Sosyalist buluşma
07.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:
Sosyalist buluşma
Aydınlık Dergisi'nin düzenlediği ve 25 ülkeden 40 sosyalist parti heyetinin katıldığı Uluslararası Avrasya Konferansı'nda bütün oklar ABD'ye yöneldi. Sosyalistler, ABD'nin yeni dünya düzeni adı altında gelişmemiş ülkeleri sömürme niyetinde olduğunu savunarak, yineden sosyalizm çatısı altında buluşma çağrısı yaptılar.
İşçi Partisi'nin ev sahipliği yaptığı konferansa Ortadoğu, Asya ve Avrupa'nın 25 ülkesinden sosyalist parti temsilcileri katıldı. Konferansın önceki gün yapılan açılışında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD'nin dünya üzerindeki hakimiyetinin sona ermek üzere olduğunu ve 21. yüzyılın Avrasya yüzyılı olacağını öne sürdü. Konferansa katılan tüm temsilciler, ABD'yi sert dille eleştirirken, konuşmalarını "Çok yaşa Marksizm", "Yaşasın Sosyalizm" sözleriyle tamamladılar.
Dünkü oturumda konuşan Hindistan Komünist Partisi Avrupa Temsilcisi Avtar Sadık, ABD emperyalizminin kötü etkilerini geçmişten bu yana sürekli gördüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Yeni dünya düzeni, üçüncü dünya ülkeleri üzerinde baskı aracı olarak kullanılıyor. Emperyalistlerin, insan hakları gerekçesiyle giriştikleri hiçbir saldırı haklı görülemez. ABD'nin askeri hareketlerine kararlı olarak karşı çıkılmalı. Bill Clinton'ın Hindistan ziyaretine, Hint medyası hiç yer vermedi. Clinton nereye gittiyse, demokratik örgütler gösteri yaptılar. Sermaye grupları, Clinton'a davet verdi; ancak Hint halkı hiç ilgi göstermedi."
Sadık konuşmasını Nazım Hikmet'in "Ben yanmazsam / Sen yanmazsan / Biz yanmazsak / Nasıl çıkarız aydınlıktan karanlığa?" mısralarıyla tamamladı.
Yeniden sosyalizm
"ABD emperyalizmi, BM, İMF, Dünya Bankası gibi kuruluşları sömürü aracı olarak kullanıyor. Emperyalistler, marksizm ve sosyalizme karşı mücadelelerini daha da güçlendiriyorlar. Buna karşı, ortak bir mücadele oluşturarak sosyalizmi yeniden canlandırmalıyız."
Yugoslav Solu Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Ferit Hamidoviç da, Balkanlar'daki sorunların, tek kutuplu dünya sisteminden kaynaklandığını ileri sürerek, Birleşmiş Milletler'in işbirliği içinde çalışan global bir yapı içinde olması gerektiğini belirtti.
