20.03.2017 - 10:18 | Son Güncellenme:
Tüm sıkıntılarının psikolojik olduğu düşünülür. Fibromiyalji hastalarının yaklaşık 1/3’ü doğru tanı alabilmektedir.
Son yıllarda tanı alan hasta sayısının artması ile çağımızın hastalığı denilmektedir. Aslında hastalık eskidende mevcuttur ama son yıllarda doktorlar tarafından bilinmesi artmıştır. Ayrıca hastalıkta çevresel kirlilik ve bağırsak florası değişimleri de etkilidir. Bu durum son yıllarda arttığı için hastalık da daha da artmıştır.
Fibromiyaljinin tarihçesi
Fibromiyaljihastalıgˆının ilk kez romatizmal bir durum oldugˆu ve kasta agˆrılı noktalarla birlikteligˆi Froriep tarafından 1843 yılında tarif edilmis¸, 1904 yılında “fibrozitis” terimi kullanılmıs¸tır.Takip eden yarım yüzyıl içinde pek önemsenmemiştir. 1970’lerin ortalarında kaslardaki rahatsızlıktan ziyade agˆrıbozuklugˆu olarak düşünülmüştür. Aras¸tırmacılar as¸ırı hassas bölgeleri (hassas nokta) karakteristik bir semptom olarak belirtmis¸ler ve hastaların sıklıkla uyku bozuklugˆuçektigˆini gözlemlemis¸lerdir.
1990 yılında Amerikan RomatolojiCemiyeti kriterleri belirlemiştir. Bu sınıflandırma kriterlerine göre kis¸inin en az 3 aydır süren hem kronik yaygın agˆrıöyküsü, hem de muayenesinde 18 hassas noktadan en az 11’i veya daha fazlasında 4 kg’lık basınca hassasiyeti olması gerekmektedir. Bu kriterler 2010 yılında geliştirilmiştir.
Fibromiyaljinin Yaygınlığı
Fibromiyaljieris¸kinlerinyaklas¸ık %2’sinde görülür, kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. En çok dogˆurganlıkçagˆındaki veya çalıs¸ma hayatındaki kadınlarda görülmesine ragˆmen çok genis¸ bir yas¸ dagˆılımı da vardır. Çocuklarda bile olabilir. İleri yaş grubu kadınlarda da yaygınlaşmıştır. Türkiye’de her yıl yaklas¸ık olarak 100.000 kis¸iye tanı konulmaktadır. Her yıl hastalıgˆın doktorlar tarafından tanınmasının artmasıyla tanı alan hasta sayısı artmaktadır.
Nörolog Dr Emel Gökmen