarının gebelikte beslenme için çok iyi bir fırsat olduğunu dile getiren Evliyaoğlu, meyvelerin içerdikleri su ile susuzluk hissini giderirken, vitamin, besin değerleri ve lifler sayesinde anne ve bebeğin sağlıklı olmasına katkı sağlayacağını belirtti.
"Yaz gebesi için güneş iyi bir D vitamini kaynağıdır"
Evliyaoğlu, D vitamini eksikliğinin gebelikte çok sık görüldüğünü ve birçok hastalıkla ilişkilendirildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Yaz gebesi için güneş çok güzel bir D vitamini kaynağıdır. Fakat gebelikteki hormonal değişimler vücut ısısını ve cildin hassasiyetini artıracağından gebeler güneşe daha duyarlıdırlar. Güneş, yüz ve boyunda kahverengi lekelenmeleri artırmaktadır. Güneşin UV ışınlarından korunmak için en yoğun olduğu gün ortasında dışarıda uzun kalmaktan kaçınılmalıdır. Cildin nemli tutulması önerilir ve güneş koruyucu kremler kullanılabilir."
Yaz aylarının egzersiz yapmak ve temiz hava almak için de çok ideal olduğunu bildiren Evliyaoğlu, egzersizle anne adayının kas ve dokularına daha çok oksijen gittiğini, bunun da bebeğe giden oksijen ve besin miktarını artırdığını aktardı.
Evliyaoğlu, "Günlük 20-30 dakika ağır olmayan egzersiz gebenin sırt ağrılarına, uykusuzluğuna ve ruhsal durumuna iyi gelirken, son çalışmalar bebeğin beyin gelişimine de olumlu etkileri olduğu yönündedir. Egzersiz yapan annelerin bebeklerinin beyin aktivitesinin daha iyi olduğu bildirilmiştir." bilgisini paylaştı.
Yürüyüş ve yüzmeyi gebelikte yapılabilecek en iyi egzersizler olarak nitelendiren Evliyaoğlu, şunları kaydetti:
"Bu egzersizler özellikle sabah erken veya akşamüstü yapılabilir. Vücuttaki tüm kasları çalıştıran yüzme için deniz havuza tercih edilmelidir. Bu dönemde bacak ödemleri sık görülebilir. Ödemi olanlar gün içinde 30-60 dakika ayakları gövdeden daha yukarı kaldıracak şekilde dinlenmeli, rahat ayakkabılar tercih etmeli hatta ayak numarasından yarım numara daha büyük ayakkabılar giymelidirler. Soğuk kompresler rahatlatırken tuz alımı kısıtlanabilir."