17.06.2019 - 15:32 | Son Güncellenme:
Alice McLoughlin ve Megan Fleming; İngiliz ve İrlandalı dansçı iki genç kız… Geçen yıl ülkelerinden Türkiye’ye skolyoz tedavisi için geldiler. Dans hayatlarına engel olacak skolyoza karşı, başarıyla tedavi edildiler ve şimdi skolyoza danslarıyla meydan okuyorlar. Skolyoz tedavisinde erken teşhise dikkat çekmek amacıyla 15 Haziran 2019 Cumartesi günü bu yıl 7. kez düzenlenen Skolyoz Farkındalık Ayı Etkinlikleri kapsamında ülkemize gelen iki genç dansçı, bu kez de kendileri gibi skolyoz hastalarına örnek olmak için dans etti. Türkiye’den ise bateri performansıyla Nevin Süeda Gümüşer sahnede özel bir şov yaparak katılımcılardan tam not aldı.
Omurganın yana doğru eğriliği anlamına gelen skolyoz her hastada kendine has bir şekilde görülüyor, buna göre tedaviden alınan sonuç da değişebiliyor. Günümüzde her 100 çocuktan 3’ünde görülen skolyozda erken tanı, tedavi yöntemini de değiştiriyor! Bu nedenle skolyoza karşı farkındalık yaratmak büyük önem taşıdığından her yıl Haziran ayı Skolyoz Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. 15 Haziran 2019, Cumartesi günü 7’nci kez halka açık, skolyoza karşı farkındalık etkinliği düzenlendi; “Erken Teşhis ile Kişiye Özel Tedavi” konulu etkinlikte hastalarla uzmanlar bir araya geldi. Toplantıda konuşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay son yıllarda skolyoz tedavisinde çok önemli ilerlemeler sağlandığını, artık ‘dikte eden doktor değil, aile ile konuşan ve hastaya özel tedavi modeli uygulayabilen ekip’ kavramının ortaya çıktığını belirterek “Özellikle skolyoz erken teşhis edildiğinde, mevcut cerrahi olmayan yöntemlerle (korse, egzersiz) veya büyümeyi engellemeyen, hareketi kısıtlamayan minimal invaziv cerrahi yöntemlerle (bant ile gerdirme) eğriliklerin kontrolü ve tedavisi mümkün olabilmekte ve füzyon (omurganın sabitlenmesi, büyümenin durdurulması) gibi büyük cerrahi işlemlere gereksinim ortadan kaldırılabilmektedir” dedi.
Ekip çalışması tedavide çok önemli!
Tedavi başarısında erken teşhis dışında en önemli unsurun cerrah, fizyoterapist, psikolog ve korse ekibinin, aile ile iyi bir işbirliği yaparak aynı çatı altında, bir arada çalışabilmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Alanay şunları söyledi: “Hastanın uzmandan uzmana taşındığı dağınık sistemlerde tedavi başarısı düşmektedir. Oysa profesyonellerin sıkı işbirliği ile kişiye özel en uygun tedavi seçilmekte ve birden fazla tedavi yöntemi aynı hastada duruma göre uygulanabilmektedir. ”Günümüzde tedavi seçiminin sadece eğriliğin derecesine göre değil, kişisel özelliklere, beklentilere ve skolyozun yaşam kalitesinde yarattığı etkilere göre de yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Alanay, bu şekilde klasik yöntem olan tedavi odaklı, tek bir doktorun dikte ettiği bir tedavi yönteminden ziyade, birden fazla profesyonelin rol aldığı kişiye odaklı tedavi uygulanımının başarıyı artırdığını vurguladı. Prof. Dr. Ahmet Alanay, tedavi edilmediğinde akciğer, solunum ve kalp problemlerine, ağrıya neden olarak yaşam kalitesini bozabilen skolyozda geç teşhis durumunda da günümüzde füzyon yöntemi ile yaşam kalitesinde bozulmanın önüne geçilebildiğini belirterek; “Artık ameliyat edilemez denilen ya da ameliyatın hayati risk taşıdığı ifade edilen hastaların dahi büyük kısmı günümüzde başarıyla ameliyat edilebilmektedir” diye konuştu.
“Farkındalığı artırmak çok önemli!”
Sağlık Grubu Genel Müdürü Tahsin Güney de konuşmasında, Omurga Sağlığı Merkezi gibi multidisipliner anlayışın hakim olduğu merkezlere karşı farkındalığın artırılmasının çok önemli olduğunu vurguladı.
Multidisipliner yaklaşımla tedavi dönemi!
Toplantının moderatörlerinden Başhekim Yardımcısı ve ÇABA Derneği Onursal Başkanı Dr. Özlem Cankurtaran da, konuşmasında; kendisine 12 yaşında skolyoz teşhisi konulduğunu, çocukluğundan bu yana devam eden ‘skolyoz şikayetim artarsa nereye gideceğim’ fobisinin bugün Omurga Sağlığı Merkezi’nin açılışıyla son bulduğunu belirterek şöyle konuştu: "Omurga Sağlığı Ünitesi’nin Türkiye’de olduğu gibi dünyada da ilklerden olacağını söyleyebilirim. Nörologdan ortopedistine, algoloji uzmanından psikoloğuna ve fizik tedavi uzmanından beyin cerrahına dek mutlidisipliner bir yaklaşımla çok ciddi bir ekip çalışması söz konusu.”
Oyuncu Doğa Rutkay Kamal: “Omurga Sağlığı Merkezi gurur verici”
Toplantının moderatörlerinden Oyuncu, ikiz çocuk annesi Doğa Rutkay Kamal da, sanatçı ve anne olarak skolyoza karşı farkındalık oluşturma etkinliğine katılmaktan son derece mutlu olduğunu belirterek, “Sanatçı olarak ve anne olarak buradayım. Annem beni küçüklüğümden beri sanata yönlendirmişti. Kendimi sanat sayesinde hep çok mutlu hissettim. Şimdi burada bu üç genç kızımızın skolyozlarından başarıyla tedavi olarak, yeniden sanat tutkularını devam ettirebildiklerini görmek çok mutluluk verici. Ülkemizde çok güzel, gurur verici başarılara da imza atılıyor ve Prof. Dr. Ahmet Alanay ile ekibinin yaptığı hizmetler de, Omurga Sağlığı Ünitesi’nin açılışı da ülkemiz adına son derece gurur verici” diye konuştu. Toplantıda Fizyoterapist Pınar Taşkın, postür analizi ve skolyoz tedavisinde egzersizlerin rolünü anlatırken, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Yılgör kişiye özel korse seçiminin önemine değindi ve fonksiyonel korse ile cerrahinin önlenebilir olduğunu söyledi. Psikolog Duygu Kuzu da skolyoz tedavisinde psikolojinin rolünü anlattı.
İki dansçı genç kız Avrupa’dan Türkiye’ye gelip tedavi oldular
Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında düzenlenen etkinliğe Avrupa’dan gelerek katılan dansçı iki genç kız Kuzey İrlandalı Megan Fleming ve İngiliz Alice McLoughlin de, Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın başarıyla tedavi ettiği hastalardan. Fleming ve McLoughlin Avrupa’dan Türkiye’ye skolyoz tedavisi için gelmişlerdi. Hastalıkları başarıyla tedavi edildi. İki genç dansçı bu kez de kendileri gibi skolyoz hastası olan diğer gençlere örnek olabilmek için geldi İstanbul’a ve konuşmalarının ardından danslarıyla skolyoza meydan okudular. Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın başarılı tedavisi sayesinde kendilerini yeniden doğmuş gibi hissettiklerini belirten iki genç kız, en büyük tutkuları olan dansı bu sayede profesyonel olarak yapmaya devam edebildiklerinden duydukları mutluluğu dile getirdiler. Toplantıda konuşan İngiliz dansçı Alice McLoughlin “Ahmet hoca benim kahramanım. Artık dans edemezsem diye çok korkuyordum ama Ahmet hoca sayesinde yeniden dans edebiliyorum. Skolyozu ilk duyduğumuzda ailemle şok olmuştuk ama Türkiye’de sağlığıma kavuştum. Bütün ekiben minnettarız” dedi. İrlanda’dan gelen dansçı Megan Fleming de “Skolyoz teşhisi konulduğunda bu hastalıkla ilgili hiçbir bilgimiz yoktu. Şok olmuştuk. Ölecek miyim yaşayacak mıyım onu bile bilmiyorduk. Ama artık hastalığımdan kurtuldum ve kendimi çok iyi hissediyorum. Ahmet hoca ve ekibi sayesinde yeniden dans etmeye de başladığım için çok mutluyum” diye konuştu. Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın başarıyla tedavi ettiği bir başka Skolyoz hastası genç kız Nevin Süeda Gümüşer de başarılı tedavi sonrası sonsuz mutluluğunu vurguladı. Prof. Dr. Ahmet Alanay ile tanışmadan önce kendisine iki yıl yanlış tedavi uygulandığını belirten Nevin Süeda Gümüşer, çok şiddetli ağrılar çektiğini, ancak Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın 8 saat süren ameliyatının ardından sıkıntılarından kurtulduğunu söyledi. Okulda iki arkadaşının omurgasındaki eğriliği kendisinin fark ettiğini ve onların da skolyoz tedavisine başlandığını belirten genç kız konuşmasının ardından bateri performansıyla katılımcılardan tam not aldı.
Omurga Sağlığı Ünitesi açıldı
Etkinliğin ardından Acıbadem Maslak Hastanesi bünyesinde Omurga Sağlığı Ünitesi hizmete açıldı. Omurga Sağlığı Ünitesi’nin açılışı dolayısıyla düzenlenen kokteyle cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Ayşegül Dinçkök, Eda Kosif ve Sedef İybar da katıldı. Omurga Sağlığı Ünitesi multidisipliner yaklaşımla tanı ve tedavi hizmetleri sunuyor. Multidisipliner program; cerrahi müdahale gerektiren ve gerektirmeyen durumların yanı sıra ayakta tetkik ve tedavi sağlayacak uzmanları da barındırıyor. Omurga Sağlığı Ünitesi hastalarına kişiye özel en uygun tedaviyi sunarken Omurga Akademisi de görsel ve yazılı malzemeler ile omurga hastalıkları konusunda hastalarına eğitimler sunuyor, ayrıca yurt içi ve yurt dışı bilimsel çalışmalara da katkıda bulunuyor ve hastaların omurga sağlığını, omurga hastalıklarının tedavisini gerçekleştirecek bilimsel bilgi artırılmaya çalışılıyor.